emel2831 adlı kullanıcının Okuma Listesi
7 stories
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,187,402
  • WpVote
    Votes 722,733
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,864,947
  • WpVote
    Votes 1,598,649
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
VEDA CADDESİ 2 (Serinin 4 ve 5.kitabı) by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 2,824,028
  • WpVote
    Votes 15,923
  • WpPart
    Parts 5
Veda Caddesi'nin devamıdır.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,818,198
  • WpVote
    Votes 192,895
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
CEHENNEM ÇUKURU by GlgeAtabey
GlgeAtabey
  • WpView
    Reads 821,469
  • WpVote
    Votes 5,290
  • WpPart
    Parts 5
Herkesin bir derdi vardı bu Dünya da. Kimisinin karnı açtı , kimisinin pırlantası küçük. Kimisi yeni bir araba isterdi. Kimisi , çocuğuna bisiklet alacak parayı. Daha niceleri vardı Dünyada. Bazı insanlar çöpten çıkarırdı ekmeğini , bazıları bayat diye çöpe atardı. Kimisi , yanından geçen dilenciyi görmez , başka biri acıyan gözlerle bakardı. Ama hep bakarlardı. Belki vicdana gelir, birkaç kuruş atarlardı önlerine. Öyle ya ! O zaman vicdanları rahat ederdi. Onlar yardımını etmişlerdi. Tuana 'da onlardan sadece biriydi. Öylesine yanından geçilip giden , dilencilerden sadece biri. Sokak çocuğu derlerdi onun gibilerine. Oysa kimsenin aklına gelmezdi , sokaklar çocuk doğurmazdı ki . Işıl ışıl kafelerin önünden geçerken beresini daha fazla aşağı çekti Tuana. Kimsenin onu görmediğini bilse de bazen utanırdı üstündekilerden. Hele yanından geçip giden kızların kıyafetlerini gördükçe daha fazla nefret ederdi yaşadığı sokaklardan. On sekiz yaşında bir genç kız gibi değil de , bir erkek çocuğuna benzerdi çoğu zaman. Bu da işine yarardı çoğu gece sokaklarda. Üzerinde erkek montu , başında saçlarını kapatan beresi , kirli elleri , isten görünmeyen yüzüyle . Bilmediği ışıltılı dünyanın yanından geçip gitti. Geceye geçireceği sığınağına geldiğinde , kocaman bir küfür etti ağzına yakışmayan. Sokaklarda bunu da öğrenmişti genç kız.
CELLADIN OĞLU by Jenniferroyce
Jenniferroyce
  • WpView
    Reads 829,137
  • WpVote
    Votes 74,817
  • WpPart
    Parts 59
Zalim bir babadan kalan lanetli bir isim. Dışlanmış bir adam... Aynı zamanda yapabileceği tek işi yapıyor. O bir ödül avcısı. Yeni işi Doğu Prensinin tek varisini öldüren adamı yakalamak. Elinden bu zamana kadar hiç kimse kurtulamadı. Doğu Prensliği'nin tek varisiyle zoraki bir evlilik yapmak zorunda kalmıştı genç kadın. Nefret ettiği kocasını erkek kardeşi öldürdüğünde kurtulduğunu sanmıştı. Oysa şimdi daha zalim bir adam kardeşinin peşine düşmüştü. Onu Celladın oğlunun elinden nasıl kurtaracaktı? Avını yakalamak için dul prensesin peşine takıldı. Nereden bilebilirdi ki genç kadının Kayıp topraklara kaçacağını? Dudaklarında avını pençesine düşürmüş bir kurdun gülümsemesi vardı. Kayıp topraklar ona aitti. Hiç kimse ondan izinsiz adım atamazdı. Genç kadın kendi ayaklarıyla tuzağa girmişti. Tıpkı küçük çaresiz bir kuş gibi... Tamara Kayıp Topraklara kaçtığı ilk anda avcısının eline düşmüştü. Erkek kardeşinden önce kendisini bu acımasız adamdan kurtarmak zorundaydı.
Cehennem Başkalarıdır by incigul
incigul
  • WpView
    Reads 2,105,527
  • WpVote
    Votes 55,878
  • WpPart
    Parts 47
Bir dosta karşı yapılan fedakarlık, güneşli bir günün ortasına düşen bulutlara katlanmaktı. Aydınlığın enerjisini yok edip tüm pejmürdeliğin ve yıkımın bir arada olduğu duyguları bu koyuluğa gark eden bir renkti Gri. Eris Arıkan, siyahın ve beyazın netliğini içinde taşırken bu karışımdan oluşan Grinin karmaşasını da tüm benliğinde bulunduracaktı.O şimdi hizmetkarını içindeki gri bulutların altına hapsetmiş kötülüğün yağmurunda ıslatırken, istediği zaman ona beyazın aydınlığını bahşedecekti. Ve günün sonunda karanlık ikisinide ele geçirecekti. Eris Arıkan'ın aydınlığı ve karanlığı arasındaki o ince çizgi onları derin bir duygunun uçurumundan aşağıya sürükleyecek. ERİS ARIKAN O ne siyah ne de beyaz... O gri... Kapak Yapım : Fire Photoshop * Bölümler düzenlenmemiştir.*