zeynephelez
- Reads 2,096
- Votes 444
- Parts 1
''Kitaplardan kesilmiş kızın ve gecenin oğlunun masalı?''
''Ben gecenin oğlu değilim, karanlığın tutsağıyım.''
Keşke o konuşurken, kurumuş dudaklarını nasıl seyrettiğimi görebilseydi.
''Ben de harflerin tutsağıyım'' dedim. '' Bizimki hüzünlü bir masal.Gece masalı.''
Geceye ait mavi gözleri bana döndü. ''Tatsún'Î Dara. Kadim dilde gece masalı demek" dedi.
''Biliyorum " Kadim dili az çok biliyordum. Ama biz AP'lerin kadim dili konuşması yasaktı Forelpa
Tanrı kitabına göre. Dedim ya, ben harflerin tutsağıydım.
Onun görmeyen kutsal gözlerinin de bana yasak olduğunu hatırladım. Ama uzak duramıyordum.
Ve onun gözlerinin imkansızlığı, harflerin vurduğu kelepçelerden daha çok canımı yakıyordu.
Farklı bir evrende Morbito adlı geniş toprakları olan bir ülkede geçiyor hikaye. Teknoloji ve bilim, özellikle biyoloji gelişmiş durumda. Mistik bir dinleri ve köklü tarihleri var. Düşmanlık hariç çoğu şey geçici ama geçip gidenler fark edilmiyor bile. Yerine yenileri geliyor. İz bırakmanın zor olduğu bir yer orası. Fakat insanlar en az bizim dünyamızdaki kadar iz bırakıyor. Mesela bir kızın, farklı olduğu için nefret edilen ve sırlar saklamak zorunda olan bir kızın ruhu yaralanıyor. Yalan söylüyor etrafındakilere. Beyaz bir yalan değil, kazıdıkça altından siyah çıkan bir yalan.Heryna'nın babası Sandre'nin küçüklüğünden başlıyor bu masal.Körlerin dinlerine göre kutsal sayıldığı bu ülkede, doğuştan görme yetisi eksik doğuyor Sandre. Bu Sandre için engel ama etrafındakiler için değil. Gecenin ve karanlığın hüküm sürdüğü ruhu masallarla büyüyor.Annesinin gece masallarıyla. Daha sonra gözleri açılıyor ama ışığı kazanarak geceyi, masalları ve annesini kaybediyor. Kör bir çocuktan gelen mektupla gece masalları yeniden başlıyor. İçine Heryna'yı da alarak. Kapak: Nutellayiyenelf