TENİ YANIK GÖKYÜZÜ.
Teni kızarmış gökyüzünün, güneşi batırmadan önce dillendirdiği son ninniyim. Şafağı iki geçen gecelerde dolanırım diline, Dudaklarının kıyısında zerk eden hecelerim. Ben teni yanık gökyüzünün dillendirdiği son ninniyim.
Teni kızarmış gökyüzünün, güneşi batırmadan önce dillendirdiği son ninniyim. Şafağı iki geçen gecelerde dolanırım diline, Dudaklarının kıyısında zerk eden hecelerim. Ben teni yanık gökyüzünün dillendirdiği son ninniyim.
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale...
Her şey alt üst olsa da yeniden, en baştan başlayabilir misin hayata? Güvenebilir misin yeniden aşka? Ayrılıkta aşktan değil midir? Her giden bir şeyler katar yaşamınıza. Bazen en büyük katkısı pişmanlıktır. Zaman kaybettiğin için, güvendiğin için, en çokta sevdiğin için pişman olursun. Bazende sadece güzel anılar iç...
Bedenim kadar siyah mısın? Siyahın karanlığı kadar siyahım. Hiç kimseye güvenmemek lazımmış.En yakınındakiler sen farketmesende aslında çok uzaklarmış sana.İnsan dediğimiz sevgiden mahrum kalmış yaratık ,bugüne kadar hep cadının tarafında rol almış. Koparttığım papatyalar gibi hayatım da soldu artık uzaklaştım maviden...