Bilinmeyen bir şehre ait yıkık dökük evlerden birinde, eskimiş bir karyolanın altında, siyah kaplı bir defter yaşar...Üzerine yazılan bütün dilekleri gerçekleştirdiği halde, her defasında uğursuz bir nesne gibi fırlatılıp yalnızlığa mahkum edilen bir defterdir bu. Bir gün öylesine biri çıkar gelir uzaklardaki bir şehi...
Mayıs, yıllar önce kaybettiği ikiz kardeşinin iziyle kendini suçluyordu. Ta ki ailesini, arkadaşlarını ve çevresindekileri üzdüğünü fark edene kadar. Şimdiki amacı ise, çevresindekilere kendini mutlu ve hayata dönük bir şekilde göstermeye çalışmaktı, bir nevi oyun oynayacaktı... Sizce bu oyunda başarılı olabilecek mi...