Every time I run I keep on falling on you
2 stories
Take Me Home | Türkçe by bordomavilikiz
bordomavilikiz
  • WpView
    Reads 2,647
  • WpVote
    Votes 242
  • WpPart
    Parts 13
Vienna Dawson, son sınıfların Kuzey Karolina Outer Banks'e olan gezisinde kendini geride bıraktırmayı becerince eve dönme imkânının olmadığını, şarjı bitik bir cep telefonuyla neredeyse beş kuruşsuz kaldığını fark eder. Kaliforniya'ya mezuniyetten önce dönmesinin hiçbir yolu olmadığından paniklemeye başlar, ta ki çocukluk döneminden çok tanıdık gelen ve kendisi de çok iyi bir gün geçirmemiş olan çocuğa rastlayana dek - Vienna, onu hakkında konuşmayı reddettiği çok gizemli bir telefon görüşmesi yüzünden ağlarken bulur. İşin şanslı kısmı mı? O da Kaliforniya'ya gidecektir ve üstelik yanında arabası da vardır. Alışılmadık ikili bir anlaşmaya varır ve hemen yola koyulurlar. Ancak ikisinin de yer yön bulma kabiliyeti olmadığı; bozuk bir GPSleri, iyileştirilmez uyuyamama sorunları ve felaket ağır yükleri olduğu göz önüne alınırsa yolculuk normalde olması gerekenden bir hayli fazla dolambaçlı olacaktır... Ve yük derken bavulları kastetmiyorum. Zamana karşı olan bir yarışta, iki yanlış yönlenmiş genç hayatları boyunca hatırlarında kalacak bir macerayla yeniden bir araya geleceklerdir. İngiliz turist kılığına girmekten benzin istasyonunda uyumaya, oradan da ulusal parka zarar vermekten tutuklanmaya kadar her şeyi yaşarlarken belki yolda aşka da rastlarlar, ne dersiniz? Birlikte, yollarına çıkan hemen hemen her zorluğun üstesinden gelmeyi öğrenirler... Çünkü pek de bir seçenekleri yoktur. [kapak sahibi, yazar: blissom] [çeviri: bordomavilikiz] [© Tüm hakları @blissom'a aittir. ] (Not: Çeviri için yazarın izni alınmıştır.)
for the guy with the grey sweater (TÜRKÇE) by Benbeniyerim
Benbeniyerim
  • WpView
    Reads 595,876
  • WpVote
    Votes 53,555
  • WpPart
    Parts 64
Sık sık gördüğüm, ama konuşmaya aşırı utandığım çocuğa. |Gerçek Bir Hikayedir|