Etkili kitaplar
5 cerita
Âşıklar Mahallesi *TAMAMLANDI* oleh BskGnclr
Âşıklar Mahallesi *TAMAMLANDI*
BskGnclr
  • Membaca 702,640
  • Suara 32,717
  • Bagian 46
30 in #GENERAL FICTION 28.11.16 *Kitap oldu* Genç kız elindeki kolileri güçlükle taşırken kendisi yaşlarında esmer bir kız ona yaklaştı. "Merhaba, Oya ben. Mahallemize hoş geldin! Anlaşılan yalnızsın?" Anlayışla başını salladı genç kadın. "Memnun oldum Oya. Mahalleniz çok güzelmiş, tıpkı adı gibi," diye mırıldandı kız. Oya içtenlikle gülümsedi. "Merak etme yakında yalnız kalmazsın." Genç kadın şaşırdı. "Neden?" "Çünkü çok eski bir rivayete göre âşıklar mahallesinde oturan hiç kimse bekar olmazmış. Ya mutlu bir evliliği olurmuş yada birbirine âşık, sevgililer. Buraya gelen bütün bekarlar en geç iki seneye evlenmişler. Benim de sevgilim var mesela. Yakında seninde olur. " Böyle şey mi olurdu? Herhalde saçmalıyor diye düşündü genç kadın. "Saçmaladığımı düşünüyorsun değil mi?" Kız, acaba sesli mi düşündüm, diye geçirdi aklından. "O zaman önce kolileri yerleştirmene yardım edeyim sonra da bana geçip yemek yiyelim ve sana birkaç şey anlatayım, tamam mı?" Olumlu anlamda kafasını salladı genç kadın. "Bu arada adın neydi?" Doğru ya, adını söylemeyi unutmuştu. Bu kızın neşesi oldukça bulaşıcıydı. "Adım, Cennet."
DADI oleh Blacamba
DADI
Blacamba
  • Membaca 541,734
  • Suara 18,250
  • Bagian 31
Herşeyi henüz unutmuşken, tekrar bir erkeğe güvenebilir mi? Dadılık yapmaya gittiği evde, bakılacak bir çocuktan çok daha fazlası vardı. |07.01.16| © Tüm Hakları Saklıdır.
İLK SENİ💜 SEVDİM (BİTTİ) oleh Hopee777
İLK SENİ💜 SEVDİM (BİTTİ)
Hopee777
  • Membaca 103,412
  • Suara 4,800
  • Bagian 23
Beyaz 20 li yaşlarda genç ve güzel bir kız,Ayaz ise 25 yaşında olgun, yakışıklı bir genç. Bu ikilin ortak arkadaşlarının düğününde karşılaşması ve ilk bakıştan bir birilerine AŞıK olması nelere neden olucak? Bu AŞK'ın kayb eden tarafları mı? olucaklar, yoksa kazanan tarafları mı? Bu hikayede onu görücez....
