Vazgeçilmezlerim♥♥
Истории 9
ZAMANIN GÖLGESİ на ebyide
ZAMANIN GÖLGESİ
ebyide
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 1,938,463
  • Всего голосов 106,511
  • Части 31
Üniversiteyi bitirdikten sonra özgür olmak ve hayallerini gerçekleştirmek isteyen Sidem, Milano'da kendi halinde günlerini geçirirken iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine vize sorunu ile karşı karşıya kalır. En az kendisi kadar zor durumda olan bir yabancıdan hiç beklenmedik bir teklif alır. Sidem, yabancının teklifini umursamazken bir yandan da ülkesine geri dönmemenin yollarını arar. Babası, durumu öğrenip müdahale etmeye çalıştığında Sidem için yolun sonu gelmiştir. Her yanılgısı bir aksilik, her aksilik onu kat ettiği yoldan başlangıç noktasına götürürken, bu sefer başlangıç noktasının da ötesine geldiğini hisseder. Belki de her şeye yeniden başlamak gerekir. Bir yabancıyla. O gece onlara yıldızlar şahit etti, kader yeniden yazıldı artık onlar birbirlerinin çıkarları için aynı masaya oturmuş iki yabancıydı. Belki de zaman onları aynı masaya oturan iki yabancıdan daha fazlası yapacaktı.
MADALYON CEMİYETİ на Seydanur_ipek
MADALYON CEMİYETİ
Seydanur_ipek
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 1,303,995
  • Всего голосов 115,412
  • Части 77
Süreyya Tanya, hayatı boyunca girmek için çabaladığı bale okuluna kabul edildiğinde on sekiz yaşındaydı. Rusya'nın soğuk topraklarına adımı bastığında küçük bir kızdı. Hayata dair en kötü şeyleri unutmak için gittiği bu şehirde, kaderin onun için daha kötü süprizleri vardı. Tanya, insanların gerçek yüzlerinin kendi gördükleriyle sınırlı olmadığını öğrendiğinde on dokuz yaşındaydı. Çok sevdiği arkadaşı merdivenlerden düşünce onun rolünü aldığında bunun hayatının fırsatı olduğunu düşünüyordu. Ünlü ve efsane bale okulu Vaganoya Balo Salonu'nun açılış oyununda başrol olmak... Fakat her şey denklemin içine mor zambakların ve anlaşmaların girmesiyle değişti. Tanya, Rusya'nın baş mafyası tarafından kaçırıldığında, rolü aldığı arkadaşının başına ördüğü çoraplardan habersizdir. Daha da kötüsü hayatta kalmak için bir mafya ile evlenmek zorundadır.
Kader Oyunu на twofeet_
Kader Oyunu
twofeet_
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 2,720,330
  • Всего голосов 136,935
  • Части 67
Endüstri mühendisliği 2.sınıf öğrencisi olan Feride Aytuğ, kendi halinde ve sevdikleriyle çevrili olan küçük dünyasında, okulu ve yaptığı ufak tefek işler arasında gidip gelerek yaşamaktadır. Bir gün yolu, öğrencisi olduğu üniversitenin büyük bağışçılarından olan oldukça nüfuzlu bir iş adamı, Karan Yılmaz ile kesişir. Karan Yılmaz'ın Feride'ye bir teklifi vardır. Bu teklif nedir ve Feride bunu kabul ederse, onları neler bekliyordur?
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) на Maral_Atmc6
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 31,527,480
  • Всего голосов 1,512,094
  • Части 57
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
BEYAZ LEKE на asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 37,182,265
  • Всего голосов 2,049,986
  • Части 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
ещё +3
HAFIZA на binnurnigiz
HAFIZA
binnurnigiz
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 750,931
  • Всего голосов 77,829
  • Части 20
Damarlarında bir soy dolusu cesedin kanı dolaşıyordu. O gece ay, gökyüzünde karanlıktaydı; bu görüntü göz çukurlarının içine gömülmüş siyah gözlerini hatırlatıyordu. Şehirde dolaşan bir katilin hayatının sınırlarına indirmeye başladığı darbe, keşfetmeye başladığı güçlerinin daha da ortaya çıkmasına neden olacaktı. O bir Karga Sarmaşığı'ydı. Ve henüz dünyada hiç uyanışa geçmemiş bir türün ilk savaşçısıydı. Varta'nın Kızıl Yakası'nın kraliçesi uyanıyor. İÇİNDE BİR SEN'in evreninden... HAFIZA
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) на Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 8,410,695
  • Всего голосов 699,487
  • Части 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK на bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 8,289,524
  • Всего голосов 508,842
  • Части 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Düzenlenecek| на endless_Q
KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Düzenlenecek|
endless_Q
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 3,426,009
  • Всего голосов 6,990
  • Части 2
Not! Kitabın ilk bölümleri final olduktan sonra düzenlenecektir. [Kitabın Şarkısı : Lana Del Rey - Dark Paradise.] Kitap yetişkin içerikler bulundurmaktadır! ❄ Sonsuz bir gecenin göğsünde Ay ince bir bıçak gibi asılıyordu. Adımları arkasında kan izleri bırakan kara kürklü bir kurt uçuruma doğru adımlıyor, bilincini kaybetmemek için acısına tutunuyordu. Uçurumun başına geldiğinde gözlerinde sönmeye yüz tutmuş ışık ölüm kokuyordu. Toprağı kızıla boyayan kanı tüylerinin arasından akmaya devam ederken bir anda olduğu yere çökerek, yığıldı. Hızla aldığı nefesler ciğerlerine kendi kanının kokusunu dolduruyordu. Yine o eksiklik duygusu ruhunu sardığında... ölmek istemişti. Geriye kalan son gücünü toplayarak başını Ay'a doğru kaldırıp peş peşe uludu ta ki içinde ki boşluğun sahibi çağrısını duyana kadar. "Mühür seni bana getirdi." ❄