Heryer sessizdi. Iki sarhoş adamın bana doğru geldiğini görür görmez koşmaya başladım fakat arkama baktığımda uzun boylu olanın bana yetiştiğini gördüm tam o sırada birine çarptım. Kafamı kaldırdığımda nerden bilebilirdim o maviliklere canımı vericeğimi...
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
İşiniz yüzünden bi seçim yapmak zorunda kalıyorsunuz ve sevgilinizi,İstanbul'daki hayatınızı herşeyi bırakıp İngiltere'ye gitmek zorunda kalıyosunuz. 3 yıl sonra ise çok zengin birisi tarafından düğün organize etmek için Türkiye'den bi iş teklifi alıyosunuz döndüğünüzde ise.. En yakın arkadaşınız ve bırakıp gitmek zor...
