begendiklerim
80 stories
EFSUN | Rüzar Gülü  by FanatiKkyazarrr
FanatiKkyazarrr
  • WpView
    Reads 1,052,993
  • WpVote
    Votes 23,008
  • WpPart
    Parts 17
•Efsunlu Bir Köy Rüzgarı• Yoğun yetişkin sahneler içermektedir. #anlaşmalıevlilik #zorakievlilik #bursaköyü #köykurgusu #smut
SERÇE ❦ by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 6,984,501
  • WpVote
    Votes 277,180
  • WpPart
    Parts 54
"Benimle evlenir misin?"dedi genç kadın.Bir elini gergince, sallanan platin halka küpelerine götürmüş, genç adamın cevap vermesini bekliyordu.Adamın güçlü, ortama hakim duruşu karşısında bütün özgüvenine rağmen kendini küçücük bir serçe gibi hissediyordu. Genç adamın şahini andıran keskin bakışları, yaptığı teklifle donuk bir hâl aldı. "Efendim?"Dedi kulak kabartarak.Genç kadının yaptığı teklifle bozguna uğradığı belliydi.Kaskatı kesilen bedeni, elinde parçalamak istercesine sıkı sıkı kavradığı viski bardağı dışında tekliften hoşlanmadığını belli eden bir şey yoktu. Bakışları genç kadının narin yüz hatlarında ve tereddüt dolu mavi gözlerinde gezindi. Genç kadın, onun bakışlarının yoğunluğundan etkilenerek, topuklarının üzerine kıpırdandı. Müzik ortamın sessizliğini bastırıyordu ama genç kadın daimi bir sessizliğin ortasında kalmışlar gibi hissediyordu. "Benimle evlenir misin?" Hayatında ilk kez bir adama evlenme teklifi ediyordu. Evlenmesi gerektiğinden gözüne en iyi seçenek olarak, Mahir Sancak'ı kestirmişti.Babası devreye girip, ortalığı yıkıp dökmeden önce en azından adama kibarca evlilik teklifi etmeyi düşünmüştü.Babasının planladıkları yanında, genç kadının bu düşüncesi insanın kulağına dalga geçer gibi geliyordu ama Merve'nin başka bir seçeneği yoktu ne yazık ki. Mahir Sancak olmak zorundaydı. Ama gelin görün ki adam hiç de onunla evlenecek gibi görünmüyordu. Düz, sabit bakışlarla, "Siz ne dediğinizin farkında mısınız Merve Hanım?"derken sesine yansıyan hoşnutsuzluk, canını sıkmamış değildi.
12:30 SEANSI by halapenobiberi
halapenobiberi
  • WpView
    Reads 2,053,105
  • WpVote
    Votes 114,635
  • WpPart
    Parts 50
[WATTYS 2022 KAZANANI] Parmağı omzumun üzerindeki belli belirsiz benlere dokundu. Ardından köprücük kemiğime kaydığında dudaklarım, bir nefese muhtaç kalmış gibi titreyerek açıldı. Koyulaşan bakışlarını gördüğümde göğüs kafesimin içindeki kalbim, hızlı bir takla atmıştı. "Ne yapacağım ben seninle?" diye mırıldandığında kısa saçımın tutamlarından birini parmağına dolamıştı. Güçlü eli, belimi sıkıca sarıyordu. Dudakları kulağımın üstüne dokunduğunda titreyen ellerim omuzlarına tutundu. Tüm günahlarım birleşerek bedenimi ve ruhumu ona emanet ettiğinde içimdeki şeytan gülümsedi. Ardından onun dudakları da kıvrıldı ve çenemi kavrayıp ona bakmamı sağladı. Bakışlarımız buluştuğunda; cehennemin tüm ateşleri ikimiz için yandı ve dudaklarından adıma işlenen zehir döküldü. "Vera." (TAMAMLANDI.) [14.03.2020 | 14.07.2021]
KARANLIK by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 5,274,824
  • WpVote
    Votes 309,251
  • WpPart
    Parts 69
"Bade Karahanlı." Duyduğum tok sesle eş zamanlı olarak derin bir nefes aldım, ağır hareketlerle sesin geldiği yöne döndüm. Kapıyı yavaşça kapattı, gözleri beni buldu. "İsmimi bile öğrenmişsin." Dudakları yana kıvrıldı, bana doğru geldi. "Öğrenmek zorunda kaldım diyelim." Gülümsedim, biraz daha yaklaştı, birkaç adım geri gittim ama sırtım soğuk duvara temas edince durmak zorunda kaldım. Fakat o durmadan üzerime gelmeye devam etti. Kaçmak için sağ tarafa doğru geçecekken kolunu önüme kalkan etti. Boş bir anında sol taraftan kacayım dedim ama bu sefer de diğer koluyla önümü kapattı. Tamamen onunla duvar arasında kalmıştım, kaçmama izin vermiyordu. Sırtımı duvara yasladım, yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Ne yapıyorsun?" "Konuşmamız gereken şeyler var." "Evet var ama bunu aramızda mesafe varken de yapabiliriz." "Yapamayız, böyle konuşmak istiyorum." Cevap verecekken gördüğüm şeyle sol gözünün altına düşen kirpiğini nazik bir şekilde aldım. "Kirpiklerin dökülüyor." Dudaklarındaki tebessüm büyüdü, sessiz kaldı. Sağ yanağında küçük bir gamzesi vardı, yakın olduğumuz için fark edebilmiştim. Kirpiğe usulca üfleyerek gözlerimi yeşillerine çevirdim. "Badem yağı sürebilirsin, çok iyi geliyor." Tek kaşı kalktı, söylediğim şeye şaşırmış gibiydi. Fakat bu şaşkınlığı üzerinden çabucak atıp kaçmamı engellemek için önüme kalkan ettiği elini duvardan çekti, cebine attı. Merakla ona bakarken elini cebinden çıkardı, badem şekerlerini uzattı. "Yer misin?" Elinden bademleri alarak birini ağzıma attım. "Çok severim." Biraz daha yaklaştı, derin bir nefes aldı. "Badem şekeri gibi kokuyorsun." Badem şekeri mi demişti o? Şaşkınca bakarak elimdeki bademleri kokladım. "Güzel kokuyorlar yalnız." Başını salladı. "Biliyorum." Gülümsedim, kendisi de bir şeker yedi ve ekledi. "O yüzden söyledim zaten."
