Zorla evlilik mi? (DÜZENLENİYOR)
Kaderinden kaçabilir mi insan?
"Özür dilerim." "Dileme.Ben özür diliyor muyum? Sana köpek gibi aşık olduğum için senden özür diliyor muyum?" *** O benim öğretmenimdi, bana nasıl güzel sevilir o öğretti.
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Yaşadığımız anların sonuçları, kaderin basamaklarıdır aslında. Bazı şeyler vardır; olacağını asla tahmin etmeyeceğiniz ve olduğunda da hoşlanmayacağınızdan emin olduğunuz şeyler... Hayat, bize inat yaparmış gibi bu şeylerle karşılaşmamızı sağladığında, önceden yaptığımız planların hatta varsayımların nasıl da boşuna o...
**Bazen birşeye sahip olduğumuzu sanırız. Ama yalnızca 'sanırız'** "Herşey yoluna girecek!" "..." "Herşeyi unutturacağım sana. Bütün yaşadığın o kötü zamanları" "..." "İnsanlar neleri unutuyor.. Sende bu yaşadıklarını unutacaksın!" "Unutmayacağımı ikimizde biliyoruz" "Unutmak zorundasın lanet olası! Unutacaksın!!!" ~B...
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...
Çatık kaşlarının ona nasıl bir hava kattığından habersizdi. Sinirli? Korkunç? Belki de her ikisi fakat bu bile yüzünün güzelliğini gölgeleyemiyordu. Düşüncelerimi, dişlerini sıkarak söylediği kelimeler böldü, "Benden uzak dur." Sol omzumda topladığım saçlarımı serbest bırakırken, attığım şiddetli kahkahayı bastıramadı...
Üvey kardeş yada kuzen ilişkisi değildir. Veya öz kardeş. ********************************* "Rüya. Sana bazı sorular soracam ve sende doğru cevap vereceksin.- Parmağını çıtlattı- Tamam mı?" "Tamam." Parmağını çıtlattı. "Seninle ormanda konuşurken birini sevdiğini söylemiştin dimi?" "Evet." Parmağını çıtlattı. "O kişi...
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...