Karanlıklar Serisi
2 stories
PLATONİK PANDA by YazarAgi
YazarAgi
  • WpView
    Reads 577
  • WpVote
    Votes 37
  • WpPart
    Parts 12
~TRAİLER~ Hep aynı bakış vardı gözlerimizde, hep aynı dialoglar, aynı hisler. Kader iplerimizi birbirine bağlarken tanrılar sırıtıyordu arkamızdan.. Ne arkadaştık ne de düşman olabilmiştik. Gökçe: "Buralar hiç fena değilmiş gelirim herhalde. " telefonda konuşurken Egecan: "İstesen de giremezsin " Elif: "Üzerinden seneler geçmiş görsen bile tanımazsın artık " Gökçeye bakıp.. Merih: "Buldum seni" Gülümser. Wattpett sunar " Hala çizim yapıyor musun" Gökçe:" Picasso döndüüü " ((: Çocuk içeri girer Enes: " Biri itfaiyeyi arasın çünkü buralar fena Yanıyoooo" Güler.. (hepsi birden kahkahayı basar) *DUMM Klasik oluczk ama ilk bolume gore yargilamayin hatta EGECAN GÜVENTÜRK (Bardaktan boşalırcasına yağmur yağar) "Yoruldum artık tamam mı YORULDUM!!! Sürekli ilgini çekmeye çalışmaktan, peşinde koşmaktan yoruldum!!!!" GÖKÇE DURU "Rahat bıraksana beni ya! BİTTİ diyorum anlamıyor musun?!! Öldü... Öldü... Yok artık O Gökçe!!" The İsland ' ın yaratıcılarından (Daha yayınlamadı) Biri müzik odasından diğeri resim atölyesinden çıkarken aynı anda kafalarını kaldırırlar ve bakışırlar (daha önce biryerde görmüş edasıyla) İkisi birden " SEN.." _________ __ __________ __ _______ Elif: "Kabul et kızım! Platoniksin işte." Şöyle bi bakıp güldü " PLATONİK PANDA" Yazar note: Ilk bolume gore yargilamayin hatta okumaniza bile gerek yok en iyisi siz Calisma kampi Bolumunden baslayin Cunku aylar sonra seriye tekrar devam ediyorum ne kadar civik oldugunun farkindayim ama ilk okuyanlarin hatrina bölümleri duzenlemiyorum. Ama belki istek gelirse yaparım. Yani anlayacağınız civik zbaslayip ciddi devam eden serilerdendir.
OTAKU! by YazarAgi
YazarAgi
  • WpView
    Reads 447
  • WpVote
    Votes 37
  • WpPart
    Parts 3
Aile kavramını Fairy Tail'den, Asla pes etmemeyi One piece'den, Dostluk bağlarını Naruto'dan, Hiçkimsenin göründüğü gibi olmadığını Akame ga kill'den, Şemsiyeyle koşmamak gerektiğini Another'dan, Hırslarımıza yenik düşmemeyi Death Note'dan öğrenen biriydi. Mangalarda yaşayan, animelerde hayat bulan, anime İzlerken dünyadan soyutlanan, Kitap okurken karakterleri anime karakteri olarak hayal eden, konuşurken Japonca kelimeler kullanan, tek hayali Akihabara'ya gitmek olan, serbest konulu ödevlerde animeleri konu alan ve dizi yada filmlerde Japonca konuşmalar olduğunda heyecanlanan ama hiç çaktırmayıp cool cool çevrisini yapan Sıradan bir Otaku'ydu Anıl. Anime izlerken gülüyor, ağlıyor, hissediyordu.. "Hentai olan mi ? Bebek misin oğlumsen?" "Dünyaya dön artık" "Kanka bırak şunları ya.." "Bir sus amk anlamıyoz zaten" Sonra Gittikçe daha Siyah-beyaz yaşamaya başladı hayatı. Her geçen gün koyulaşıyordu. "Ne fark eder ki, hepsi aynı tepkiyi veriyor, onlar için gerçek olmayan önemsiz şeyler. Diretmenin bir anımı yok" Okulun ona ıssız gelen koridorlarından ne zaman geçse etrafında sadece sahte yüzler takan insanların olduğunu düşünüyordu. "Onlar hiçbir şey bilmiyor herkesin kendi hayatı var Dar görüşlü sığ insanlar olsalar bile. Benim gibi değiller." Dünyası sadece anime izlerken renkleniyordu. Ta ki bir kız gelip onda aurora etkisi yaratana kadar... "Kurutana kadar animelerden bahsedebileceğim, beraber tüm gün her dakika animelerden konuşabileceğim, beni gerçekten anlayan birini bulmak bu kadar mı zor!? " "Evlen Benimle!" Sıradan bir Otaku'nun yaşamını anlatan sıradan bir kitap. Not: Bu kitapta ürün yerleştirme bulunmaktadır.