Deligirllx adlı kullanıcının Okuma Listesi
4 stories
KAÇAKÇI 'Tutsak' (KİTAP OLDU!) by Gonca_Ince
Gonca_Ince
  • WpView
    Reads 1,592,482
  • WpVote
    Votes 69,684
  • WpPart
    Parts 70
Herkes onun vicdanını yitirmiş, gözü dönmüş bir adam olduğunu söyledi. Beni kullandığını, sırf güç uğruna beni harcayacağını söyledi. Kimseye inanmadım. Onu sevdim, çocukluğum da dâhil, asla onun söylendiği gibi bir adam olduğunu kabullenemedik. Tutunacak bir dal bulduğumu sandım ama yanıldım; dal kırıldı, kırılan parça göğüs kafesime saplandı. Sonra bir adam tanıdım; Teni yangın, Ruhu kül, Gözleri cehennem, Gülüşü araftı. O günden sonra zaman sanki tersine döndü, akrep ve yelkovan birbirini katletti. Gözümde büyüttüğüm herkes, gözlerimde ki yaşı akıta akıta gitti. Ve ben, özü gövdesinden çekilmiş bir ağaca döndüm; Kurudum, büküldüm, kırıldım... HERDEM YAYINLARI TARAFINDAN KİTAP OLDU! -Bu kurgu, İnsan Tacirliğini konu almaktadır. Daha önce, hiç İnsan Kaçakçılığı yapan bir adamı okudunuz mu? Eğer okumadıysanız, Ateş Doğan ile yakmaya, Nehir İnan ile yanmaya, sizleri de bekliyorum.- *** İnstagram; Wattpad_Kaçakçı Gonca__İnce *** Facebook; GONCA İNCE Hikayeleri
KAÇAKÇI 3 (KİTAP OLUYOR!) by Gonca_Ince
Gonca_Ince
  • WpView
    Reads 117,513
  • WpVote
    Votes 6,908
  • WpPart
    Parts 22
KAÇAKÇI kitabının devam serisidir. Bir Ateş'in, Sarıya delirişinin hikayesi... ATEŞ DOĞAN; Bir cümle yaz; sil. Bir kelime yaz; sil. Birkaç harf karala; sil. Gözlerinin önünde duran kağıda bak; zihnimin lekeleri beyazı parçalamış. Önünde boş bir sayfa, bak, görüyor musun, ellerimle lekelediğim o kağıdı? Onu ben lekeledim. Zihnimin sanrılarını üzerine döktüm, olmadı, sildim. Etraf silgi çöpü, beyaz silgiden çıkan parçalar dahi izlerini yüklenmiş geçmişin. Şimdi aklımdan birkaç satır daha geçiyor, parmaklarımın ucunda ki kalem yorgunluktan titriyor, zihnimin çırpınışları kalemin ucunu sömürmüş. Kağıdın birkaç yeri yırtılmış, silik kelimeler yırtılan yerden bir bir intihar ediyor. Sonu gelecekmiş gibi görünen her ne varsa, bir diğer yırtıktan karınca sürüsü gibi üzerine tırmanıyor kağıdın. Ayak bastıkları her satırı çamura buluyor. Benim lekelediğim kağıdı bataklığa çeviriyorlar; izin veriyorum. İlk cümleyi satıra döşediğim andan bu yana bildiğim fakat kabullenmediğim gerçek sonunda bataklığa dönüyor. Kağıdın ucuna bir saç teli düşmüş, görüyorum ama uzanıp onu oradan çekip almıyorum. Sarı saç teli usul usul kirlenen sayfanın üzerinde kıvranıyor, bataklık onu yutuyor. Kıvranışını izlerken ruhum bir yara daha ediniyor. Sudan çıkmış balık gibi karşımda kendini yerden yere atıyor, yine de onu kurtarmıyorum. Dokunduğum an alev alacak, yansın isteyip istemediğimi bilmiyorum. O kadar dikkatli izliyorum ki onu, ruhum bile ona acıyor. Nefesim hızlanıyor, bir an uzanmak istiyorum ama sonra onu ellerimle yakmayı da göze almıyorum. Zihnime bir ağrı saplanıyor, ellerimde çamurumsu bir his. Kalemim bataklığa karışmış, sol elim saç telinin üzerinde. Onu kurtarmıyorum, onu hiçbir zaman kurtarmayacağımı da biliyorum. Ben onu yakmayı göze almıyorum, Ben onu kurtarmayı istemiyorum, Ben, onunla beraber onun batakl
YIKINTI by ironscloak
ironscloak
  • WpView
    Reads 1,457,735
  • WpVote
    Votes 55,775
  • WpPart
    Parts 72
Yayınlama Tarihi:6 Temmuz 2014 [Tamamlandı, düzenlemede.] •Bu ad ile yayınlanan ilk hikayedir. Taklitleri değil, aslını okuyun.• ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Dizlerini karnına çekmiş, boş gözlerle evine girip çıkanları izleyen küçük bir kız çocuğu. Ağlamaktan korkan, kafasından çıkmayan o sesin tutsağı altındaki, zavallı kız çocuğu. Ölümü kabullenen; ama dile getirmekten korkan bir kız çocuğu. İçindeki o yarayla büyüyüp, içi kan ağlayan; ama kardeşi için her şeyi yapan bir genç kız. Defalarca yaralanan. Defalarca dövüşen. Defalarca korkulan. Ama içten içe kendisinden korkan bir genç kız. Kaderin oynadığı küçük oyunda, büyük roller üstlenen bir kız. İpleri eline almak için savaşan; ama her hatasında üst üste binen yıkıntıların ardında kalan bir kız. O kızın adı Derin. Ve bu, onun kendi adında kayboluşunun hikayesi. ❝Benim adım Derin. Ve ben, kendi adımda kayboluyorum.❞ •◘•◘•◘•◘•◘• [Hikayenin başı, Imagine Dragons'un Radioactive klibinden esinlenilmiştir.] Tüm hakları saklıdır.
Veliaht  by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 69,360,569
  • WpVote
    Votes 768,521
  • WpPart
    Parts 34
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim hemde çok ama çok sevilmişti. Söylediğinden değildi bu dediklerim. Hissettiğimdendi. O adam bana beni kocaman sevdiğini hissettirmişti. Bütün hayallerini , umutlarını , kırıklıklarını yıldız yapıp gözlerime koymuştu benim. Deniz gibi bakan kahve rengi gözlerine bende umutlarımı , hayallerimi ve kırıklıklarımı bırakmıştım. Nerede buluşuyordu adam ve kadın o zaman diye sordu bana. Ufuk'da bileşecektik biz. Yıldızlarım onun denizine düşeceklerdi. Ben onda boğulacaktım o bana karışacaktı. 'Denizi yıldızlarına talip güzelim. Düşecekler mi denize?' ------ ''Kadın kitap gibi sevmişti ama adam kitap okumayı sevmezdi'' dedim Meriç'e bakarak. Yine lanet olası gözlerim dolmuştu. Kafasını salladı acıyla gözlerime bakarken. İkimizden canı acıyordu. ''Adam okumayı değil yaşamayı seçerdi çünkü. Kadını okumak değil yaşamak isterdi...'' ------