İki kız ve onların başından geçen macerala- Bir dakika! Bu kadar klasik değil! Baştan alıyorum. Sırma' nın düşünceleri ve onun uslanmaz küfürleri arasında hayatına bir de Melis dahil olursa ne olur? Hemen söyleyeyim yaşamı zehir olan bir adet Sırma ve ısrarlarıyla Sırma' yı kendinden uzaklaştıran bir adet Melis. Melis' in tabi ki de Sırma' dan uzaklaşmaya niyeti yok ama Sırma bu azmiyle başarabileceğine inanıyor. Bakalım bu oyunu kim kazanacak. Sırma mı? Melis mi? İşte karşınızda Sırık ile Tıfıl. İyi okumalar.

-Adın ne? -Rüzgar. -Adımı sormayacak mısın? -Hayır. Neydi bu şimdi?!?

Bazıları çok sever geceyi,bazıları ise nefret eder. Peki ya neden? Geceyi seven bir kız ne oldu da geceden nefret etmeye başladı? Bu büyük sır ne? Kızı kendinden soğutamak için ne yaptı bu gece?

Bir çift düşünün. Çocukken birbirlerini seven bir çift. Engeller yüzünden ayrılırlar. Peki ya yıllar sonra karşılaşıp birbirlerine tekrar aşık olurlarsa? Birbirlerinin o küçük çocuk olduklarını bilmeden sevgili olurlarsa? Öğrendiklerinde ne tepki verecekler? Ve onları ayırmak isteyen engelleri nasıl aşacaklar? En büyük soru onları ayırmak isteyenler kimler? Hepsinin cevabı Biraz Gülümse'de. İyi Okumalar...

kısa kısa aşk hikayeleri var okuyunca öğrenirsiniz... DEVAMI GELDİ DAHA YENİLER GELDİ BAKIN VE HİKAYELERE OY VERMEYİ UNUTMAYIN! DAHA FAZLASINI DA YAPICAM :D

aşk şiirlerimi bu sefer kısa yapıcam. çok fazla kısa değil. umarım beğenirsiniz beğenmeniz için elimden geleni yapıcam... İÇİNDEKİLER; Aşk mıydı O? Ayrılırken Hasret Kokusu Çok Sevmek Bir gün kapına gelsem Biz ne ayrılıklar görmüş adamız Anladım Aşkların yalan olduğunu Gün doğmuyor Sevdigin kadar sevilirsin Aşk iki kişiliktir Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var Seni aşksız bırakmam Bir gün anlarsın Birtanem Hiç kimseyi senin kadar sevmedim Mehtabim olsan Güneşim ayım ol Dokun ki yansın yüreğin Bir ömür seninle Bir sen değişmedin Bu kaçıncı sonbahar? Sana mecburum Ararım Seni Sen mişsin her şey O peri sen misin? Çağır meleğim Elveda deme bana Bu can sensiz yaşayamaz Gitme sevgilim Gözlerin Ne zaman ayrılık saati gelse Hasret çiçeğim Hasret taşları Mavi gece Mor salkımlı sokak Ölesiye özledim Senin için Yağmur Sormayın Son mektup

Bu hikaye de iki kalbi güzel insanın aşkı anlatılmaktadır. Şimdiki gençler hep bi kötü çocuk olma çabasın da kızlar, erkekler hatta küçük çocuklar bile saçma kitaplar yüzünden kötü çocuklara aşık peki ya diğerleri bu çizgi'nin dışın da kalanlar onlar... Onlar iyi olanlar; onların da sevmeye ve sevilmeye ihtiyaçları var. Onlar her yerde çocuksu veya olgun olmayan olarak sınıflandırmakla kalmamakla birlikte onları hep dışladılar ve onları sevmediler. sessizleri (suskunlar ve yalnız takılanlar) hep farklı gördüler. Nerede egolu ve kötü çocuk varsa hep onu sevdiler diğerlerini düşünmediler ama bilmiyorlardı ki 'aşk gerçekten nedir?' Egolu ve kötü çocuk olanlar için aşk; kötü çocuk ve saf kızdan ibaret 'bana ilk kez böyle davranan kız sensin' diyip sevgili olanlar falanlar filanlar... Aşk bu değil sevmek bu değil. Aşk:Onu gördüğün de kalbinin yerinden çıkıp 1000 tur atıp geri gelmesi, onun yanındayken heyecandan nefes alamaman ya da onunlayken ter basması, onsuzken sadece onu düşünmek, onun yanındayken ondan başkasını görmemek ve onu zihnine kazımak ve daha fazlası sayamayacak kadar çok bunlar bu kitapta yer alıyor ve ikinci yer alan şey ise kötü çocuk ve saf kızın aşık olması ve falanları filanları değil! Bunları aklınızdan silin!Tertemiz bir sayfa açın üzerinde küçük nokta dahi olmasın! Aklınıza dışı farklı içi farklı bi çocuk getirin bu çocuk çok çekingen olduğu için dışarıdan sessiz biri ama ona sıcak kanla yaklaşın. Yaklaşın yaklaşın korkmayın kötü çocuklar gibi ısırmaz (kdkdlk) şimdi ne kadar eğlenceli olduğunu görebiliyor musunuz? Onlar sadece birazcık sevgi isteyenler. Onlardan birini düşünün ve tam kafa bi kız düşünün.Genellikle çok enerjik ve deli dolu. kız yaşadıklarına rağmen hayata tutunmuş olduğunu düşünün şimdi elimiz de çok iyi kalpli bir çocuk ve onun iyilik meleği bir kı

Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim hemde çok ama çok sevilmişti. Söylediğinden değildi bu dediklerim. Hissettiğimdendi. O adam bana beni kocaman sevdiğini hissettirmişti. Bütün hayallerini , umutlarını , kırıklıklarını yıldız yapıp gözlerime koymuştu benim. Deniz gibi bakan kahve rengi gözlerine bende umutlarımı , hayallerimi ve kırıklıklarımı bırakmıştım. Nerede buluşuyordu adam ve kadın o zaman diye sordu bana. Ufuk'da bileşecektik biz. Yıldızlarım onun denizine düşeceklerdi. Ben onda boğulacaktım o bana karışacaktı. 'Denizi yıldızlarına talip güzelim. Düşecekler mi denize?' ------ ''Kadın kitap gibi sevmişti ama adam kitap okumayı sevmezdi'' dedim Meriç'e bakarak. Yine lanet olası gözlerim dolmuştu. Kafasını salladı acıyla gözlerime bakarken. İkimizden canı acıyordu. ''Adam okumayı değil yaşamayı seçerdi çünkü. Kadını okumak değil yaşamak isterdi...'' ------