MEVA by mavinintonuu7
mavinintonuu7
  • WpView
    Reads 2,670,299
  • WpVote
    Votes 149,122
  • WpPart
    Parts 72
"Benim..." dedim gözlerim anlık dudaklarına kayarken. Etli dudaklarının üzerindeki su taneciklerini diliyle temizlediğinde gözlerim gözleriyle buluştu. "...korumam ol, Kara Yağız."
KUTLU OLSUN (KİTAP OLDU) by darknesscrescent
darknesscrescent
  • WpView
    Reads 9,813,093
  • WpVote
    Votes 235,865
  • WpPart
    Parts 24
PUKKA YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLMUŞTUR. 3 KİTAPLIK BİR SERİ OLUP, 1. KİTAP BURADA YAYINLANACAKTIR. Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar, hayatı boyunca bir şeylere ve birilerine bağlanmaktan kaçınan, soğuk bir tiptir. Aynı yetimhanede büyüdüğü yaramaz bir kız çocuğu dışında da bağ kurduğu kimse yoktur. Yaşı dolduğu için yetimhaneden ayrılmak zorunda kalan Rüzgar, her seferinde beraber kurtulmaya söz verdiği kız için geri döner. Yine rutin ziyaretlerinden birinde kızın ailesi tarafından yetimhaneden alındığını öğrenir ve bir daha ondan haber alamaz. Senelerini ondan bir iz bulmak için araştırarak geçirirken bir gün, gizemli bir numara doğum gününü kutlar. Çok geçmeden Rüzgar, bu numaranın yetimhanede beraber büyüdüğü kız olduğunu anlar ve kızın içinde bulunduğu zor durumu öğrendiğinde onu kurtarmak için anlaşmalı bir evlilik yapmayı teklif eder. İkisi, aynı soyadını paylaşan, evli ev arkadaşları olacaktır. "Seni seviyorum. Hep sevdim."
Allı Gelin by cummlemuhendisi
cummlemuhendisi
  • WpView
    Reads 3,112,271
  • WpVote
    Votes 93,923
  • WpPart
    Parts 33
Bu hikaye 4 Ocak 2017 yılında yayınlanmaya başlamış olup 4 Temmuz 2017 yılında nihayete ermiştir. Çeşitli sebeplerden dolayı kaldırılsa da yazarın yazma serüvenindeki değişimi göstermek, dm kutusuna dolan Allı Gelin ısrarları ve okuyucu hatırına yazarın saygısını fark ettirmek için yeniden yayına sunulmuştur. Hikayedeki cringe ve saçma olan her şeyi eleştirmek, goygoy yapmak serbest; gereksiz duyar kasmak,yazara hakaret etmek engel sebebidir. Keyifli Okumalar...
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~ by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 11,532,443
  • WpVote
    Votes 529,603
  • WpPart
    Parts 68
"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözlerimden ayırmadan sıkıntılı bir nefes çekti ciğerlerine. Kelimelerini özenle seçtiği o kadar belliydi ki, söyleyeceği şeyi söylemek aynı zamanda da bunu beni kırmadan yapmak için kendisini frenliyordu. "Kendinize bunu yapmayın. Size defalarca söyledim, benim hayatımda böyle bir şeye yer yok." Birkaç gündür ağlamaktan kuruyan gözlerim son cümlesiyle tekrar dolarken ona belli etmemek için başımı yere eğdim. Zorlamayacaktım, onu sevmem için onun sevgisine ihtiyacım yoktu. Ben onu, onsuz da severdim. "Anladım." dedim fısıltıyla. Eğer yüksek sesle söyleseydim ses tellerimin titrediğini anlardı. Karşısında sevgi dilenen aciz bir kız gibi durmak istemiyordum. Birini sevmek hiçbir zaman acizlik değildi. Zaaftı, her insanın tadamayacağı ama tadanın da binlerce kez şükredeceği bir duyguydu. Yaşamı boyunca bir insan için olup olabilecek en güzel zaaftı sevgi. "Başka bir şey yoksa eğer.. İyi günler." Dolu gözlerimi görmesin, bana acımasın diye başımı kaldıramadım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tutan iri kemikli, nasırlı elleri tüm vücudumu ateşe vermiş gibi titretmişti. Sesli yutkunuşunu ve kolumdaki elinin titrediğini hissettim. Baş parmağı kolumun üzerini bilinçsizce okşarken yerde olan gözlerim kolumdaki elini buldu. Bir an için fikrini değiştirdiğini sandım ama o bunu fark ettiği gibi elini hızlıca geri çekti üzerimden. "Vazgeç.." diye mırıldandı acı çeker gibi. Sesi kısık ve pürüzlüydü. "Beni sevme. Ben ruhu olmayan, yaşamayı bilmeyen, acı hissetmeyen bir adamım. Sana acı vermek, bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değil." 🔴 (Minimum Aksiyon/Bol Aşk)
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,103,868
  • WpVote
    Votes 333,279
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,417,118
  • WpVote
    Votes 321,429
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***