Ne yapacağını bilmeyen bir o kadarda suç işleyen ve suçlarından kaçarken melek görünümlü bir o kadar da şeytan bir kızla karşılaşır kız ne kadar çocuğa kötülük yapsada,ne kadar çocuk ve kız kavga etsede, kader hep onları bir noktada birleştirir... Çocuğun korkuları ve endişeleri kız için hiçbirşeydir çünkü kız çocuğa göre daha güçlü ve korkusuzdur... Kızın çocuğa yapmadığı şey kalmaz çocuk tüm bunlardan bıkmış olsada bir sır yüzünden kızdan ayrılamaz... Kızı gerçekten sevdiği için değil... Zorunda olduğu için sever... Ve en sonunda kızı bir sır yüzünden sevmek zorunda kalsada kızdan o sır yüzden vaz geçer... Hayatını daha güzel ve rahat bir şekilde devam edeceğini düşünsede Kız olmadan hayatına devam edemez... çünkü çocuğun en değerli şeyi kızda kalmıştır ve bu yüzden yaşamak için kıza mecbur kalır...

Nasıl başlayacağımı bilmiyorum.Anne özlemi bilmeden anlatılır mı? Bilmiyorum.Sadece bilin istiyorum.Ben annemi çok özlüyorum.

Devamı gelecek lütfen okuduğunuz kısmı yorumlayınız.

"Gözyaşlarını kimseye göstermediğinde, büyürsün. Kimsenin dediğiyle hareket etmediğin zaman özgürsün. Tek başına ayakta kalabildiğin an, olgunsun asıl.Bu yolda arkana bakmadığın sürece yürürsün... " Peki ya liseden henüz mezun olmuş olan Serra,  4 yıldır öğrenebildiği kadar Korecesiyle koca şehirde nelerle karşılaşacak? Bu yolda arkasına bakmadan yürüyebilecek mi? Üniversite'yi Kore'de okumasına ailesinin izin vermesine çok sevinir fakat arkasında bıraktığı: ailesi ve en yakın arkadaşıdır... Hayalleri Kore üzerine kurulmuş bir genç kız iki adam arasında seçim yapmak zorunda kalırsa ne olur? Saf ve karmaşık... Ihânetler ve dostluklar...

hayattan bıkmış kimseyle konuşmayan bir kızın aşık olduktan sonra hayatının nasıl değiştiğini anlatıyor .

Korku, gerilim ve heyecan arayanlar... Okurken tüylerinizin ürpermesini ister misiniz ? Korkularınızı bir kenara bırakın ve cesaretiniz varsa okuyun ! Dikkat ► Gece evde yalnızken bu hikayeleri okumayın... Hikayelerin bir kısmı çeviri bir kısmı ise bizim yazdığımız hikayelerden oluşuyor ve çeviriler bize aittir.

"Öyle böyle ilerleyen bir hayatım var. Yani... Vardı aslında... İş aramaya devam ederken aynı zamanda annemin uygun bulduğu eş adayları ile görüştürülmeye çalışılıyordum. Ta ki onu görene dek!" Nesil hanım kızımız; gayet neşeli, biraz geveze, aklındaki dilinde, (yok canım elbet boşboğaz değil) yemeyi, gülmeyi seven, iş yapmaktan hoşlanmasa da epey hamarat bir hatun kişi. Uyumak, Furkan dayı ile didişmek, arkadaşlarıyla pencereden pencereye konuşmak ve jelibon en sevdiği şeyler. Bedir'in mavi gözleriyle karşılaşıncaya kadar öyleydi yani... "Hep derlerdi; o kişiyi gördüğün zaman doğru kişi olduğunu anlayacaksın, kalbin sana söyleyecek diye. Evet ben anladım. Gayet iyi anladım ancak bir sorun var. O nasıl anlayacak?" Müptela Yayınları farkıyla tüm kitapçılarda. ❤