Evin kuzeye bakan bahçesinde otururken yağan yağmurun kokusu elimdeki sıcak kahvenin keskin kokusuyla birleşiyordu, Ay ile gecenin birleşmesi gibi... Saat 02.38 yağmurun oluşturduğu küçük su göletlerinden yansıyan ay ışığı ve gecenin sessizliği resmen etrafımızda dans ediyordu. Akşamüstü yaktığımız ateşin üstüne düşen yağmur damlaların çıkarttığı cızıltıya kendimi kaptırmış burada ne yaptığımı düşünüyordum. O sırada gözlerimi kapatan iki elle irkildim. "Bil bakalım ben kimim!?"

Crystal-2648, ne kadar da masum bir isim. Bir virüs için... 26 Ekim 2021, "E: HERKES BODRUMA İNSİN. HIZLI OLUNN. KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK, KOKUŞMUŞLAR GELİYOR... Yukarıda kimse kaldı mı? Çetin sana diyorum, yukarıda kimse kaldı mı?" "Ç: Kalmadı Emir herkes aşağıda. Şu kapıyı kapatıp bende iniyorum" "E: Caner! Silahları aldın mı?" "C: Aldım abi hepsini, koyuyorum çantaya" "E: HADİ İNİYORUZ."