Minnoşlarım😝😝
58 stories
SİHİR-KARANLIK ŞATO- por Mrvmdr
Mrvmdr
  • WpView
    LECTURAS 389,544
  • WpVote
    Votos 30,962
  • WpPart
    Partes 67
Selen on yedisini doldurmasına bir ay kalmış, küçük kardeşinin yanında kendisini abla gibi hissetme yoksunu sıradan bir kızdır. Ta ki kardeşi zannettigi elfinin doğum günü olarak kutladığı güne kadar. Selen'in Sihir Diyarı'na yolculuğundan sonra alışmaya çalıştığı yeni hayatı ve kim olduğu gerçeği aslında bütün dünyayı alakadar etmektedir... Çünkü o, aslında hiçbir zaman sıradan olmamıştır. Not: Bu kitap kullanıcı adı Mrvmdr olan Meryem Gündüz tarafından yazılmıştır. Tüm hakları bana aittir. Kitabımı çalanlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır
Meyhane'de Bir Kadeh por risequam
risequam
  • WpView
    LECTURAS 51,003
  • WpVote
    Votos 2,855
  • WpPart
    Partes 9
Ve ben o yaramaz çocuktum. Yapamazsın diyenlere inat yapan, Asla pes etmeyen, Her daim ayakta kalan, O kızdım. Kimin ne dediğinin önemi yoktu. Ben Eylül'düm. Birine boyun eğdiğim an benim yenildiğim gün olacaktı. "Söz konusu kendimse hayatıma koşardım." 04/11/2017
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    LECTURAS 7,820,972
  • WpVote
    Votos 192,978
  • WpPart
    Partes 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
TUTULMA  por turtleebusy
turtleebusy
  • WpView
    LECTURAS 303,644
  • WpVote
    Votos 12,066
  • WpPart
    Partes 42
Yasaktı. Ben ona yasak mıydım bilmiyorum ama o bana her şeyiyle yasaktı. Kokusu bana yasaktı. Sesi, içinde boğulduğum gözleri bana yasaktı. Bu kadar yasağın içinde yine de tutmuştum ellerinden. Tutmuştu ellerimden. Bizim hikayemiz belki çoğu insana göre imkansızdı. Ama bizim bir hikayemiz var mıydı emin değildim. Emin olduğum tek bir şey vardı. Araz Hakman, Hüma Keskin'in limanıydı. 20.04.2015 - 31.01.2016
SESSİZ GELİN (Tamamlandı) por ysraergn
ysraergn
  • WpView
    LECTURAS 13,690,106
  • WpVote
    Votos 442,996
  • WpPart
    Partes 64
Sessizliğe haps olmuştu kadının ruhu ve o, kadının sessizliğine bile ölen, ruhunu sevdasıyla iyileştiren bir adamdı. Fakat aşka giden yol dikenliydi, ayaklar kan revan içinde kalmıştı, yol uzundu ama yürek yine de pes etmiyordu. Aşk, kadının adıyla, adamın dudaklarının arasından kalpten bir sesle dile geldi. "Arya 'm," dedi adam. Sanki kadının adını söylerken bile tüm aşkını haykırır gibiydi. "Sessizliğine öldüğüm kadın," diye devam etti. ...................... Başlangıç tarihi: 07. 07.2017
Bana Öyle Bakma!(Umut serisi-3) por seyma_demir
seyma_demir
  • WpView
    LECTURAS 1,656,863
  • WpVote
    Votos 89,721
  • WpPart
    Partes 43
"KARAMEL & SARI" Hayatına ellerinin çamuruyla giren, onu oyun arkadaşı, kız kardeşi ilan eden Sarı'sı vardı Ece'nin. Ağabeyi Oğuz sayesinde tanıdığı bu kirli sokak çocuğu, çocukluğunun şövalyesi, gençliğinin ise en büyük imtihanı olacaktı. 15'ine basıp günah defteri açıldığı an, ellerini, gözlerini, tebessümünü bile çekecekti Ece, Ali'den. "Ağabey" demek zorunda olduğu bu genç adam, Ece'nin en korkulu rüyası, en büyük günahıydı. Hiç bir erkek; Ali kadar tehlikeli değildi Ece'nin gözünde. Çünkü Ali haram olamayacak kadar yakın; helal olamayacak kadar uzaktı Ece'ye. (Düzenlenecek)
DENİZ KIZI   por hemsirellaa
hemsirellaa
  • WpView
    LECTURAS 1,405,264
  • WpVote
    Votos 64,864
  • WpPart
    Partes 69
