Nuryazarr adlı kullanıcının Okuma Listesi
26 stories
YENİ OKULUM#wattys2017 oleh Sizingibibiri911
Sizingibibiri911
  • WpView
    Membaca 914,886
  • WpVote
    Suara 28,171
  • WpPart
    Bagian 142
Bu hikaye sizi yormayacak okumanizi tavsiye ederim... yorumlarinizi da bekliyorum ...Takipte kalin...
SİYAHIM oleh vavelolas
vavelolas
  • WpView
    Membaca 1,326,995
  • WpVote
    Suara 48,917
  • WpPart
    Bagian 37
Ruhumda dolaşan, bir günlük kelebeğin cesedini ellerimle taşıdım kalbime. Parmak uçlarımla son kez okşayıp koydum tabuta. O kelebek kalbimle ruhumun arasında bir araf olarak tekrar kanat çırpacak. Bir gülüş gözümden kalbime düşene dek orada hapsolacak, kelebeğim. Ya hayat bulacak, ya da sonsuzlukta kaybolacak. Şimdi o kelebek gibi bir cesetten ibaretim ben. Bir kentte mucizevi şeyler yaşanırken, evin dışında kalmış, pencereden o sıcaklığı izleyen küçük çocuklar gibi hissediyorum. Hiç varolmamış bir aşkın hüznünü yaşıyorum. Hiç olmayan birinin özlemini çekiyorum. Neydi bu hissettiğim? Bu boşluk nedendi? Ruhumu delen, ciğerlerime batan bu duygu nereden gelmişti? Yağmurla gelen o tuhaf yabancınn etkisi olabilir miydi? O yabancı bana yağmuru sevdirebilir miydi? Yağmur onun bakışları gibi düşecek miydi gözümden yüreğime? Kirpikleri, saçları yağmurla nasıl böyle uyumlu olabilirdi? O yağmurun ta kendisiydi. "Yağmur gibisin. Hatta yağmursun." "Hayır, gökyüzüyüm."
Bir Bebek Daha (KİTAP) oleh dogayldz
dogayldz
  • WpView
    Membaca 6,958,675
  • WpVote
    Suara 310,162
  • WpPart
    Bagian 72
Karnınızdaki bebeği sizden almak isteseler ne yapardınız? Mutsuzluktan ölen bir kadının kızı olsanız, mutluluğa inanır mıydınız? Hüma; evlenme fikrine karşı, ancak anne olma isteğiyle yanıp tutuşan genç bir kadındır. Tek çaresi sperm bankasına başvurarak hamile kalmaktır. Ne var ki aniden ortaya çıkan biyolojik baba bütün planlarını altüst eder. Kartal ve Hüma'nın henüz cenin olan bir bebek uğruna yaşadıklarını bir solukta okuyacaksınız. "Uçmayı birlikte öğrenen kuşlar için gökyüzünün sınırı yoktur." Müptela Yayınları farkıyla raflarda. (İlk 15 bölüm yayında.)
Ruhsuz oleh argentdeesse
argentdeesse
  • WpView
    Membaca 2,229,687
  • WpVote
    Suara 72,661
  • WpPart
    Bagian 27
Her acı günü, her çektiği işkence, her çaresizliği bedenine, tenine ve bakışlarına işlenmiş fırtına gözlü bir adam.Sizi yakıp yıkan, her hücrenizi geri döndürülemez parçalara ayıran dipsiz karanlığına rağmen nefesinizi kesecek, kalbinizi acıtacak kadar güzel biri.Yıllarca boş bir kabuk gibi yaşayan, intikamını, masumiyetini ve en önemlisi asla sahip olamadığı ruhunu arayan bir serseri. Ayaz Haznedar. "Şarkılara neden parça deniyor biliyor musun Safir? En ihtiyaç duyduğun anda eksik bir yanını tamamlayıveriyor bir tanesi çünkü. Sen yıldızların benim için yazdığı bir parçasın Safir, dünyamın karanlığına dayanamayıp beni terk eden ruhumun yerini doldurmak için bestelenmiş, dünyanın en güzel şarkısı." Ve bu ruhsuz serserinin kalbine dokunmayı başarabilen, Safir gözlü, kırık dökük bir melek. "Ve şimdi çal benim için Safir. Var olabilecek tüm sesler sussa bile sen, benim için çal...""
