BurakGrboa
Bir hikaye anlatayım size;
Vakti zamanında heybetiyle ün salmış bir adam varmış. Öyle ki sesinin ulaştığı her yerde sözünün üzerine söz söylenmezmis. Mutlu bir de aile yaşantısı varmış bu adamın. Haksızlık yapmadan, çocuklarını birbirinden ayırt etmeden hepsine eşit davranırmış. Yıllarca mutlu mesut bir hayat sürmüşler. Komşuları bu adamın mutlu hayatını kıskanırmış.Baba yaşlanmış, çocuklar arasında fikir ayrılıkları çıkmaya başlamış.Fikir denince kimsenin kendi fikri değil tabi kardeşler arasına nifak tohumları ekilmiş. Ayrılıklar oluşmuş. Çocuklar kendilerini düşünmeye baslamış zevkin sefanın olduğu bu dönemde babanın hastalığı daha da ilerlemiş. Çare olarak getirilen hiçbir doktor yarasını saramamış. Kardeşlerden bazıları babasını iyileştirmek için komşu köylerden yardım istemiş. Her yardıma gelen birşeyler alıp gitmiş bu güzide haneden. Aile artık hızla parçalanmaya başlamış. Bazıları yalnız kalmış. Diğerleri yalnızlığına göz yummus. Küçülmüş bu kocaman hane. Uzaklasmis, uzaklasm