Farkli yasantilardaki iki farkli insanin kagit ustunde bir araya gelmesini konu alan hikayemizde aşk dram ve eglenceye de yer verilmistir. Sakin bir kız, hovarda bir erkek. Birliktelikleri aşk ile sonuclanacak mi?

Tuvalindeki tek renk siyahken, bir anda diğer renkleri de tanımaya başlıyor. Ta ki beyaza ulaşana kadar. ( Belki de Karanlıkta bir ışıktı O..) Klasik bir ilk görüşte aşk hikayesi beklemeyiniz. Rahatsizligi nedeniyle herkesten uzaklaşan bir kizin aşkı ve mutlulugu tekrarbulmasini konu edinen bir hikayedir. Bir kac bolum okuduktan sonra devami icin heyecanlanacaginizi garanti ediyorum. Mumkun oldugunca dil bilgisi kurallarina uyarak hikayeden tat almanizi saglayacagim. Gozden kacirdiklarim elbet olacaktir yorum kisminda belirtirseniz ilk firsatra duzeltirim. Tesekkurler.iyi okumalar.

Sana senin sesinden mektup yazdım.Keçeli çay koydu. -buyur otur baş köşeye .Ac mektubu.

"Ayberg bulunduğu yerden ölümün baş gösterdiği çukurlara bakmaya başladı, dizlerinin üzerine çöktü, artık gücü tükenmiş bitkin düşmüştü, saçlarında aklar belirmişti. Umutsuzluk tüm benliğini sarmıştı. Gökyüzü bile gördüğü manzaraya dayanamadı ve kısa bir süre sonra, ortaya çıkacak tabloya tanık olmak için kendilerini gösteren bulutların, yağmur damlalarını gözyaşı misali akıtmaya başlamalarını onlardan rica ederek istemişti." "Dün ve bugün ne fark eder, kana bulanmıştı bir kralın eli, Tanık olanlar insandı, havada uçuşanlar ise akbabalar, Engel olacak olanlar kör ve sağır, Binlerce ruh haykırırken verimli toprak altından, El ele tutuşanlar, yaşlılar, çocuklar; Duyan çıkmaz mıydı onları bir fani? Toprağın can damarlarına akıp gidememişti bir damla kan. Önüne çıkan hep engel, hep can, Uyanmalıydı, gerçeği görmeliydi Ayberg, Dörtnala koşarken özgürlüğe, cana can katmalıydı" "Halkı için uğraş veren bir kral, hiç düşünmeden ona ihanet eden bir halk ve onlara ön ayak olanlar. Ayrıca bu sarmalın içinde çaresiz bir komutan, babasının hiç dinlemediği bir oğul ve evlatlığı, her şeyden habersiz bir kadın ve üç günahsız can; İşte tüm bunlar son anların özeti gibiydi bu isyanın. Aslında isyanın sonuçları elbet şimdi ortaya çıkmayacaktı. Ancak o sonuç-lar ortaya çıktığında şu an verdiği etkiden çok daha büyük bir etkiye sahip olacaktı. Zaman tüm bunları gösterecek ve hiçbir pişmanlık fayda etmeyecekti." ###Kullanılan medya ve resimler temsilidir, hikaye ve karakterlerini yansıtmamaktadır.

Aşka Merhaba Kapak tasarımı @ebruilterr

Her Pers'in omzundaki yük, ailesi ile eşdeğerdir. Bizim hikayede ise Pers'in ailesi, yaşadığı acılar ile eşdeğer. ... İki kişi arasındaki kuvvetli bağdan oluşan küçük dost, yavaş yavaş büyümeye başlar. Nasıl ki her insan, hayatı boyunca seçim yapma şansına sahip bırakılıyorsa o da seçim yapma şansına sahip olacaktır. Aslında bir kadın için hayatı boyunca tek bir seçim hakkı sunulur. Etrafındaki kire bulanmadan YAŞAMAK! Kimseye tâmât etmeden, kimseye mecbur kalmadan, rızası olmayan şeylere bulaşmadan yaşamaya çalışmak. Kadın, bunu kendi başına yapmalıdır. Doğduğu an gibi ölünce de yalnız kalacağı için kimseye muhtaç olmadan savaşmalıdır. Ve kadın dünyaya gelir. Gelişi bir melek gibi olağanüstülüklere meydan bırakır. Ve kadın seçim yapar: Çocukluğunda büyümeyi seçer, büyüyünce bir an önce ölmeyi... ... Bu hikaye, kaybetmek için yazılmadı. ✔Başlangıç Tarihi: 20.11.2016 ✔Sonlanma Tarihi: 21. 08. 2017 ♥ {24. 07} Macera içinde: 9

"16.01.2017 " Kitabıma başladığım tarih... Ceren ve Mete kimdir?. Merak ediyorsanız gelin beraber okuyalım... Kız hoşlanıyordu ama oğlanın bundan haberi yoktu. Oğlan kızla arkadaş olmak istiyordu. Ama kız ? Ya bu savaşta kız kazanacaktı... Yada oğlan kazanıp arkadaş kalacaklardı... Kız kiloluydu , oğlan bakmaz diye zayıflayabilecek miydi ? Yoksa oğlanın oyununa kapılıp kaybetcek miydi ? Gelin beraber onların hikayelerini izleyelim.😊 KÜFÜR İÇERİR !

Semra kucağındaki kundağa baktı. İçinde herşeyden habersiz mışıl, mışıl uyuyordu. Semra gözlerinden birbiri ardına akan yaşları durduramıyordu. Babası onlara sırtını dönmüştü, bu yetmemiş sevdiği adam bile kucağındaki minik bedeni kabul etmemiştir. Semra karşısındaki eve baktı iki katlı güzel bi yapı,zilini titrek elleriyle çaldı. Bir müddet sonra kapıyı çok tanıdık bir yüz açtı. - Semra! İyi misin? Mehmet karşısında göz yaşları içindeki genç kıza baktı. Yıllardır içinde büyüttüğü aşkı yüzünden her damlada canı yanıyordu. Ne göz yaşlarını sile biliyor nede ağlamasını durduracak bir şey yapabiliyordu. - ben! Elif evde değil Mehmet gitsem iyi olur yanlış anlarlar. Senide zor durumda bırakmak istimiyorum. Mehmet karşındaki konuşan kızın ne saçmaladığını düşündü. Kim umrundaydıki şuan sevdiği durmaksızın göz yaşı döküyordu. - elif iki gündür yok ama illa giderim olmaz senle kalamam dersen sen evde kal ben arkadaşıma giderim. Küçük bir bebek var kucağında itiraz istemiyorum!

-TAMAMLANDI- Bu koskocaman evrende tabiki de yalnız değiliz. Biz insanlar dışında , hayatlarını sürdüren birçok gezegen ve birçok farklı topluluk var. Dünya'ya sıradan bir günde, sıradan olmayan bir ziyaret... Hayatları değiştirecek yeni kararlar... Bir insan ve bir uzaylı... Ve sonu gelmeyen bir savaş... Bunların içinde, tüyleri ürpertecek derecede filizlenen imkânsız bir aşk... ...İmkânsızı imkânsızlaştıranlar... (BU KİTAPTA İMKÂNSIZ KELİMESİNİ HAFIZANIZDAN ATIN. BU KİTAPTA HER ŞEY OLABİLİR. ONLARDA BUNUN FARKINDA. PEKİ SİZ? SİZ BUNA HAZIR MISINIZ? ONLARLA BU YOLCULUĞA VAR MISINIZ?)