★BİTİRDİKLERİM ★
61 stories
Osmanlı Güneşi by mihrininbahcesi
mihrininbahcesi
  • WpView
    Reads 1,444,318
  • WpVote
    Votes 107,686
  • WpPart
    Parts 47
Gelecekten, geçmişe engebeli bir serüven! 27 yaşında olan Feride gittiği Topkapı Sarayında esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Gözünü açtığında ise kendini bambaşka bir hikâyenin içinde bulur. 21. yüzyıldan bir anda 15. yüzyıla yolcular yapan Feride Gencazer güçlü kişiliğiyle bu yaman savaştan kurtulabilicek mi? Henüz Osmanlı topraklarına nasıl geldiğini çözemeyen deli kızımız bir de kendi gibi deli mi deli bir adamla tanışacak. Haliyle, tavrıyla, asabiyetiyle tam bir Delibaşı olan Tuğtekin bey kendi deyimleri ile yeni dünyadan gelen bu kızla bir hayli zor günler geçirecek. Peki siz bu büyülü serüvene ne kadar hazırsınız?
GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLA  by beyazbutterfly
beyazbutterfly
  • WpView
    Reads 1,184,051
  • WpVote
    Votes 56,885
  • WpPart
    Parts 71
TAMAMLANDI! Terk edilmenin yakıcı gerçekliğini avuç izlerinde taşıyan, bir tek geçmişinin sahibi olan Milay Karan, günün birinde onu gerçeklerinden ayıran iki kişiyle tanışır. Gerçekler olmadan hayat çok daha güzeldir, çoğu zaman bir şeyleri bilmemek insanı yaşatır, masallar bazen göz kamaştırıcı. Fakat günün birinde Milay'ın en yakınım dediği kişi sadece onun yapabileceği ve hayatını iki farklı noktaya ayıracağı seçimle karşı karşıya koyar onu. Arkadaşını kurtarmak adına çıktığı bu yolda güveneceği tek kişi de onu gerçeklere götürecek yolları bilen Ayaz Alizade'den başkası değildir. "Gitmek veya kalmak değil önemli olan. Önemli olan ne biliyor musun? Kimin için gittiğin ve kimin için kaldığın." romantizm #1 ©Hayale Aliyeva, 2020
Aşka Sürgün [TAMAMLANDI] by dilanaladag
dilanaladag
  • WpView
    Reads 463,755
  • WpVote
    Votes 26,009
  • WpPart
    Parts 28
Korkuyla bakışlarını yine o öfkeli bakışlara sahip adama döndürdüğünde bir an yumruların sırayla boğazına dizildiğini hissetti. Ona öyle bir bakıyordu ki sebebini öğrenmek için can atıyordu bir yanı, diğer yanı ise ondan olabildiğince kaçması için çığlık atıyordu. Arabanın kapısını öyle sert attı ki, kapandığı an çıkarttığı sesten ötürü yerinden sıçradı Efsun. Üstüne üstüne yürümeye başladığı an tüm bedenine korkunun salındığını hissetmişti. Ne istiyordu ondan? Korkuyla önce birkaç adım geri atmış ve ardından adamın gerçekten ona doğru geldiğini idrak etmişti. Nefesi bir anda hızlanırken önce ne yapacağını şaşırmıştı. Telaşla başını bir sağa bir sola çevirmiş ve hemen sonrasındaysa elindeki kitaplarıyla çantasını bir köşeye fırlatmıştı. Kitaplar gürültüyle havada dalgalanıp kulağı tırmalayan sayfa seslerinin ardından yere düşerken Efsun var gücüyle o adamdan kaçmaya çalışıyordu. Bunu neden yaptığını bilmiyordu. Ama deli gibi korkuyordu ona zarar vermesinden, incitmesinden. Bu yüzden koşabileceği en hızlı şekilde koşuyordu damarlarında süzülen adrenalinde etkisiyle. Bacakları adeta yanarken var gücüyle koşmuş ve tam köşeyi dönmeye hazırlanırken tüm çabalarına rağmen yakalanmıştı. Daha köşeyi dönemeden onu belinden tutup havaya kaldıran adam saniyeler içerisinde o koca eliyle ağzını kapatmıştı. Çığlıkları dudaklarından dökülememiş ve içinde feryat etmişti. Fakat kimsenin artık ona yardım edemeyeceğini anlamıştı. Adamın güçlü kolları arasında çırpınsa da pek bir işe yaramamıştı. İçinden Allah'a yalvarmak kalmıştı yalnızca, ölmek için... Gözyaşları şiddetle gözlerinden akıp yanaklarını ıslatırken artık geri dönülemez bir yola girdiğini biliyordu. Onu kimse kurtarmayacaktı... ™©Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka
