Bu hikaye Sefirin Kızı dizisinin dördüncü bölüm sonrasında olacakları konu alacak. #NarGed için kelimelere ruh üflemek amacım. Hikayenin odak noktası Nare ve onun iyileşme süreci olacağı için dizide yer alan bazı yan karakterler bu versiyonda yer almayacak. Bu hikayenin tek derdi Nare'nin acılarını, iyileşmek için verdiği mücadeleyi, aşkın aslında ne demek olduğunu Gediz ile birlikte keşfedişini anlatmak... Erkek şiddetine kaybettiğimiz bütün kadınları hatırlayarak bir hikaye anlatmak derdim. Onların umutları, hayalleri, hayatları ellerinden alındı. Onlardan çalınan parçaları birleştirip bir umut hikayesi yazmak için burdayım. Nare sizin için yaşayacak, sizin için umut edecek inatla, sizin için gülümseyecek, sizin için susmayacak, sizin için boyun eğmeyecek. Sizin için mutlu olacak. Bu hikaye sizin olsun... Çünkü her zaman bizimlesiniz. Biz sizi hiç kaybetmedik aslında. Sesiniz sesimizde, umutlarınız umutlarımızda gizli. Biz sizin için devam edeceğiz. Kadınları kırmızı kuşaklarla kurbanlık koyun gibi bağlayıp erkeklere kurban etmek isteyen zihniyetin karanlığında ışık olmak tek çabamız. Sizin için susmayacağız, inadına parıldayacağız. #SefirinKızı #NarGed

Aşk, insanı uçurumdan döndürebilecek kadar güçlü.

Genç ve hırslı bir Uzman Doktor ve Başarılı bir Beyin Cerrahı aynı Hastahane'de buluşunca Dengeler değişiyor! Artık hiç bir Şey eskisi gibi olmayacak...

+15❗️ "Gözlerimdeki sağanaklar gitmeni bekliyor, Gidersen sel olur buralar" Eliyle etrafı gösterdiğinde derin bi nefes aldım. Bi kaç adım atıp aramızdaki mesafeyi daha aza indirdiğinde yüzünü tam görebiliyordum. "Gökhan canım acıyor" dedim ağlamaklı bi ses tonuyla. "Ben kalbimin bu kadar hızlı attığını seninleyken öğrendim" elimi kalbime götürdüm. Oda elini kalbine götürdüğünde sertçe yutkundum. "Söyle o kalbine, benimkine sarılmayı bıraksın"

33. Bölümden devam

Iki doktor, ikiside birbirinden inatçı! Birbirlerinden nefret ediyorlar, yani belkide sadece onlar öyle sanıyorlar... Eğlenceli komik heyecanlı... Bir hastane bir ev. Olaylar olaylar

Belki de biz hataydık,bizim ilişkimiz başından beri hataydı,bilmiyorum... Usulca elini tuttum,ilk defa elini tutuyormuşum gibi bir heyecan oluştu içimde.Usulca,onu uyandırmadan kolunu hafifçe yukarı kaldırdım ve kalbime götürdüm,kalbim,imkanı olsaydı dışarıdan atabilecekmiş gibi güm güm atmaya başladı... İşte o an anladım,biz kesinlikle hata değildik, Biz aşk'ın ta kendisiydik... .... Ben sevdim seni,nedensiz,sorgusuz,sualsiz... Ve ben,hiç pişman değilim! PIŞMAN DEĞİLİM! Bu hikaye,o normal aşk hikayelerinden çok uzak bir hikaye. Aşk'ın daha çok toz pembe taraflarını göstermek yerine,karanlık,siyah,acı dolu taraflarını gösteren bir hikaye. Acı dolu bir hikaye,hiç mutluluk tatmayan bir aşk.. Gözyaşlarının hiç kurumadığı bir hikaye. Hayatlarına sürekli birileri giriyor ve,çok acı bir şekilde kaybediyorlar en yakınlarını... Bunun en büyük kanıtı biricik kızları Ateş'i kaybetmeleri oldu...