Rüya Günlükleri oleh YsmnUnal
Rüya Günlükleri
YsmnUnal
  • Membaca 277,974
  • Suara 11,266
  • Bagian 51
"Ruhunun rengârenk olduğunu rüyalarında anlayacaksın." İlkim Aksoy... 26 yaşında. Başarısız bir evliliğin sancılarıyla kıvranırken yıllar önce karşılaştığı bir adamın apansız telefonu üzerine izini kaybettirmek için yola çıkıyor. Yıllardır tuttuğu günlüklerinde çok büyük bir gizem saklı... Samuel Paul Reynolds... 22 yaşında. Londra'nın en gözde bekarı, konservatuvardan mezun olmasına aylar kala şöhretin basamaklarını tırmanıyor. Altında ter döktüğü parlak sahne ışıklarının aksine gözlerini kapattığında kâbuslarındaki koyu karanlığa teslim ediyor ruhunu. Giovanni Del Nico... 33 yaşında. Babasının antika dükkânında bulduğu bir kitabın satırları değiştiriyor tüm hayatını. Bir yabancının, ona içki ısmarladığı gece mahvediyor tüm düzeni. Serkan Demir... 47 yaşında. Marmara Depreminde ailesiyle beraber tüm umutlarını da göçük altında kaybeden bir psikiyatr... Azrail kanatlarında onu ailesine taşımadan önce çok önemli bir görevi var. Matthias Wegner... 30 yaşında. Babasının, şirketteki koltuğunu öz oğlundan daha çok sevmesinin bedellerini ödüyor, veliaht olduğu için sıkı bir disiplinle öğretildiği onca görgü kuralına uymaya kapatıldığı akıl hastanesinde dikkat ediyor artık. Aurora Bakker... 24 yaşında. Ailesini kaybetmenin sebep olduğu acıyı hazmedemen ihanet yakıyor canını bir de. Umut vaat eden bir teklifi masumca kabul ettiğinde başlıyor her şey... Jonathan Cooper... 59 yaşında. Renk körlüğünün intikamını almak istiyor. Aleksei Olegovich... Kimse yaşını bilmiyor. O sadece "Maestro". Hepsinin ortak bir sırrı var.
BİR ADAM TANIDIM oleh themisslavinia
BİR ADAM TANIDIM
themisslavinia
  • Membaca 317,639
  • Suara 306
  • Bagian 2
''Benim bir mucizeye ihtiyacım vardı ve hayat karşıma seni çıkardı.'' Umut, bizim aşkımızı güçlendiren en büyük şeydi. Elle tutulmaz, gözle görülmez ama kalbin en derinlerde hissedilir. Bunca zaman Kağan'ın sabrı olmasaydı nasıl yaşardım bilmiyordum. Hayatında ne kadar kötülük varsa ben yaşatmıştım. Hepsi benim yüzümdendi. Fakat bana olan sevgisinde bir gram azalma yoktu. Sadıktı. Her şeyimle seviyordu beni. Belalarımla, acımla, sevincimle... Kısacası yaptığım herşey onun için bir mutluluk sebebiydi. Bugüne kadar ne yaşattıysam, ne kadar acı çektirdiysem bin katını ben yaşamıştım. Onun gözlerinden akan her damla bana kor olarak yağmıştı. Şimdi onunlaydım. Herkese ve her şeye rağmen. Bizimkisi diğer aşklar gibi değildi. Basit bir adam ve kadın değildik. Çektiğimiz acılar kelimerlerle ifade edilemezdi. Sevdiğim adam ölümün pençesindeydi bir zamanlar. Hastaydı. Kanserdi. Ben yoktum. Kırmıştım, kırılmıştım. Zor zamanlarında bile destek olamamıştım. Acısına ortak olamamıştım. Yaptığım en büyük hatayda buydu zaten. Her daim yanımda olan adam düştüğünde elini tutup kaldıramamıştım. O kendi azmiyle ayaktaydı. Güçlüydü. O, benim öğretmenimdi. Bana hayatı, acıyı, aşkı, mutluluğu, sevinci ve az da olsa ölümü tattırmıştı. Ölümün soğuk nefesini ensemde hissetmiştim. Gözlerinde koyu kahverengi beni duygudan duyguya sürüklemiş, bazen acıma tuz basmış bazense sevincime ortak olmuştu. O, benim pusulamdı. Kendimden kaçıp kaybolduğumda yolumu gösterenimdi. Karanlık bir sokağa gireceğimde kolumdan tutup çeken, ateşe atlarken elimi sıkı sıkı tutup benimle gelenimdi. Geçmişimi kayıtsız şartsız kabul edenim, yaptığım her şeyin arkasında duranımdı. O, benim babamdı. Onca yıl hissetmediğim şefkati bana gösteren, sarıp sarmalayandı. Hatalarımı korkmadan, bağıra çağ