Nasıl başlasam bilmiyorum tek istediğim şey evde olanları tek tek yazıya dökmek ben aslında günlük falan da yazamam aklıma geldimi iki satır yazarım bir şeyler ben böyleyim beni tanıyan böyle tanır ben 14 yaşında abi abla baskısı altında kalan bir kızım evde pek sevilmem beni tek seven var o da kendim. bence insanların gözü dışarıdakileri değilde kendinden başlamalı sevmeye ben öyle yaptım zararını görmedim tavsiye ediyorum babam ve annemi seviyorum her evlat gibi anne mi? baba mı ?deseler tabiki anne derim o bana daha yakın geliyor annemi babama degismem evet şimdi okul hayatımı anlatayım çok çok inek değilim ama cok da fena sayılmaz derslerim öğretmenler tarafından sevilirim ki gözümü daha yeni açtım 8. sınıf benim için büyük bir maraton oldu ben anladım ki geriye kalan 7 senemi ben hayvan gibi yasamisim eskiden ogretmenlerimin yüzüne bakamazdım şimdi watsaptan mesajlasiyoruz bile evet dediğim gibi son senem arkadaşlarımı çok ozleyecegim hepsini seviyorum

Gözlerine baktım. O içinde kaybolduğum gözlerine. " Gözleri ela olsun." Sonra saçlarına baktım. İpek gibi yumuşak olan ve mis gibi kokan saçlarına. " Saçları da kumral olsun." " Tamam kumral da, kumralın da tonları var yani." Güldü. Diğer gülüşlerini izlediğim gibi bunu da izledim. Tek bir saniyesini bile kaçırmadan baktım gülüşüne. " Senin ki gibi mesela." İstemsizce verdiğim cevaptan dolayı heyecanlandım. Anlayacaktı şimdi. " Rüzgar, alınma ama içimden bir ses bana yürüdüğünü söylüyor." Hala yüzünde bir gülümseme vardı. 'İçindeki ses haklı' demek geldi içimden. Diyemedim. " Yok canım ne münasebet. Sen benim dünya ahiret eski sevgilimin yeni sevgilisinin eski sevgilisisin. Olur mu öyle şey?!" Bu sefer kahkaha attı. Herkesin bakışları bize kaydı. Gülme. Aşık olacaklar gülüşüne.

Bizim sınıfın halleri...

Karşılaşmaları bir tesadüf değildi.Aksine önceden planlanmış bir intikam oyunuydu. Beş yıl öncesine kadar yürüyemeyen bir genç kız.Azra.Hayatını mutlu geçirmek niyetinde olan sonsuz mutluluğu arzulayan bu intikam oyunundaki kurban. Özgür Demir.Bir zamanlar en yakın arkadaşı onun en büyük düşmanı.Hayatının en değerlisi Azra.Bu intikam oyununda baş karakterlerden biri.Özgür aşkı için mücadele vermeye devam mı edicek yoksa tüm gerçekleri anlatacak mı? Poyraz Karadağ.Bu oyunun sahibi.Geçmişi acılarla dolu.Tek istediği düşmanından intikam almak.Ve bunu masum bir kızın hayatıyla oynayarak elde edicek. İntikam çarkının üçü arasında döndüğü sırlarla dolu bir hikaye. Azra aşkı için her şeyi affedebilecek mi?Poyraz içindeki karanlığa rağmen aydınlığı tercih edecek mi?Bir aşk vakası onları bir arada tutmaya yetecek mi?

İkiziyle beraber İstanbul taşınmak zorunda olan bir kız ve en yakın arkadaşı. Bunları o özel okulda neler bekliyor olabilir? Düşmanlıklar,dostluklar ve yeni aşklar.

İki gizli ajan ve ikiside işlerinde oldukça başarılı Masal ne görev gelirse gelsin insanlara acısada öldüren bir kız güzelliği ile erkekleri peşinden koşturan ama hiç kimseye yüz vermeyen ağır başlı bir kız Kerem insanlara acımadan öldüren karah ruhlu bir adam fakat kalbinin bir köşesinde ufakta olsa bir beyazlık veya grilik vardı. Bu iki kişiyi hangi olay bir araya getiricek ? Aralarındaki düşmanlıklar sonucu bir araya gelebilicekler mi? Yoksa ölücekler mi? İki seçenek var ya aşk yolunda ilerlemek ya ölüm yolunda

Babamın Vasiyeti adlı kitabım www.bkmkitap.com/babamin-vasiyeti sitesinde sadece 7,90 TL ❤️ Yağmur, doğduğu gün hiç görmediği annesini kaybettiğinden dolayı, babasına çok bağlıdır. Tek dileği ise, üniversiteden mezun olup, babası ile birlikte şirketi yönetmekti. Ahmet Bey, kızının mezuniyet gününde fenalaşır ve hastaneye kaldırılır. Genç kız, o gün babasının kanser hastası olduğunu öğrenir ve aldığı bu kötü haberden sonra dünyası başına yıkılır ve hayata karşı olan tüm neşesini yitirir. Kızının geleceğinden endişelenen baba, bir gün Yağmur'a son isteğini açıklar. . Genç kız, babasının zorlu son isteğini kabul edecek miydi; yoksa hayal ettiği hayatı mı yaşayacaktı? Sorularınız için iletişim noktam: İnstagram: dlrgue Başlangıç tarihi : 21 Eylül 2014