OYUN oleh prisonersclub
prisonersclub
  • WpView
    Membaca 1,548,369
  • WpVote
    Suara 68,191
  • WpPart
    Bagian 32
"Oyunlarında kullanılıp atılan bir parça olmayacağız, kendi oyunlarında onları hükmeden parça olacağız." dedi Patron karar ve intikam dolu gözlerle. İşte o an anladım ki oyun daha yeni başlıyor. ~~ Bir genç kızın, babası ve arkadaşlarına yapılanların intikamını alma hikayesi. "İntikam peşine düşünüyorsan iki tane mezar kaz." Bir sözün doğruluğu ancak bu kadar can yakabilirdi.
Aşkın Eşref Saati oleh gogebakmaduragi
gogebakmaduragi
  • WpView
    Membaca 272,957
  • WpVote
    Suara 3,427
  • WpPart
    Bagian 4
Onca kalabalığın arasında telaşlı gözleri adamı buldu. Yorgundu, derin bir düşüncenin izlerine rastlanıyordu gözlerinde. Mantığı elverse, diyecekti ki, o da benim gibi düşünmüş tüm gece; beni düşünmüş. Ve hatta diyecekti ki, belki kararsız kalmış, belki gitmemeyi düşünmüş. Fakat mantığı elvermedi, yüreğini susturdu. Genç kızın düşünceleri, zihninde hızla dönerken, adam, yorgun gözlerini kalabalığın üzerinde gezdirdi. Nihayet, kızı gördü. Yüreği aydınlandı. Kız ona bakan bir çift gözün büyüsünde kendini unuttu. Aydınlığı görmüştü adamın gözlerinde, heyecanı görmüştü. Ve dahası görmüştü genç kız; onun o iri, yeşil gözlerinde bir cenneti görmüştü. Yüreği aydınlandı. Hem demiyor muydu zaten yazar: "...benim bütün geçmişim sen bir nazar edersen aklanır, çünkü senin gözlerinde bir cennet bakışı var." * * * "..Evet, gittim ben. Cesaretimi kalkan edemedim kendime, korkaklığıma yenilip gittim ben. Kaçtım. Ama şimdi af diliyorum senden Zeynep. Vaktinde farkına varamadım, doğru, ama anladım işte kıymetini. Bana hesapsızca sunduğun o kalbin değerini, bana bakan gözlerinin mucizesini, adını seslemenin ferahlığını anladım. Senin adın umut oldu bende Zeynep, Zeynep'im. 'Can kuşum, umudum, canım sevgilim.' Affet beni."
Not: Seni Sevmiyorum oleh EnverVefa
EnverVefa
  • WpView
    Membaca 2,156,741
  • WpVote
    Suara 81,159
  • WpPart
    Bagian 24
Siz hiç sevgilinizden bir mesaj, e-posta ya da daha kötüsü bir post-it ile ayrıldınız mı? Ben az önce yaptım! Üstelik üstümdeki giysiye rağmen. Ne mi giyiyorum? Gelinlik! Ah evet doğru duydunuz ben az önce nişanlıma bir post-it üzerinde ondan ayrıldığımı ilan ettim. Şimdi düşünüyorum da belki daha duyarlı birkaç söz yazabilirdim. Özellikle de aşağıda bekleyen yaklaşık bin kişiye gelinin onu yüzüstü bıraktığını açıklamak zorunda kalacağı, daha doğrusu açıklayamayacağı düşünülürse... Peki ben ne yaptım? "Üzgünüm, yapamayacağım. Umarım bir gün beni bağışlarsın... Not: Seni sevmiyorum!" * Bu yaz post-it'lerin nelere kadir olduğunu daha iyi anlayacaksınız! Not: Sizi Seviyorum
DELİ(RAFTA) oleh gulsenkilicaslan_g
gulsenkilicaslan_g
  • WpView
    Membaca 28,264,902
  • WpVote
    Suara 1,072,304
  • WpPart
    Bagian 100
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisiydi.Bu evde kavuşamadığım huzura, kendi kurduğum yuvada sahip olacağıma gerçekten inanarak büyümüştüm.Oysa şimdi ailem bu hayalimi de elimden almıştı.Benimle hiçbir ilgisi olmayan bir olaydan dolayı, hiç tanımadığım ve civardaki herkesin Deli diye bildiği bir adamla evlenmek zorundaydım. ❤ Tüm ilçede deli diye tanınan bir adam: Emre. Aradığı şefkatı ailesinden bile görememiş, tekhayali bir gün sevdiği adamla evlenmek olan bir genç kız: Elif. Ve zoraki bir evlilik. Kimsenin bilmediği bir psikolojik sorunla boğuşan Emre ve Emre'yi tanıdıkça ona karşı anlayamadığı bir şekilde merhamet duymaya başlayan Elif, gerçek bir aile olabilecek miydi? Emre tekrar delirmeseydi; belki...
