🤍
37 stories
Notre Dame'ın Kamburu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 19,802
  • WpVote
    Votes 776
  • WpPart
    Parts 53
"Quasimodo", Paskalya'dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Parisi'nde Notre-Dame Kilisesi'nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başrahip Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine aldı ve ona Quasimodo adını verdi. Onu büyüttü ve zangoçluk işini verdi; ancak çanın sesi altın kalpli Quasimodo'nun giderek sağır olmasına yol açacaktı. Quasimodo, koruyucusu kabul ettiği Frollo'ya büyük bir sevgi ve bağlılık duyarak büyür. Oysa başrahip karanlık içdünyasına hapsolmuş, dizginleyemediği nefretinin pençesinde kıvranan biridir. Hayatı, çanlar ve Notre-Dame Kilisesi'nden ibaret olan Quasimodo, güzeller güzeli çingene kızı Esmeralda'ya, ilk görüşte büyük bir aşkla vurulur. Ne var ki başrahibin gözü de Esmeralda'dadır. Esmeralda'nın dünyasındaysa Yüzbaşı Phœbus'ten başka hiç kimseye yer yoktur. Artık sevgi ile nefretin, iyilik ile kötülüğün kıyasıya mücadelesidir yaşanan. Victor Hugo, olayları ince ince ördüğü Notre-Dame'ın Kamburu adlı ünlü eserinde, insan hayatında kaderin yerini de sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle de filmlere esin kaynağı olan muhteşem bir roman çıkarmıştır ortaya. Notre-Dame'ın Kamburu aynı zamanda Paris kentinin romanıdır. Hugo, şehrin o dönemini adım adım, duvar duvar, tarih tarih, o olağanüstü zengin diliyle anlatmış, Paris'in, diğer karakterlerden rol çalmasına yol açmıştır. Yayınevi: Can Yayınları Yılı: 2012 Çeviren: İsmet Birkan
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 79,144
  • WpVote
    Votes 4,468
  • WpPart
    Parts 6
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Çevirmen: Ahmet Cemal Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları İlk Baskı Yılı: 2012
Korku by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 31,797
  • WpVote
    Votes 1,852
  • WpPart
    Parts 10
Irene Wagner'in sevdiği bir kocası, iki çocuğu ve rahat bir hayatı vardır. Ancak kolay elde edilmiş bir hayatla mutlu bir şekilde baş etmek her zaman kolay değildir. Mutluluğu evinin dışında arayan Irene'nin başı, paragöz bir şantajcıyla derde girer. Piyanist Karl Brustmann'ın gerçek sevgilisi olduğunu iddia eden kadının istekleri bitmek bilmez. Kendini köşeye sıkışmış hisseden Irene, kocasına yaptığı hatayı itiraf etmek ister ama ne gururu ne de korkusu buna müsaade eder. Hatasının bedelini mi ödemeli, yoksa korkuyla yaşamaya devam mı etmelidir? Bu soruya bir türlü yanıt bulamayan Irene'yi yolun sonunda büyük bir sürpriz beklemektedir. Tasvir ustası Stefan Zweig'ın duygu betimlemeleri bu kitabı okumanızı değil, yaşamanızı sağlayacak. KÜNYE Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çeviren: İlknur İgan Özgün Adı: Angst
Genç Werther'in Acıları by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 81,580
  • WpVote
    Votes 2,960
  • WpPart
    Parts 18
Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen "Romantik kahraman"ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya'da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther'in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir. Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,165,124
  • WpVote
    Votes 2,248,900
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
GÖKKUŞAĞI by kmsrl78
kmsrl78
  • WpView
    Reads 637,122
  • WpVote
    Votes 35,045
  • WpPart
    Parts 69
Romantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmuyor. " " Peki Iced Coffee var mı? " Bu da içimi çok sert olan kahvelerdendi.Ve Allah aşkına kendisinin küçük kafesinde böyle kahveler ne arasın. " Üzgünüm o da yok." Adam biraz şaşırmış biraz kızgın bir şekilde bana bakarken korktum. " Buna da peki. Umarım elinizde Cold Brew vardır ? " Bu kahvenin de demlemme süresi zahmetliydi. 12 saat beklemesi gerekiyordu. "Beyefendi üzgünüm ama bu da yok." "Nasıl olmaz. Burası nasıl bir kafe.. O yok bu yok, sizde ne var.? Güzel bir osmanlı tokadı var yersen, demek istesemde sabırlı oldum ve: "1.Burası dünyaca ünlü bir kafe değil. 2. Son söylediğiniz kahve çeşidi 12 saat beklemesi gereken bir kahve ve farkındaysanız eğer burada gün daha yeni başlıyor. 3. Söylediğiniz kahveler Türkiye'de çoğ yerde bilinmiyor.4. Ve son olarak bir yere oturursanız menüyü getiririm. " ..... Bu tartışmanın sonunda onlara ne gibi güzellikler getirceklerinden habersizlerdi.. Bu eğlenceli, tesadüflerin dolu olduğu Deli dolu aşkın zirvelerinde olan iki çifti kaçırmayın. Benden söylemesi bu hikeye çok renkli... Sende Gökkuşağı'ya katıl ve rengarenk hayatına ortak olalım.