it's okey || texting by beyazbutterfly
beyazbutterfly
  • WpView
    Reads 88,186
  • WpVote
    Votes 9,739
  • WpPart
    Parts 46
Utangaç birisi olarak görülen ve insanlardan sürekli çekinen Lila'nın ruhunu özgür bıraktığı tek şey dans etmektir. Ama bir adım ileri atlarken sürekli geriye bakarsan olduğun yeri terk edemezsin. Lila bir yandan kendisiyle savaşırken, diğer yandan zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyor ve zihni hayalleriyle sürekli çatışıyordur. Bir gün aniden hayatına dahil olan anonim ona doğru yolu gösterecektir. ~~~ fortisumbra: benimle dalga mı geçiyorsun? Lila: Asıl sen benimle dalga mı geçiyorsun? Lila: Benim dans ettiğimi bilecek kadar beni takip ediyorsun Lila: Bu da beni endişelendiriyor fortisumbra: ben seni takip etmiyorum Lila Lila: Nasıl yani? fortisumbra: Sen zaten hep benim yanımdasın (görüldü) ©Hayale Aliyeva, 2018
BUZDA ATAN KALPLER | TAMAMLANDI by sirmanurr
sirmanurr
  • WpView
    Reads 137,116
  • WpVote
    Votes 8,420
  • WpPart
    Parts 26
[TAMAMLANDI] Hayatta hep kendimizi bulmaya çalışır ve onlarca şey deneriz. Eymen, kendini buz pateninde bulduğunda, bir gün kalbinin atmasına neden olacak kadını da bulacağını biliyordu. Dolu bir konser alanında, yanıp sönen ışıkların altında fark ettiği kadının kalbinin atmasını sağlayacağını da zamanla öğrenecekti. Mavi gözlerine düşen kadının gölgesi onları daha parlattığında hayatın Eymen ve Nida için birçok planı vardı. Bazı kalpler buzda atmaya başlardı... Yayımlanma Tarihi: 22.02.2022 *Buzda Atan Kalpler adıyla yazılan ilk kitaptır.*
STERİL DUYGULAR (tamamlandı) by MRVAKYZ7
MRVAKYZ7
  • WpView
    Reads 840,691
  • WpVote
    Votes 51,984
  • WpPart
    Parts 30
(!!!Bu kitap +18 içerikleri olan bir kitaptır.) Delâl ilk aşkının hayatının en büyük hatası olduğunu anladığında henüz on sekizine yeni basmıştır. Anne babasının dahi ona el vermediği bu hayatta tuttuğu elin onu ölümün kıyısına götürmesiyle, kırılgan benliğini ölüme, ruhunu ise intikam için yaşama mahkûm eder ve tam on üç yıl sonra ilk aşkının karşısına, onun hiç de beklemediği yeni bir görüntü ve güçlü bir konumla çıkar. O genç kalpte yeşeren saf aşk, artık kötülüğün sillesini yemiş kalpte saf bir nefrete dönmüştür ve kapanması gereken açık bir hesap varken, tüm steril duygular bir bir infilak etmeye başlar. * Derler ki, aşk nefretin çocuğudur ve nefret hiçbir zaman iyi bir ebeveyn olamamıştır. Toksiktir, harap edicidir ve eninde sonunda bir gün çocuk onu doğurup ama var edemeyen ebeveynini terk eder. Çünkü hayatta kalma iç güdüsü, bağlılıkların en büyüğüdür. * Bazı duygular tertemizdir. Katıksız bir nefret, el değmemiş bir aşk, saf bir öfke, iflah olmaz bir umut... Çünkü gerçektir, tüm varlığa ile kutsanmış, toprağa kök salmış ve göğün ardına kadar uzanmıştır. Hayat ya bu steril duygular, hiç de umulduğu gibi mutluluk vermez. Soluksuz bir acı doğurur, onunla kuşanır onunla büyür onunla var olursunuz. Duyguları steril halleriyle ele alırken, aşkın ve nefretin tabularını yeniden kurup, yıkacağız. M.A.
