Onlar mutluluklarıyla, üzüntüleriyle, ve heyecanlarıyla hayatı doruklarda yaşayan 4 genç. Hikayeleri çok önceden başlamıştı fakat okuldan atılıp yeni bir koleje başlamaları çoğu şeyi bir anda değiştirdi. Hayat onlar için bir çok plan yapmışken, onlar her şeye rağmen dik durabilicekler miydi ? Birbirleriyle olan farklılıkları aslında onları onlar yapan şeydi. Bu 4 genç adeta hayatın 4 farklı tonuydu. .... "SİZ BENİM SEÇTİĞİM AİLEMSİNİZ " demişti Ayşegül titreyen sesiyle. Yunus, Ceren ve Hakkı ise Ayşegül'e usulca yaklaşıp dört bir koldan sarıldılar. Birbirleriyle sarılmak onlar için her zaman dünyanın en güzel duygularındandı.

Hiç ölduğünüzü hissettiniz mi. Nefes Alırken boğulduğunuzu. Kocaman bir boşluğa düşündüğünüzü. Bir Kutuya kapatılıp onu Bir toz tanesini yuttuğunuzu. Ağzınıza o demir Gibi tadı Olan kan geldi mi hiç. Yada soğuğu hissettiniz mi; Tüm bedeninizle. Huzur mutluluk uğradı mı hiç size. Ben hissetmekle kalmadım, yaşadım her birini zerresine kadar. Ben her gün ölüyorum, nefes Alırken boğuluyorum. O kutunun içinde Sürekli o pis topların olduğu yerde yaşıyorum. Kocaman bir boşluktayım ben hiç çıkamadım ki. Ağzımdaki o kan benim için tapılası Bir Şey oldu artık. İliklerime kadar soğuğum ben. Yalnız ben o son iki şeyi hissedemedim sadece hayal kurdum her gün, her saat, her dakika, her salise ... Ben bir akıl hastasıyım onların deyişiyle. AKIL HASTASI.

Genellikle hep erkekler sarar bir kızın yarasını. Peki bir erkeğin kapanmak bilmeyen yarasını bir kız sarmaya çalışırsa başarılı olabilir mi? Prensin uyuyan prensesine ulaşması için geçtiği sarmaşıkları bir prenses geçmeye çalışırsa eğer, ne olur? Aşk kelimesi, Arapça aşekadan gelir. Aşeka, bir ağacı saran, besinini ağaçtan alan ve zaman içinde ağacı kurutarak öldüren sarmaşığa denir. Sarmaşık Prens belki de ağacı kurutmaz ve prensesinin onu kurtarmasına izin verir.