Tadına doyum olmazlar
11 stories
KAHVE FALIMDA CİNAYET VAR! by qsawe-AsumanBrklce
qsawe-AsumanBrklce
  • WpView
    Reads 748,700
  • WpVote
    Votes 60,677
  • WpPart
    Parts 44
Cinayet Masasının çevik polisi Hakan Çevik... İşinde taviz vermeyen, kurallara bağlı bu polisin bile 'hayır' diyemeyeceği güçler var. Nil Aydıner, eczacılık yaparken bir de Yosun Güzellik Merkezinin sahibi oldu. Kahve fincanını bahane ediyor ve bir şekilde insanlara yardımcı oluyor. Bir tarafta Cinayet Masasının polisleri, diğer tarafta kuafördeki personeli... Bir tarafın sessiz, katilleri hakkında bile konuşmayan müşterilerine karşılık, diğer tarafın hemen her konuda konuşan müşterileri... Galiba cinayetleri okumak ve çözmek beklendiği kadar germeyecek bizleri. Keyifli okumalar herkese
MUCİZE by nazende47
nazende47
  • WpView
    Reads 1,257,133
  • WpVote
    Votes 59,990
  • WpPart
    Parts 61
'Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden erken çıkar. Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir..' 🥀 Muğla'nın izbe bir köyünden çok uzakta.. Büyülü şehir İstanbul'da, Tüfekçi yalısının kapısına bir not bırakıldı... Biz buna Mucize dedik.
GÖKÇEN by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 60,556,629
  • WpVote
    Votes 3,087,569
  • WpPart
    Parts 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,019,325
  • WpVote
    Votes 331,037
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
Esnaf İşi Aşk (I-II-III) by __SAS__
__SAS__
  • WpView
    Reads 6,122,718
  • WpVote
    Votes 337,886
  • WpPart
    Parts 58
❤ Esnaf İşi Aşk'ın ilk kitabı "Ay Çarpması" ve ikinci kitabı "Güneş Tutulması" Artemis Milenyum aracılığıyla raflarda! ❤ Üçüncü kitap "Lodos Fırtınası" 1 Haziran itibarıyla Wattpad'de! ❤ *Tüm bölümleri Wattpad üzerinden de okuyabilirsiniz!* Bursa Kapalı Çarşı'da nesiller boyu konfeksiyon üzerine esnaflık yapmış bir aileden gelen Nil Sağlam, çalışkan bir tekstil mühendisliği öğrencisi ve tescilli bir kitap kurdudur. Yetiştiği çevreyle ters düşen fikirleri nedeniyle abisi Kürşat'la didişmek rutin aktivitelerindendir. Mahalleden komşuları, abisinin biricik can dostu Fatih Arslan da Kapalı Çarşı'da yıllardır kuyumculuk yapmaktadır. Fatih, Bursaspor altyapısında yetişmiş eski bir futbolcudur fakat yaşadığı sakatlık sonucunda yeşil sahalara veda etmiş, baba mesleğini benimsemiştir. Bir dolunay gecesi, emrivaki yapıp Nil'i istemeye gelen densiz aile, Nil'in kavgasız gürültüsüz geçen yirmi yıllık hayatını bir anda altüst eder. Mahalle karışır, toksik maskülenitenin sözlük karşılığı damat aday adayını Fatih'in elinden zor alırlar. Olaylı gece karakolda biter. İşte her şey o dolunay gecesinin bittiği yerde başlar. Uçsuz bucaksız okyanuslar Ay'ın çekim gücüne karşı koyamazken, fâni kalpler nereye kadar direnebilir ki zaten? Tüm hakları Alfa Yayın Grubu'na aittir. Başlangıç tarihi: Haziran 2017
Sevda Karası (Kitap Oldu) by Deein_Deniz
Deein_Deniz
  • WpView
    Reads 1,644,118
  • WpVote
    Votes 14,200
  • WpPart
    Parts 4
Bu bir Asker&Polis kurgusudur. Kavuşursan aşk olur demişler, Kavuşamazsan kara sevda. Bizimkisi aşktı, Sevda Karası oldu. Sevda'sı bende, Kara'sı onda kaldı.
İÇİNDE BİR SEN by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 55,681,641
  • WpVote
    Votes 1,674,177
  • WpPart
    Parts 59
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2) by askyakarmi
askyakarmi
  • WpView
    Reads 14,059,332
  • WpVote
    Votes 550,542
  • WpPart
    Parts 63
Kamuflajlı kollarının kızın sarı bukleleriyle oluşturduğu tezata gülümsedi. Sonra gözlerini aşağıya indirdi. Bedeniyle duvar arasında küçücük kalan bir kız. Beyaz dantelin örtemediği göğüslerin arasındaki muhteşem vadi. Kızın kokusuyla sarhoş olmuş burnunu o çukura gömmemek için kıvranırken mırıldandı. "Ben askerim. Barut kokarım." Kızın inip kalkan göğüslerinden gözünü ayıramadan devam etti. "Sen dantelsin, parfümsün." Kendini güçlükle bir adım geri çekip o mavi gözlere baktı. "Bizden bi sikim olmaz. Şimdi git, o ütülü pantolonla evlen."
«Kod Adı: Bordo»  by _TomrisMet_
_TomrisMet_
  • WpView
    Reads 946,738
  • WpVote
    Votes 56,929
  • WpPart
    Parts 66
DİYARBAKIR/SUR «2016» Siz şimdi sanıyorsunuz ki her eline silah alıp, kamuflaj giyen asker oluyor. Yok aslanım. Öyle olmuyor işte o işler. Sen gel bir de Sur'da, Tel Aviv'de gör askeri. Gel benim elimde yanan namluları gör. Gel 5 bin derecelere çıkartmalarımı gör. Bak sen, nasıl eğitilmiş olduğumuzu bilmiyorsun. Neler yapacağımı bilmeden beni vasıfsız, vizyonsuz bir insan sayıyorsun. Değilim. Benim tek amacım ot gibi yaşamamak ve kendimi sürekli geliştirmek. Ve sen beni tek meziyeti silah kullanmak olan biri olarak göremezsin. Ben matematiği, rüzgarı ve dünyanın dönüşünü hesaplamaya kadar kullanıyorum, fiziği yanlızca e=mc2 olarak bilmiyorum bazıları gibi, ben fiziği mermimin havada kalış süresine kadar hesaplarken kullanıyorum, barutumu ayarlarken kimyanın tarihini tekrar yazıyorum, vurulduğumda ölmemek için turnikemi ben yapıyorum emin ol fizyolojime oldukça da hakimim. Ben 47 ayrı derse tabi tutuldum. 47 sini de en iyi şekilde geçip harp okulu birinciliğine oynadım. Kazandım da git bak kütükte Babamın adının altında adım yazıyor. Yan dal olarak Mekanik mühendisliği bile bitirdim. İç dış mekanikten de güzel anlarım. Getir bana bir silah bakarak dökeyim içindekileri. İngilizcem, bir ingilizin yanında konuştuğum zaman ben söylemeden ingiliz değil de Türk olduğumu anlamayacakları bir düzeyde. Sen şimdi gelip bana vizyonsuz diyemezsin. Sırf meskenim dağlar diye. Gel ben seni götüreyim Sur'a. Yoksa anlamayacaksın.
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,819,354
  • WpVote
    Votes 254,905
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.