Ben sadece bu hayattan kurtulmak istedim. Hem kendimi hem annemi kurtarmak ve ikimizin olduğu yeni bir sayfa açmak. Kimsenin beni ezmediği , küçümseyerek bakmadığı, ayrımın olmadığı bir şekilde yaşamak istedim. İrem ve Oğuz da olursa benden mutlusu olamazdı. Ama nereden bilebilirdim ki Allah'ın beni sınamak için hayatıma bir gereksizi sokacağını ? O kim mi ? Çağan Sipahi... Nereden bilebilirdim ki bu kadar güzel sevebildiğini ? ... "Gerçi neden erkek arkadaşının olmadığın belli." Kaşlarımı çattım. "Nedenmiş ?" "Erkekten dönme misin sen ? Hiç memen yok. Erkekler dolgun göğüslü kızlardan hoşlanır memesiz deniz kızı. Aklında bulunsun." Y.T : 21.06.2016
Trabzon Güzeli por bilgeliyazar
bilgeliyazar
  • WpView
    LECTURAS 3,915,584
  • WpVote
    Votos 6,342
  • WpPart
    Partes 2
Bu kitap, "Hiçbir üzüntü, mutsuzluk ve acı olmadan bir hayat sürülemez ve böyle bir kitap bile yazılamaz." diyen edebiyat hocama tepki olarak yazılmıştır. Trabzon Kurgusu olup, herkesin okuyabileceği ful mutlu, mutsuzluğa dair tek cümle bile barındırmayan bir kitaptır... Bu kitapta ne üzüntü ne mutsuzluk ne acı, ne sıkıntı, ne dert, ne de keder hiçbiri yok. Bu kitapta ölüm bile yok. Kötü kız ve ya kötü çocuk da onların çevirdiği dolaplar da yok. Bu kitapta mutluluk, kahkaha, sevinç ve tüm olumlu duygular var. Bu kitaptaki esas kız o kadar zeki ki diğer kitaplardaki klişe şekilde gözünün önündeki görmeyen kızların aksine her şeye bir fikri olan en olmadık şeyi bile tahmin edip bölümler hakkında spoiyi kendisi veren bir kız. İlk bölümden son bölüme kadar mutsuzluğa dair tek bir cümle dahi yok bu kitapta. Bunun garantisini verebilirim. Ve tüm ömür garantili. Böyle iki yıl garantili falan da değil. Memnun kalmazsanız anında iade edilir. Böyle sürekli mutluluk dedim diye vıcık değil. Okuyun ve test edin. Konusuna gelecek olursak, Açın ve tanıtımın tamamını okuyup fikir sahibi olun ♥ 》Tüm hakları bu hırçın yazarın masum ruhunda saklıdır. İsminde Trabzon geçen ve ful mutlu kurgu olarak yazılmaya başlanmış ilk kitaptır. Alıntı, "ESİNLENME" ve ya çalma durumlarında gerekli hassasiyeti o kişilere göstereceğim Trabzon'un hırçın bir kızı olarak... (Ve şahsen noterden kendi adıma tasdik edilmiştir)
Gelecekten Gelen por Burcuzelik
Burcuzelik
  • WpView
    LECTURAS 1,664,913
  • WpVote
    Votos 109,824
  • WpPart
    Partes 38
21. yy'da sakin bir hayat yaşayan Ang binlerce yıllık efsunlu bir tılsımın başına bu kadar bela açacağını hiç düşünmemişti. Tılsıma temas ettiği an sonsuz bir alevin içine yerleşerek onu zamanda binlerce yıl geriye savurmasıyla kendini, nefesini kesecek kadar yakışıklı bir adamın karşısında bulmayı da hiç beklemiyordu. Ama kaderin tuhaf bir eğlence anlayışı vardı. Adam güçlüydü, zorbaydı, despottu... Ve kahretsin ki cehennem kadar yakıcıydı. Barbar Lord Alexander Aaden Sword'un onu orada tutabilmesinin mümkünatı yoktu! Ang ne yapıp edecek bu vahşi ve büyülü dünyadan kurtulmaya bakacaktı. Ama Alexander'ın onun için başka planları olduğunu çok geçmeden anladı. Kendini karşı konulamaz bir tutku ve macera dolu bir yolculukta bulan Ang, yapması gereken tek şeyi yaptı. Kaçtı! Bu hikâye de beklenmeyen tek şeyse aşkın tüm bağlardan daha keskin olduğuydu. *** Zaman, mekan, yaratıklar ve dioren dünyası tamamen kendi hayal ürünümdür... 20 Mayıs 2015
3391 Kilometre por beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    LECTURAS 27,579,958
  • WpVote
    Votos 1,485,683
  • WpPart
    Partes 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''