at the and of the day
"Beni asla anlayamayacaklar sevgilim." Anlayamazlardı tabii. Hiçbirisinin sevgilisi bir trafik kazasında, ağzından kanlar boşalırken dehşet verici bir şekilde ölmemişti.
"Beni asla anlayamayacaklar sevgilim." Anlayamazlardı tabii. Hiçbirisinin sevgilisi bir trafik kazasında, ağzından kanlar boşalırken dehşet verici bir şekilde ölmemişti.
Alice Grace McDowall, diğer arkadaşları gibi normal bir kızdı. Ta ki 18 yaşına girene ve hayatını darmaduman eden yeşil gözlü çocukla tanışana dek. Şimdi ise bir Tanrıça'ydı. Ve O'nun Dünya'sı, içinde bulunduğu Dünya'dan çok farklı bir yerdi. Harry'siz bir Dünya'ydı. Ve o Dünya, Alice'i istiyordu.
"Ne kadar kendime itiraf edemesem de onun kalbimdeki yerinin hiçbir zaman bozulmadığının farkındaydım. Harry Styles, bir kasım sabahı, hastalığından dolayı otuz dört yaşında öldükten yıllar sonra bile... benim gerçek aşkımdı."
Masumdu, evet, bu bir gerçek. Fakat masumluğu pek bir işe yaramadı. O artık LHQ'daki herhangi bir suçlu. LHQ ölüm demek. LHQ işkence demek. LHQ uzayda tüm ihtişamıyla süzülen bir hapishane. Ve Night Lockhard artık oradaki masum mahkum. Tek isteği LHQ'dan kurtulup Dünya'ya geri dönmek. Fakat bu isteğinin gerçekleşmesi...