Şunu Hayatta Ne Yaşarsak Yaşayalım Albayım, Ben Ona Sarıldığımda Huzur Buluyorum..

Hatice henüz 14dünde idi Hayat nedir nasıl birşeydi henüz bilmiyordu; Yaşı henüz çocuk çocuk yaştaydı Küçüktü henüz toydu evlilik neydi nasıl birşeydi bilmiyordu. Ailesi onu kendinden 10 yaş büyük biri ile evlendirmişti Yaşıtları henüz oyun oynar iken o bilmediği bir evlilik kurumuna girmişti. Bu girdiği yol zor ve meşaakkatli bir yoldu. Zordu hayata dair hiçbirşey bilmezken hiç tanımadığı bir insanla ve yabancı bir evde yaşamak çok zor olsa gerek. Küçücük yaşında hiç beklemediği yük omuzlarına çoktan yüklenmişti. Koskaca bir evin sorumluluğu yüklenmişti artık omuzlarna. Yıllar böyle geçip giderken ardina bakaya bile zamanı olmadı... Bir oğlu oldu adını bile kendi koyamadığı ve hiç bir zaman sahiplenemediği ve hiç bir zaman gerçek anlamda bağrına basamadığı Eşinin sevgisizliği,sadakatsizliği ve en kötüsüde ilgisizliği onu hayattan zamanla koparacak birer nedendi ilerki yıllarda karşılaşacağı Yokluk ve çaresizlik belini bükmeye çoktan başlamıştı Kendine ait ne bir yuvası,ne bir eşi

Cesaretin Varmı Serisinin ilk kitabı. Korku hikayeleri içeren bir kitap. Çılgınsan ve heyecan arıyorsan mutlaka okumalısın. Ancak okumadan önce ışıkları açmalısın.

Herşey bitti Şimdi sen bensiz ben ise sensizim Yokluğun beni buram buram yakıyor Sensiz bir gecenin ortasındayım Yalnızım senizlik çok ağır gelsede Hayalin tek avunduğum tesellim Yoksun Şimdi güzel gözlerinde yok Tatlı tatlı konuşmalarımızda yok Sensiz bir gecenin ortasındayım Sen yoksun Şimdi gülen o güzel gözlerinde yok Şimdi tek avuntum beni dirhem dirhem öldüren sigaram ve yokluğun Sensiz bir gecenin ortasındayım Yüreğim soğuk duvarlara çarpa çarpa geri dönüyor Her darbede yokluğun vuruyor taaa derinlere Yüreğim çaresiz Yüreğim öksüz Yüreğim Şimdi sensiz Şimdi sensiz bir gecenin ortasındayım Hayallerim şimdi yarım umutlarım Şimdi bitik Yarınlarım şimdi karanlık kalbim kırık Sensiz bir gecenin tamda ortasındayım Sensiz bir gecenin tamda ortasında

Hayatındaki herşey gayet normal giderken ansızın kapısına bırakılan oyuncak ayıcıklar ve notlarla başladı herşey. Ona bunu bırakan sevgilisi miydi yoksa başkası mı? Sevdiğini sandığı adamı gerçekten seviyor muydu yoksa sevmiyor muydu? Herşey eskisi gibi olacak mıydı yoksa bu gizem devam edecek miydi? Peki o ne yapmalıydı? Peşinden mi gitmeli yoksa hayatına kaldığı yerden devam mı etmeli? Ya aşk; onun da kapısını çalacak mıydı yoksa çoktan çalmış mıydı? Bu serüvene ortak olmaya ne dersiniz? Şimdiden görüşmek dileğiyle GİZEMLİ kalın...