Ey,Tatlı Küçük Yalancılar hayranları ! Sizlere,Sevimli Küçük Yalancılar'ın kitabından bir uyarlama sunuyorum. Keyifle okuyun.

Bu hikâyenin temelleri,60'lı yılların olaylarına dayanıyor.Ama,bu hikâyenin hepsi tamamen kurgu. Mardin'in,Derik ilçesine bağlı küçük bir köyde başladı herşey. Haşmet,Şehir eşkıyaları tarafından çocuklarının önünde vahsice öldürülür.Onun ölümü tüm köyü yasa boğar ama en çok ta çocuklarını etkiler. Özellikle de babasının vurulduğunu ilk fark eden Cemil'i.Babalarının ölümü ile hem yetim hem de öksüz kalmışlardı. Ama Ömer amcaları onları yanına almıştı. Kısa bir süre sonra onların yolu İstanbul'a düşer. Yola çıkmadan önce ilk kayıplarını vermişlerdi,o da Kardeşi Şükran'dı. Onu,bu küçük yaşında biriyle evlendirmislerdi. Ömer onlar da,İstanbul'un kenar Mahallelerinden birine yerleşmişlerdi. Herkes,kendi yolunu çizmişti böylece. Artık,herşey yarım Kalmıştı Tarık ve Cemil için. Ama,hayata tutunmaya çalışıyorlardı. Onlar,sonra kendilerini sağ,sol kavgalarının içinde buldular. Hatta,bundan aşırı zarar gördüler. Ama,onlar böylece erken yaşta hayata atıldılar,ve kendilerini bir anda abi kardeş kavgalarında buldular.Birbirlerine,taraf oldular.Şimdi,ise hayatları çok değişmişti. Umarım,bu ilk hikâyemi sıkılmadan okur ve beğenirsiniz.Bu arada,her türlü duygu ve düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.Sizin düşünceleriniz,bize karanlıkta ışık olacak nitelikte. İyi okumalar herkese.

Ender Enver ülkenin önde gelen; başarılı, sayılı iş adamlarından biridir.Herkesin hayalini kurduğu bir hayata sahip olmasına karşın,mutsuzdur. Yıllar önce abisi'nin gözleri önünde can vermesi,mutsuzluğu'nun asıl sebebiydi. İşte o günden sonra hayatını,abisi'ni öldürenleri bulmaya adar.Bu hiç te kolay olmayacaktır,bu kararı onu,ailesinden iyiden iyiye uzaklaştıracaktır. Yıllar yıları kovalar,derken bir gün;Abisi'nin yaşadığını,bir mesaj'dan öğrenir.O gün,hayatı'nın şokunu yaşar.Bunca yıl,öldü bildiği abisi yaşıyordu.Bu duygu,gerçekten çok şaşırtıcıydı.O günden sonra hem abisini bulmak,hem de abisinin katillerini bulma uğruna vazgeçtiği ailesini,geri kazanmaya çalışır. Bunları yaparken,olaylar beklediğinden de hızlı gelişir ve onun kontrolünden çıkar.Ender geçmişin ayak sesleri'ni duyarken,sürpriz bir şekilde abisi ortaya çıkar ve yolları tekrar kesişir. Fakat bu buluşma,bir kavuşma değil,hesaplaşmaydı.Hem de abi,kardeş hesaplaşmasıydı.Bu hesaplaşma,Ender için tam bir hayâl kırıklığı olur.Bundan sonra abisi'ni elinde tutmaya çalışır. Abisi'ni elinde tutmaya çalışırken de,ailesi birer birer dağılır. Not=Evet,canlar......Ayak Sesleri adlı hikâyemin kısa özeti böyleydi.Kısaca anlatmak gerekirse, "Geçmişin Ayak Sesleri,en can yakıcı olanıdır arkadaşlar."

"biraz dikkat etsene" diye söylendi evra. fakat mert onu hiç takmadan sınıfına gitmişti. Evra "çok kıymetli popomun üstüne düştüm insan gelir bi kaldırır bi özür diler katışıksız öküz "diye konusurken mert ani bir çıkışla evranın yanına geldi ve "arkamdan daha ne kadar konuşacaksın ukala kız " diye sordu bunun üstüne evra yerden kalkıp mertin yanına doğru gitti ve "sen kendini ne sanıyorsun"diye sordu. Mert evranın yanına gidip kulağına "bak kızım ben senin tanıdığın erkeklere benzemem kimle uğraştığını bilmiyorsun ayağını denk al " diye fısıldadı ve sınıfına çetesinin yanına gitti. Evra mertin arkasından dil çıkartarak söylenmeye başladı "görücez bakalım kim kiminle uğraştığını bilmiyomuş hadi bakalım o zaman merti yenme oyunları başlasın " diyerek sınıfa gitti fakat büyük bir psikopatla uğraştığını bilmiyordu . ve " harika oturacak yer yok " diye kendi kendine konuştu o sırada hoca evraya mertin yanini gösterdi ve oraya oturmasını söyledi işte şimdi gerçekten oyun başlamıştı.