Unutamam Seni (DÜZENLENİYOR) oleh busevgumus
busevgumus
  • WpView
    Membaca 6,113,945
  • WpVote
    Suara 20,415
  • WpPart
    Bagian 19
"Bu söylediklerine inanmıyorum, hepsi deli saçması! Hafızamı kaybettim diye benden faydalanmaya çalışıyorsun! Ben asla seninle birlikte olmadım!" "Ne derler bilirsin; 'Asla, asla dememek lazım.'" Karşımda durmuş yüzünde o nefret ettiğim ukala gülümsemesiyle bakarken bütün vücudum öfkeyle cayır cayır yanıyor. O ise bu halimden memnun kalarak yüzündeki sırıtışı büyütmekle meşgul. Tamam, o gülümseme birçok kızın aklını başından alacak kadar muhteşem olabilir, ara sıra bende dalıp gitmiyor değildim ama onun kim olduğunu biliyordum. Kendini beğenmiş, küçük dağları ben yarattım tavırlarından da nefret ediyordum. Bu yüzden söylediklerinin uydurma olduğundan yüzde yüz eminim, hafızam benden son 4 yılı çalmış olabilir ama kendimi tanıyordum. Bu ukala çocukla birlikte olacağıma ölürdüm daha iyi! Bu kadar büyük konuşmamam gerektiğini öğrendiğimde her şeyin için çok geç olmuştu. *** Bu hikaye bana aittir. İzinsiz kopyalanması durumunda işlem başlatılacaktır.
Sinestezi oleh selen_sezer
selen_sezer
  • WpView
    Membaca 425,309
  • WpVote
    Suara 23,138
  • WpPart
    Bagian 34
Sesil, yirmi yaşına henüz basmış bir psikoloji bölümü öğrencisidir ve okuduğu bölümü seçmesinin en önemli nedeni, sekiz yaşındayken öğrendiği, modern tıbbın hala gizemini tam olarak aydınlatamadığı bir algı komplikasyonuyla dünyaya gelmesidir: Sinestezi. Bunun üzerine sekiz yaşındaki pek çok kişinin alamayacağı kadar radikal bir karar alır ve unutmak istemediği rengarenk anılarını düzenli olarak tuttuğu defterlerine kaydeder. Bu ona, her zaman yanında taşıdığı bir defter ve hayatı boyunca eşlik eden bir alışkanlık olarak geri dönmüştür. Tek bir kuralı vardır; o da tüm anılarını yazıya dökerken bir daha eşini benzerini yaşayamayacağını düşündüklerine yıldız atmaktır! Rakamların rengi ve renklerinse kendilerine ait tatları olduğu bir hayata uyum sağlamakta herhangi bir sıkıntı çekmemiş olan Sesil, bir Cumartesi akşamı yatıya gittiği ev partisinden sonraki günün akşamında odasında uyanmıştır; fakat ufak bir sorun vardır: Parti gecesini ve evine nasıl geldiğini hatırlayamamaktadır. Öncesinde aklında kalan birkaç imgeyle bu hafıza kaybını aydınlatmaya çalışan Sesil, bu durumu anı defterinde ayırdığı, boş, dört adet yıldızlı sayfayla çok geçmeden takıntı haline getirecektir. Daha sonrasında su yüzüne çıkan gerçeklerle kendisini, hiçbir algısıyla bütünleştiremediği bir adamın peşinde bulacaktır.