gamergirlsss adlı kullanıcının Okuma Listesi
2 stories
SİYAHIN YANSIMASI by evrem_65
SİYAHIN YANSIMASI
evrem_65
  • Reads 7,958,975
  • Votes 249,254
  • Parts 73
Manevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul'da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur. Kaan Erdinç ile yolları kesişir. Kaan Erdinç'in geçmişi açığa çıkmasıyla beraber Berra kendini siyah beyaz dünyasında bulur. Bu dünyadan kendini uzaklaştırmak isterken Kaan'ın eli Berra'nın hep üstünde olur. ALINTI "Gideceksin dedim!" Dudağının arasından tısladı. Sinirli hali beni korkutuyordu. Fakat gitmemi istiyordu. Burasının benim için tehlikeli olduğunu söylüyordu. Beni mi düşünüyordu? Sanırım bu son soruyu bin defada tekrarlasam usanmayacaktım. Çünkü söz konusu bendim. "Benim hakkımda hiç bir şeye karar veremezsin anladın mı?" Yüzüne avazım çıktığı kadar bağırdım. İki ellerimle omzuna bastırdım. "Hiç bir yere gitmiyorum, bunu o taş kafana sok!" Kaan'ı omzundan iterek odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdan "Berra!" Diye kükredi. Asansörün kapısı açılınca '0' düğmesine bastım. Kapının hızlı kapanması için düğmeyi zorladım. Kapı yavaş yavaş kapanırken gözlerimi kapattım. Rahat bir nefes verip gözlerimi açtım. Asansör kapısının arasında el görünce çığlık attım. Tek eliyle asansörü durdurdu! "Sen manyaksın!" Yüz ifadesi beni çok ürkütüyordu. Üstüme doğru gelince kendimi kapana sıkışmış gibi hissettim. Hızlı bir hareketle herhangi bir asansör düğmesine bastı. Asansör ani bir çekimle durdu. Işıkların sönmesiyle gözlerimi kapattım. "Kes şunu!" Soğuk ve güçlü elini çenemde hissettim. Çenemi sıktığında acıyla inledim. Refleks olarak iki elimle, çenemi sıktığı elini tuttum. İtmeye çalışıyordum fakat gücüne karşı gelemiyordum. Ne yaptığını idrak etmeye çalışırken nefesini tenimde hissettim.
Tanıdığım Yabancı  by evrem_65
Tanıdığım Yabancı
evrem_65
  • Reads 66,660
  • Votes 2,849
  • Parts 17
Duyduğum kelimeler şuurumu kaybedecek kadar kötüydü. Hayır hayır! İnanmak istemiyorum. Elimde ki kutu yerle buluştuğunda apartmandan hızlıca çıktım. Göğüs kafesim daralarak nefesimi kesiyordu. Dudaklarım ağlamamak için direniyordu. "Ilca!" Seyit'in sesiyle adımlarımı hızlandırdım. Bunu nasıl yapabilmişti? Ona güvenmiştim ben. "Bekle!" Bacaklarım bu hayal kırıklığına daha fazla dayanamadı. Kaldırıma oturunca ellerimle yüzümü kapattım. İçimde tarif edilmeyen acılar vardı. Öyle bir acı ki beni darmadağın edebilirdi. Göz yaşlarım daha fazla duramadan yanağımda süzülmeye başladı. Seyit,"Ilca..." diyerek yanıma oturmuştu. Elini saçıma değdirince öfkeyle ittim. "Dokunma bana!" "Düşündüğün gibi değil. Dinle." Hıçkırıklarım sokağı inletiyordu sanki. Buğulu gözlerimi kahverengi gözlerine sabitledim. Titreyen sesimle dudaklarımı araladım. "Nasıl düşündüğün gibi değil. Resmen benimle oynamışsın!" "Hayır Ilca." Kalbim sıkışıyordu. Bir yandan öfke bir yandan acı duygularımı karıştırıyordu. "Sana güvendim ben aptal!" diye bağırdım. Tişortun yakasından sertçe tuttum. Hıçkırıklarımın arasında sesimi çıkartmaya çalıştım. "Babamdan göremediğim ilgiyi sende görmüştüm, bunu bile bile nasıl yaptın?" Gözlerimde kocaman hayal kırıklığı ile bakıyordum. "Sana arkadaştan öte davrandım. Sana değer verdim. Sana güvenmiştim. Ama sen..." Dilim varmıyordu söylemeye. Kalbimi acıtıyor... "Sen benimle oynadın Seyit! Bunca zaman hepsi yalanmış. Meğer tanıdığım adam hep yabancıymış."