Gündüz Güzeli  by cokguluyombenya
cokguluyombenya
  • WpView
    Reads 1,860,649
  • WpVote
    Votes 100,832
  • WpPart
    Parts 30
İmkansız aşk var mıydı? Gönül Erbatur kesinlikle var olduğunu düşünüyordu. Çünkü yıllardır sevdiği adam Ozan Özsoy artık yakışıklılığı ile ünlenmiş, yıldızı parlayan bir oyuncuydu. Onun gibi birinin Gönül'ü görmesi imkansızdı. Genç adamın ailesi onu aileye gelin olarak seçene kadar umutsuzlukla boğulmuş biriydi. O günden sonra ikisinin hayatı da bambaşka olacaktı. (Tamamlandı) ©Tüm Hakları Saklıdır.
AVUKAT HANIM by GrowGirlTM
GrowGirlTM
  • WpView
    Reads 943,020
  • WpVote
    Votes 28,770
  • WpPart
    Parts 45
Ben Derin Aktaş. Başarılı, herkes tarafından sevilen Avukat Derin Aktaş. Diğer günlerden farklı olmayarak işimi yapıyordum. Davalara giriyor, savunmalar hazırlıyor, müvekkillerimin hayatlarını kurtarıyordum. O gün de aynı şeyleri yapıyordum. Bu sefer ufak bir farklılık vardı. O gün ne müvekkilim sıradan bir müvekkildi... Ne de ben artık Derin Aktaş'tım... ■ ■ ■ Kapıyı kapatıp hızla sırtımı kapıya yaslad ve bir elini kapıya koyup bana yaklaştı. Kocaman açılan gözlerimle ona baktığım sırada yüzünü hızla yüzüme yaklaştırdı. Dudağımda hissettiğim sert baskıyla kocaman açılan gözlerim anında kapanmış, dudaklarım Aras'ın sert hamlelerine karşılık veriyordu. Karşılık vermem Aras'ın hoşuna gitmiş olmalı ki gerilen dudaklarından tebessüm ettiğini hissettim. İstemsizce ben de tebessüm ettim. Aras bir elini belime sarıp beni kendine çekti. Diğer eli ise ensemi kavramıştı. Bende kollarımı Aras'ın boynuna dolayıp öpücüğümüzü derinleştirdim. 22.11.2020 #1 şevk 26.11.2020 #1 hamile 02.12.2020 #1 saldırı 03.12.2020 #3 tutku 10.12.2020 #2 ayrılık
Asalak Fenomen by mervegnr_
mervegnr_
  • WpView
    Reads 4,482,380
  • WpVote
    Votes 358,333
  • WpPart
    Parts 59
Sivri diliyle eleştiri videosu çekip paylaşan Feyza Soysal'ın bu sefer hedefinde; işine karışılmasından hazzetmeyen kalp ve damar cerrahı Merthan Özkan vardır! ** "Bir sorun mu var?" dedi Merthan, başını hafifçe oynatarak. Feyza ona bakmak yerine odadaki diğer doktorlara baktığında Merthan, iki kaş göz hareketiyle onları odadan çıkardı. Feyza onlar odadan çıkana kadar bekledi. Çıktıklarında ise sinirle "Ne gibi bir sorun olabilir ki?" dedi. "Herkes gözlem yapmaya gelip kan aldı ama sadece ben gözlem yapmak için gelmişim gibi, kan almak isteyince 'gözlem gözlem,' deniliyor." "Boş versene, hemşire olmayacak mısın sen? İki yıl sonra istemeyeceğin kadar kan alırsın." "Olsun, herkesin neden gerisinde kalmak zorundayım? Bana haksızlık yapılıyor!" Merthan onun sinirini pek dikkate almadı, hatta belki de çocukça buldu. Feyza buna daha çok sinirlenerek "Ve bunda senin de suçun var!" diye gözlerini ona dikti. "Ben ne yapmışım?" "Yapmıyorsun işte. Haksızlığa göz yuman da haksızlık yapan kadar suçlu değil mi?" Merthan çayını bitirip masanın üzerine koydu, sonra sırtını doğrultarak "Tamam," dedi. "Git malzemeleri al, odama gel." 03.07.2019
Opia | TAMAMLANDI by Gkennder8
Gkennder8
  • WpView
    Reads 3,087,890
  • WpVote
    Votes 192,653
  • WpPart
    Parts 76
Küçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtımı yapmayanlar, bahtıma kara leke sürmek için uğraştılar. Direndim. Hayattan tek öğrendiğim bu oldu benim. Yaşamadan bilemezsin denilen ne varsa, yaşadım da öğrendim. Yaşadığım mahallede mazlum diye anıldım. Tek Mazlum'un ben olmadığını öğrendiğim gün, hayatımın akıbeti değişti. Yetişkin içerik mevcuttur. Kapak Tasarımı @hestianinkalemi ♥️