GRÎ (Tamamlandı)
"gri saçlı olan" "evet güzel kız" "hemde çok güzel"
Daniel Defoe (1660-1731) Londra'da varlıklı bir ailede dünyaya geldi. İyi bir akademik eğitimin ardından ticarete atıldı. Çetin ve macera dolu bir ticaret hayatının ardından siyasi yergilerle yazarlığa başladı. Gözü pek bir gazetecilik kariyeri ve pek beğenilen didaktik eserlerinin ardından, geç sayılabilecek bir yaşt...
"O senin kim olduğunu bilmeyecek mi?" "O benim kim olduğumu bilmeyecek ve ben onu ikinci kez kendime aşık edeceğim" *Tüm hakları saklıdır. Çalınma, kopyalanma vb durumlarda hukuki işlem başlatılacaktır.
Kadının ismi yoktu hikâyede. Çünkü taşıyabileceği bir ad yakıştıramıyordu kendine. Çocuğun adıysa belliydi ama bilinmezdi. Hayatı perdelenmişti. Sonra kadın çıkageldi. Kendine bir hayat ararken çocuğun perdelerini kaldırdı. Artık iki isim iki de hayat vardı. Ortadaysa koca bir yaşanmışlık... Kadına isim, çocuğa hay...
Yeraltından notlar gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu alır. Bu roman Dostoyevski'nin daha sonra yazacağı büyük romanların ipuçlarını taşımaktadır.
***WQ*** BİR MİLLETİN UYANIŞI [Kitabın tamamını okuyabilirsiniz] Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesin...
Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen...
Gregor Samsa, bir sabah, huzursuz edici rüyalarından uyandığında, devasa bir böceğe dönüşmüş olarak kendini yatağında buldu. Bir zırh kadar sert sırtının üzerine uzanmış, öylece duruyordu. Kafasını biraz kaldırıp baktığında, kahverengi bir kubbeyi andıran, boğum boğum olmuş ve tıpkı sırtı gibi sertleşmiş karnını gördü...
Satranç, Zweig'ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir. Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan Satranç'ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte Zweig i...
Her insan doğmadan önce kendine yazılan kaderi yaşar. Ancak kader kara bir bulut gibi üstünüze çöküyorsa ve siz buna razı oluyorsanız hayata karşı zayıf düşmeye, yenilmeye mahkumsunuzdur. Hüma, Kurtuluş Savaşı'nın en çetin zamanlarında İzmir'de doğduğunda kaderi ona küsmüş, onu kimsesiz ve biçare halde Gediz Nehri'nde...
Elinize Ansızın Bir Mektup Geçebilir. ...ve O Mektubu Okuduğunuzda Bütün Hayatınız Sonsuza Dek Değişebilir... Bu Kitabı, Dünyanın Herhangi Bir Yerinde, Çaresizliğin ve Umutsuzluğun Ortasında, Umudunu Kaybetmeden Ayakta Durmayı Başarabilen Herkese Armağan Ediyorum... Bir Kelebeği Yüreğinize Misafi...
Yaprak; küçükken, markette annesinden sürpriz yumurta istediği için bulgur reyonuna sıkıştırılıp çimdiklenenler, ilkokul önlüğünün altına eşofman giyip okula gidenler, yeşil silgisini diş izi yapanlar ve kırmızı kapaklı tüm dersler kitabının saman sayfalarını silerken yırtanlar kadar sıradan bir kız çocuğuyken; birlik...
"i miss you, i love you, and i'm sorry for letting you go." [completed 8/21/2014] © copyright 2014 ~ corpse all rights reserved. ///// highest rank short story #37
"Biz her zaman farklıydık. Normal diye bir kavram bizim hayatımızda hiç var olmamıştı. Zıttık, birbirimizle uyuşmuyorduk. O siyahsa ben beyazdım. O karanlıksa ben aydınlıktım. O soğuk bir kış rüzgârıysa ben ılık bir yaz esintisiydim. Biz Ateş ve Su'yduk. Evrende bilinen en büyük zıtlıktık. Belki birlikte olmamız bile...
"Geçmişin izleri yüzünden sevgiye ve aşka inanmayan bir adamla en büyük hayali gerçek bir aşk yaşamak olan genç bir kızın,sırlarla dolu hikâyesi.'' Melisa, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Zorluğa dair hiçbir şey bilmeyen, bu yaşına dek el bebek gül bebek büyütülen, içinde kötülüğe dair hiçbir şey olmayan Melisa'nın...
Küçük küçük başlayan hayallerin büyük hikâyesi... Aslının ve Meltemin tutkularıdır Shahrukh KHAN, Aamir KHAN ve tabiki de hayal kurmak. Bu üç tutkularını birleştirip ölümsüz bir kitap yazarlar ve tam tamına üç yıl sonra unutulmaz bir yolculuğa çıkarlar. Bu hikaye, sizlere iki kızın yolculuklarını, hayallerini...
BUGÜNDEN ÖTE HAYALLERİME.... 'YAŞANACAKLARIMIN HUZURU BU YER AYNI ZAMANDA BENİM ACILARIMIN HAPSİYDİ...SENİ SEVDİĞİMDEN BERİ..'. Masum Bir Kızın Tek Aşkı...
Bazı pazar günleri çıtır çerezlikler yayınlıyorum. Tek bölümlük, bir anda ortaya çıkıp alelacele yazılmış hikayeler... Bir filmin romantik sahnesi gibi mesela. İşte yine onlardan biri. Bu kez karda mahsur kalanların hikayesi... ama öyle zor şartlarda değil, aksine keyifli bir ortamda...
Karanlığında kayboldum. Senin beni götürdüğün yere kadar ilerleyebildim. Hayatına ulaşmak da böyle. Karanlık bir defter veriyorsun elime. Onu okumam mümkün değil. Elinde ışık var ve sadece ışık tuttuğun yerleri okuyabiliyorum. Ben o ışığa sımsıkı tutundum. O ışık da beni içine çeker hale geldi. Bu öyle bir durum ki...
Bir kısa hikaye daha... Çıtır çerez dediklerimden. Okuyun eğlenin, biraz romantizm, biraz gülümseme ile pazarınıza tat katın...
Tek bölümlük, pazarınıza keyif versin diye eklenen, biraz erkek gözünden bakan bir hikaye.
Pinokyo'nun benim uyarladığım versiyonu :D Pinokyo şimdi olsa nasıl olurdu sorusuna bence gerçekçi bi cevap :D Yorum yaparsanız sevinirim umarım gülersiniz ya da hoşunuza gider :D
Aşkı yaşamak için o kişiye yakın olmak mı lazım? Yüzünü hiç görmediğiniz birine aşık olabilir misin? Sesini duymadığınız, hatta kim olduğunu bile bilmediğiniz birine? Aşk, imkansız kelimesini sevmez...
İstanbul'u terk edip Fethiye'ye yerleşme kararımdan hemen sonra yazılmış tek bölümlük bir hikaye. Hayatta büyük değişiklikler zordur. Sadece doğru zaman ve doğru yer, bu zorluğu kolaylaştırır. Keyifli okumalar.