Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. ...
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
Susarsam su verir misin? Ya da korksam gece, sarılır mısın bana? İçimdeki sonsuz eksikliği, var olan yalnızlığı yok edebilir misin? Olur da bir gün bulursam annemi babamı, ilk dokunduğumda sen de yanımda olur musun? Belki de ilk kez dokunduğum dokunacağım sevgiyi, aşkı sende bulmama izin verir misin? -" Zeynep...
Uçuyorum bu akşam yine bir kalpten Kalpler yol olmuş, gelen geçen belirsiz Sevgiye adanmış ruhum Sana bağlanmaktan korkar mı? Şimdi düşünüyorum da; Koşmak, hayatın acımasızlığından kaçarcasına, Gülmek, acı olan hayattan tat alırcasına Ve herşeye rağmen seni sevmek Ölümü hiçe sayarcasına...