Kırmızı
''Ama ben gördüm Kırmızı. Boynunda bir kırmızı ip gördüm, dünya ağlıyordu, ben sana saçlarımdan elbise ördüm. Kırmızı, Kırmızı'm, sana şimdi sadece, Kırmızı demeliyim.''
''Ama ben gördüm Kırmızı. Boynunda bir kırmızı ip gördüm, dünya ağlıyordu, ben sana saçlarımdan elbise ördüm. Kırmızı, Kırmızı'm, sana şimdi sadece, Kırmızı demeliyim.''
Park Chanyeol, Kore'nin gelmiş geçmiş en iyi Cinayet Masası Komiseriydi. Byun Baekhyun ise Park Chanyeol'e aşıktı.
uzaklaşmanın yasası kırgın dul kasırga solmuş resimler kaç yıl geçmiş hala güzel durur bir de PETUNYALAR EZİLMEZ muhtemelen
"Ben Komutan Park Chanyeol. Bundan böyle, kralım Byun Baekhyun, benim en büyük yeminim."
"umarım birgün yollarımız kesişir ve bir kutu yoğurdu paylaşabiliriz." //mary and max//
Hun for Nini Biliyorum sen de üzüldün ama ben bittim artık, mahvoldum. Beni sen mahvettin demiyorum ama mahvoldum. "Dayanabileceğimizi sandığımızdan çok daha fazlasına dayanabiliyoruz." demişti Frida, ben artık dayanamıyorum Jongin, senin için bile olsa dayanamıyorum...
"Ağzın da baya bozukmuş." dedim hiç istifimi bozmadan. "Bir de eğer beni şu anda öpmeye niyetlendiysen, hala dişlerimin arasında kusmuk parçaları var ona göre hareket et." *Sır Tutabilir misin?* kitabından uyarlamadır.
Baekhyun birkaç bitki türü keşfetmek istiyordu, yeni bir dünya değil.
İki Kral da görkemle atlarının üstünde duruyordu. İlk kimin konuşacağı meçhuldu. Havada sadece bir birini tartan gözlerin ağırlığı vardı. Sonra Çin Kral'ı konuştu ve "Sana ait olan bir şeyi benim yaptım." dedi. Söz havada asılı kalırken Roa arkasında gizlediği çocuğu öne çıkardı. Hayal kırıklığı Kai'nin üstüne kıyamet...