Kitap olan NAR: Bir Yeraltı Efsanesi serisinin ikinci kitabıdır. Gece Altınay, geride bıraktığı bir yılın sonrasında artık eski kimliğini tamamen unuttuğunu fark eder. Babasını kaybedişi, başa çıkılamaz durumlardan ağır yara alıp tutsak edilmesinin ardından; özgürlüğün çok da büyütülecek bir şey olmadığını düşünmektedir. Çünkü insan kendi zihninde tutsaksa, onu çevreleyen parmaklıklar da somutluğunu yitirir. Rutubetten ciğerlerini eskiten hapishane duvarları içerisinde Gece, her şeyin bittiğini sansa da; geçmişin kapanmayan tek sayfası ona üzerindeki ölü toprağını atmaktan başka bir seçenek bırakmayacaktır. Persephone, yeraltının en karanlık zindanlarına hükmetmeye geliyor. Çünkü kralın olmadığı yerde başıboş kalan yeraltı dünyası parçalanmaya başlıyor. Ve güçsüz kralların baş gösterdiği dünyada onları sadece bir kraliçe birleştirebilir.

İki sert ve dik karakter aynı okulda olursa? Aralarındaki kapışma zamanla ateşlenir ve birbirlerine zarar vermeye başlarlarsa? Sonrasında neler olacak? " Ali Mertoğlu'yum ben kimse benden güçlü olamaz " " Ancak güçlü bir kadın olursam bu erkek egemen dünyada bir yerlere gelebilirim!"

Hersey bir tesadüfle başladı. rastlantılar, nedensizlikler, günbegün bir keşmekeşe sürülen hayatlar, partiler, piknikler, latteler, çaylar, bonfile etler ve pilav üstü tavuklar... Birbirinden 180 derece farklı hayatların ve de iki zıt karakterin savaşı. Her aşk nasıl ki nefretle başlar bu aşk da bir pide sırasında başladı. Doğduğundan beri babasına hasret, yalnızca yılda birkaç sefer gördüğü halde babasına benzemek isteyen, yaşamın zorluklarına annesiyle dayanmaya çalışan genç bir adam. Ve hayatın tüm hediyelerine kavuşmuş, kimi zaman kibri merhametini alt eden, kimi zaman da nefretlerini sevgisinden üstün tutan bir genç kız. Zeki ve hayatın parıltısından uzak Ali'nin parıltılar içindeki Selin'e olan karşılıksız aşkı birgün gerçek bir aşka dönüşecek mi? Ukala, gösteriş delisi ve popüler bir kız olan Selin, sıradan küçücük bir hayatı olan Ali'ye âşık olacak mı? Komedinin ve romantizmin yüksek dozda olduğu bir hikayeye hazırmısınız?

Arkadaşlar eğer hikayemi okuyorsanız lütfen vote etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın...

İnsan hiç kalbini kıran birine aşık olur mu? Ona bağlanabilir mi delicesine? Ya bende onun kalbini kırdıysam? Ya o da benim ondan nefret ettiğim kadar nefret ediyorsa benden? Ne farkeder ki... Ben onu artık çok seviyorum. Acaba o da beni sevecek mi birgün böylesine?

Huzuru arayan mavi gözlü bir adam Huzur dolu neşeli bir kız Peki;kız adamla bir kafede karşılaşırsa neler olur

Aynı erkek için savaşan iki zıt kız kardeşin komik öyküsü ;)