Sihirli Kitap Evi by _Lady_ReBeL_
_Lady_ReBeL_
  • WpView
    Reads 40,314
  • WpVote
    Votes 5,569
  • WpPart
    Parts 30
At havaya; yazı gelirse sağa , tura gelirse sola... Her şey bir bozuk paranın, yağmurlu bir günde, düşüp kaybolmasıyla başlamıştı. Dünyaya ait olmayacak bir binaya giren Elisa, kitapların arasında, şaşkınca dolanırken bir kaza sonucunda kitabın içine girer. Hayır. Sihirli olan şey kitap değil. Kitap Evi. Hayatının son derece sıkıcı olduğundan dolayı depresif takılan Elisa, eğlenceyi ve gerçek özgürlüğü kurgularda bulmak için kitapların içine girer. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz ve her girdiği kurguda başına türlü türlü belalar gelir. Ah! Az kalsın unutuyordum. "Başıma ne büyük belalar açtın çocuk?" (ノ◕ヮ◕)ノ*.✧❤️ ° • L A D Y _ R E B E L ノ*.✧
AHZAR by izgocean
izgocean
  • WpView
    Reads 3,314,869
  • WpVote
    Votes 171,417
  • WpPart
    Parts 42
Zorluklarla ayakta kaldığı hayatında bir de bursla kazandığı üniversitesini ilerletmeye çalışan Yağmur, hayatının en büyük pişmanlığını yaptı... Birine aşık oldu. O adam ondan sadece kalbini almadı... ama geride yalnızca pişmanlıklar kaldı. Peki yıllar sonra, bir anda karşılaştıklarında; her şey hâlâ aynı mıydı? *
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,106,382
  • WpVote
    Votes 333,334
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
VUSLAT  by buskrdnz
buskrdnz
  • WpView
    Reads 478,497
  • WpVote
    Votes 29,091
  • WpPart
    Parts 22
"Ben..." diye kekeledim avcumun içinde tuttuğum künyeyi bırakıp geriye çekilmeye çalıştığımda. "Asya," diyerek tuttu elimin üzerini. Künyesini tutan ben, benim elimi tutan Yavuz'du şimdi. "Sen de hissediyor musun?" "Neyi?" dedim kısık çıkan sesimle. "Bunu," dedi bakışlarını ikimizin arasındaki zaten çok az olan boşlukta dolaştırarak. "Çekiliyorum sana, görmüyor musun? Elim uzak dursa gözlerim, gözlerim uzak dursa nefesim karışıyor sana." Cevap veremedim ancak bir cevap beklediği de söylenemezdi. İkimizde aramızdaki bu çekimi hissediyorduk. Yoksa ne ben durduk yere onun kafasını karıştırırdım ne o benim. Ortada söze dökülmemiş saf duyguların gücü hakimdi ve biz o an buna boyun eğdik, kabullendik. "Yavuz..." diye fısıldadım adını. Kara gözleri nasıl bu kadar aydınlık olurdu aklım almıyordu. "Doğru söylüyormuşsun." O neyi der gibi bakınca avcumun içinde tuttuğum künyeyi daha sıkı kavradım. Sanki tenimi yarsın, kanıma karışsın istercesine. "Karışanın yalnızca kafam olmadığını..." Künyeyi asıldığımda aramızda kalan o küçücük boşluğu da yok ettim ve hiç düşünmeden benim için aralanan dudaklarının arasına sızdım.