HİKAYE KİTAP OLACAĞI İÇİN YAYINDAN KALDIRILMIŞTIR! Araf Serisi 4. Kitabı * Deniz fenerleri, gemiler için bir yol göstericidir. Görevi gemilere, gecenin en karanlık anında ışık olmak, sisin en yoğun olduğu anda kurtarıcı olmak, tehlikeler hakkında onları uyarmaktır. Peki ya deniz feneri artık tüm bunları yapamayacak kadar yorgun hissettiğinde ne olur? Işığı artık aydınlatmadığında ve artık amacını bile unuttuğunda... İşte o zaman yeni bir amaç çizmenin, hatta onu onaracak kadar yetenekli birini bulmanın zamanı gelmiş demektir. * +18 ÖGELER İÇERMEKTEDİR. * 26.07.2018 TARİHİNDE YAYINLANMAYA BAŞLAMIŞTIR.

Kitabın telif hakları bendedir. Herhangi bir durum karşısında gerekli işlemler yapılacaktır. Gözlerinizi kapatın ve Dolunayın şarkısına kulak verin. Size gerçek aşkı fısıldayacak... Savaşın ardından Olimpos dağı yaralarını sarıyor, gaflet uykusundan uyanan tanrılar, yaşanan kanlı günün tekrarının olmaması için bu kez hazırda bekliyordu. Savaş tanrısı Ares ve Ayın tanrıçası Artemis, ailelerine yeni katılacak üyeleri sabırsızlıkla -büyük bir çoğunlukla kavga edip birbirlerinin başının etini yiyerek- beklerken en yakın dostlarının sorunlarında onlara yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Apollon, Caleb, James, Trent ve Maxwell. Ortak bir sorunları vardı. Kadınlar... Ruh eşleri ve yüzyıllar boyunca saklı tuttukları aşkları ile yüzleşen beşliyi yeni maceralar ve zorluklar bekliyordu. Yüzyıllar boyunca aşkını saklı tutan ve bekaret yemini eden tanrıça Athena, Amazon savaşçılarına katılan Jasmine, ailesiyle sorunları olan ve Olimpos'a asla kabul edilmediğini düşünen Eos, Hekate'nin ihanetinin ardından annesini kaybetmek üzere olan ve kayıp babasıyla ilgili duyduğu gerçeklerle yüzleşmek zorunda olan Caroline ve sıradan basit bir insan olan ancak hayata zorlukla tutunmaya çalışan Paige... Onların ortak noktasıysa gerçek aşka, sonsuz güvene ve sevgiye olan ihtiyaçlarıydı... Fakat her şey bu kadar basit değildi. Büyük savaşın ardından huzura kavuştuklarını düşünmeleri hepsi için büyük bir hataydı. Karanlıklar ardından ki yeni düşman onları bekliyor ve adım adım sonlarını hazırlıyordu. Yeni bir savaş yaklaşıyor ve ordular toplanıyor. Olimpos bir kez daha saldırıya uğrama tehlikesi yaşıyor. Bu kez onları güzel bir son beklemeyebilir... Oilmpos'un son savaşına tanıklık etmeye hazır mısın?

Derin Yücesoy. "Kalp kırıkları ha?" deyip güldü kız. Bu gülüş neşeli gülüşlerden değildi. Somut bir acıydı bu gülüş. Görebileceğin, hissedebileceğin. Öyle ki güzel yüze batan acı gülüş hep oradaymış gibi yerleşmişti yüz çizgilerine. Devam etti, "Kalp kırıkları seni senden vazgeçirmez. Ruh kırıklarını tatmamış gibi konuşuyorsun. Sen şanslısın, sadece kalbin kırık. Ruhun kırıldı mı hiç?" Karşısındaki adamın kısılan gözlerine alaylı gülüşüyle bakmaya devam etti. Saçını geriye attı. Adam şaşırmadı. Benim gibi bir adamın kızı, dedi içinden. Bana benziyor. "Cezamı kabul ettim..." diyerek söze başlamıştı ki kız, beş dakikadır sessizlik içinde oturan kadın konuşmayı böldü, "Ne cezası?" "Günahların cezası." dedi kız ruhsuzca. "Babamınkilerin." (Y/N: Yeni bir kurgu, yeni bir karakter, yeni bir öykü. Kurgusu Wattpad'de okuduklarımıza pek benzemiyor. Yadırgayacağınız yerler olabilir. Derin benim kırmızı pelerinli halim. Siyah kuşağını beline dolamış yorgun bir savaşçı. Babaların günahlarını öğrenmek ister misin? Yazma tutkumun mat mavi yansımasında, yolumda yanımda mısın?) En güzel deniz : henüz gidilmemiş olanıdır. En güzel çocuk : henüz büyümedi. En güzel günlerimiz : henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz : henüz söylememiş olduğum sözdür... *Nazım Hikmet #40Spiritüel (İslami bir kitap değildir. 'Günah' kelimesi anlatımı sertleştirmek ve edebiyat katmak için kullanılmıştır.) 2. Edit: Arkadaşlar sadece tag'lere bakarak dini okuma listelerine ekliyorsunuz anlıyorum ama gözünüzü seveyim "çok sevdiğim diniler"e falan eklemeyin. #günah tag'ini kaldıracağım bu gidişle. Sadece bir tag'i aratıp tanıtımı bile okumadan oraya buraya eklemeyin, lütfen.

