Okulun son günüydü. Efsa, Arel ve ben karneleri almış müdürün yanındaydık. Okuldan çıkmak için izin almaya çalışıyorduk. Müdürün gözlerinin içine sinirle bakıyordum. Arel'in "Hocam hadi ama boş boş 2 saat okulda oturacağımıza çıkalım gidelim." demesine müdür yine olumsuz cevap vermişti. Sinirle müdürün gözlerine bakmaya devam ediyordum. "Hocam izin verin gidelim." Çok fazla sinirli bir şekilde söylemiştim bu cümleyi. Ve gözlerine bakmayı sürdürüyordum. Müdür bu sözüm üzerine "Peki, izin veriyorum gidebilirsiniz." dedi. Kafam karışmıştı. O kadar ısrarlara rağmen izin vermemişti ama bir cümlemle izin verdi. Her şey o olayla başladı. O olay hayatımın değişeceğine dair bir belirtiydi.

Ben hala nasıl bir insan olduğumu çözebilmiş değilim.Ben tek kelimeyle sıradışıyım.Özel güçlerim var!Başka kimde vardır ki özel güç diye birşey?

16 yasında özel güçlerinizin olduğunu öğrenseniz ne yaparsınız? Elly bu güçlerini yeni öğreniyor ve dünyayı kurtarması gerekiyor.Bakalım hangi maceralara atılacak...

Elementlerin kontrollerini bazi taktikler ile elinize almaya ne dersiniz?

Ben nerdeydim? Jonas 16 yasinda bir genç uyandigina sadece adini hatirliyordu. O nerdeyse butun dunyanin elment savaşcısı oldugu bir dunyaya gelmişti. O da elemnt ustası . Sorular onun hayatina yon verecek yada olume giden yolu olacak? Arkadaşlarına guvenebilecek mi? Yoksa guc mu onu etkileyecek? İstediğini elde edebilecek mi? ..................

Bilimin neler yapabileceğini bile bilirmisiniz ? Gizli bir formülün açığa çıkacağını peki ? Unutulmuş bir yer. Gizli bir formül. Gizli bir adam. Bu üç şeyden ne çıkabilir ? Kendine gizli bir labaratuar kurmuş bir adam gizli bir formül bulmuştur. Bu formülü denemek için kendine kurban arayordu ve buldu. Bu adam tüm dünyada kimsesiz çocuklar üzerinde deneyler yapmıştır. Adam sonunda bu çocukları dörtlü gruplar halinde evlere yerleştirmiştir ve artık bu çocukları bekleyen şey onlara daha da yakındır.

Herkes biraz kusurludur. ama bunu kimseye göstermek istemez. Çünkü bu kusuru onun zaafıdır. Violet'ta öyleydi. Onun bal rengi gözlere baktığınızda bazen bir hiçlik bazense dolu dolu duygu görürdünüz. Annesinden sonra değişmişti her şey. Babası onu bırakmıştı. O da hem leydiler okulu hem bir savunma okulu olan okula gitmiş ve kendini korumayı öğrenmişti. Orada bir arkadaş grubu olmuş ve onlara bir sapık dadanmıştı ama kızlar onu da halletmişlerdi. Şimdi Violet okulundan yeni dönmüştü ve babası onu evlendirmeye kararlıydı. Violet ise, "Evleneceğim kişi kim olursa olsun sırlarımı asla öğrenemez. yani ben ona kalbimi açmadığım sürece" diye düşünüyordu. AMA herşey değişmek üzereydi. Ve bundan Violet'in haberi yoktu.

Miray yoktu artık. Bedeni olsa da kendisi yoktu. Kehanet gerçekleşmişti. Peki Ejderha Dünyası ne alemdeydi? Can'a, Mert'e, Melek'e ne olmuştu? Peki Esra ve Rüzgar'ın haberi var mıydı olanlardan? Mert bu acıya dayanabiliyor muydu? Aşkını kaybetmek, aslında kaybetmemişken... Can nasıldı peki? Kardeşini kaybetmek nasıl Hissettirmişti? Aslında kaybetmemişken.... Miray ne hissediyordu peki? Kayıp mı olmuştu gerçekten? Kendisini neden herkese kapatmıştı? Veya doğru soru; Bunu o mu yapmıştı? Bütün soruların cevabı için 3. Kitaba buyrun. (Ilk iki kitabı okumadan lütfen bu kitaba geçmeyin.) Başlangıç tarihi; 22.03.2016 Bitiş tarihi; 01.09.2016

Miray kalbinin yarısını Mert'e vermiş, arkadaşlarını, ailesini geride bırakmış, Mert'i gelecekte kendisi yüzünden başına başka gelebilecek kötülüklerden korumak için Ejderha Dünyası'na gitmişti. Acaba o dünyada onu neler bekliyordu. Peki kehanet ne olacaktı? Gerçekleşecek miydi? Yoksa sadece yaşlıların canı sıkıldığında yazdıkları bir şiir miydi? Peki Dünya'da neler oluyordu? Mert mektubu alınca ne yapmıştı? Peki Can, Melek ve Esra, Mert'ten Miray'ın nereye gittiklerini bildiklerini nasıl saklayacaktı? Bütün soruların cevabı ve daha fazlası bu kitapta. (Lütfen ilk kitabı okumadan bu kitaba geçmeyin.)

'Güçlünün daha güçlü olduğu, fakirin daha fakir olduğu çağdan sesleniyorum. Hoşunuza gitmedi mi? O zaman televizyonu açın. Bakın, orada her şey günlük güneşlik.' 80 kuşağından sıradan bir genç... Öykü Tan... Üniversiteden sonra ışıltılı bir yaşam hayal ederken; özel iş yerlerinden kapı dışarı edilmek, her atama döneminde boşu boşuna beklemek gibi rutin bir hayatı vardır. Evrene verdiği mesajlar bir sabah geri döner ve tüm hayatı değişir. Yetişkin kafasında lise sıralarına dönmüş bir ergen olarak farklı bir paralel evrende yeni nesile adapte olmaya çalışır. 'Biliyor musunuz, o günlere geri dönmek isterdim. Toplumsal ayrışmanın bu boyutlarda olmadığı döneme... Canlı bombaların, savaşların, karışıklıkların bu kadar yaygın olmadığı döneme... Tecavüzün bu kadar meşrulaşmadığı döneme... Ve kesinlikle müziğin daha iyi olduğu döneme!' Ruhumu satsam geçinebilir miydim acaba?