ask_avcisi
"Aşık olacağımı hissettiğim insana yaklaşmam, ufaklık. Gerekirse aşktan kaçarım," dedi gözlerini batmakta olan güneşten ayırmadan. Sonra yavaşça, tek bir ses çıkarmadan bana döndü. Beklentiyle baktığını fark ettiğimde benden bir cevap beklediğini anladım. Zorlukla çatlamış dudaklarımı aralayıp konuştuğumda ağzımdan çıkanlar beni de en az Batı kadar şaşırtmıştı.
"Peki ya aşk seni kovalarsa?"
•~•~•~•~•
Sevgi bir nefesti. Her soluyuşta zehirliyordu. Yavaş yavaş, acıta acıta öldürüyordu...
Aşk bir yakarıştı, kulaklara fısıldanan. Gittikçe tükeniyor, sona yaklaşıyordu...
Cesaret bir zorunluluktu. Bir savaşın ortasına dalmış masum bir kızın son umudu, sevginin en büyük yoldaşı...
Nefret, en büyük gerçekti. En çok kaçtıkları ve en kötü yakalandıkları. Ruhlarına inen en büyük tokattı...
Onlar beyaz sandıkları kara yalanların ardında birer dost, kardeşti...
Hayat uykuya dalmış bir melekti. Yaşananlar güzel bir düşten arkaya kalanlar...
İhanetin gölgesine sığınmış saf bir aşktı onların ki. Sırlarla süslü bir karanlığın aydınlığıydı, o bulunmaz sevgi. Parlak bir ışık gibi kör edici, derin bir deniz gibi boğucu, dipsiz bir kuyu gibi sonsuz...