Aşk; bir pazarlığın ortasında satılmış ruhlara tanınan ufak bir şanstı bizim için. O kaybedilmiş ruhumun son şansı, öldürdüğüm ruhunun son nefesiydi belkide. Sayısını bilmediğim kadar çok adam öldürdüm ama hiç biri senin içindeki kız çocuğunu öldürdüğüm kadar çok yakmadı canımı. Oysa sen içimde bir yerlerde saklanan altı yaşında savaşın kurbanı olmuş küçük oğlan çocuğunu bulup ona sarıldın. Sen beni günden güne iyileştirirken, ben senin güllerini günden güne soldurdum. Af dilemiyorum, pişman da değilim. Y/N: Savaşın çoçukları serisi üç kitap halinde olacaktır. İlk kitap Kılıç'ın hikayesini anlatmaktadır. Y/N2: Olayların tamamen kurgudur ve gerçeklik barındırmamaktadır, bu konuda üzerime gelinmesini istemiyorum. Y/N3: Yetişkin içeriktir, rahatsız olacaklar okumasın!

SONSUZ KARANLIK! Yada SONSUZ AYDINLIK! Her şeyin kaderi bir kıza bağlıydı. Berika devasa bir güce sahiptir. Gücünün kontrolünü sağlayamamaktadir. Duygu, heyecan, korku ve bazı basınç noktaları ve duygular gücünü tetiklemektedir.. Ailesi ve bir kaç dost dışında kimsenin güçten haberi yoktur. Ama ihanet bazılarının kanına işlemiştir. Düzenli bir hayatı varken, birileri bunun farkına varır. Karanlık güçler boş durmamıştır bu gücün peşine düşmüştür. Büyük kapışma başlamak üzeredir. Peki ya aşk.? En büyük duygu ve en yüce güce sahip değilmidir? SIR/LAR İLE DOLU MACERAYA HAZIRMISINIZ? İlginiz ve Destekleriniz İçin şimdiden TEŞEKKÜR EDERİM ❤

"İs-te-mi-yo-rum anne daha kaç defa söylemem gerekiyor?" "26 yaşına geldin hala evlenmeyeceğim diyorsun, bende anane olmak istiyorum, neymiş hanımefendi erkeklere güvenmiyormuş, bir tanesi kötü diye hepsi kötü olmak zorunda değil bir tanış istemezsen kabulum" " Tamam anne tamam ama eğer ki istemezsem hiç birşey söylemeyeceksin" " Hah sen beğenmede bende göreyim, şimdiye kadar gelen görücülerden benim gözdem bu, dibin düşücek kızım" Benim dibin düşücek diyen bir annem varken hayatım ne kadar normal olabilirki? Hem romantik hem komik bir hikayeye hazırmısınız? O zaman sıkı durun Miranın hikayesi sizlerle. Okuduğunuz zoraki evlilikleri bir kenara bırakın burada bambaşka bir hikaye var, okudukça anlayacak ve kendinizi bulacaksınız.

Bir kadın kaç kere çıkmaza girer... "Kendini hiçbir şey için mecbur hissetme ve hiçbir şeyi kendini zorlayarak yapma. Zorlayarak yaptığın dağlar yerine kendi arzun ile yaptığın bir avuç kumu tercih ederim." .......Tufan Teksoy "Yani benim gibi seni üzmüyor, benim gibi dengesiz değil, benim gibi sana sorun çıkarmıyor, bu mu? Bunun için mi onun olmaya karar verdin." .......Bulut Teksoy "Ne yapmaya çalıştığımı anlayamıyorsun öyle mi Doğa? O zaman ben anlatayım; aşık bir adam nasıl davranırsa öyle davranıyorum sana , anladın mı şimdi beni?" .......Bora Arslan Benim adım Doğa Tekin bu benim hikâyem...

hayat bana ilk kazığını attı.doğru bildiklerim yavaş yavaş yanlışa dönerken yanımda ailem yerine keremin olması ne kadar yetecek.