"Peki, bana olan borcunu nasıl ödemeyi düşünüyorsun Byun?" Yüzünde o nefret ettiğim yarım sırıtış vardı. "Sana borcum filan yok Park Chanyeol!" Yüzündeki sırıtış büyüdü. "Olduğunu ikimiz de biliyoruz Byun."

Ve ben hırsızlık yapmaya girdiğim evde aşkı bulmuştum.

İnsanlar bazen durup "en kötüsü bu" diye düşünür daha kötüsünün olduğunu bile bile. Çok kolaydır mutluluğu istemek. Kimileri sadece ister, kimileride biraz olsun çabalar. Ama en ufak kötülükte bırakıverirler. Bilmiyorlar ki mutlu olmak için acı çekmek gerek. Biliyorum, sıkıldınız. Hikayem gerek heyecanlı gerek fantastik olsa da sizi bir hayli sıkmış olmalı. Annemi buluşum ve babamın davranışları dışında pek bi gelişme yok. Ha bide, şey var; Annemin annem olmaması. Birde dedemin dedemin bir katil olması var tabii. Hikayemde bana eşlik ederseniz belki biraz kolaylaşabilirdi. Ama zor diye pes edecek halim yok. "Lakin nefes almak zor diye boğularak ölecek de değilim."

****Kendi dünyamı sana versem Soğuk,öfke ve nefret dolu kalbin benim olur mu? ***Düşen her bir kar parçaladığın ve yara bandıyla sardığın kalbimi bembeyaza kaplar mı? İki dünya arasındaki tuhaf aşk...

Yeni yazar

-

Park Chanyeol 34 yaşına yeni basmış evli ve üç çocuklu bir babaydı. Beyin cerrahıydı ve işinde seçkin insanlardandı. Chanyeol, Katie'le evlendiği için mutluydu. Chanyeol, üçüzlerine sahip olduğu için mutluydu. Ta ki üçüzlerinin birinci yaş partisine kadar. Byun Baekhyun 19 yaşında üniversite birinci sınıf öğrencisiydi. En büyük hayali fotoğrafçı olmaktı ve bu hayale uzanan yol ona oldukça pahalıya patlıyordu. Kütüphane de çalışması bir yanında ek iş olarak küçük çocukları eğlendiren Baekhyun, birinci yaş günleri için giyindiği palyaço kostümünü yakmak isteyeceğini nereden bilebilirdi? Bir tarafta sorumlulukları olan bir adam, diğer tarafta yolun başında olan bir genç. Onların hikayeleri farklıydı. Onlar yoktan var olmaya çalışmışlardı. Peki başarabilmişler miydi?

Tür: Yaoi, Angst, Gizem Çiftler: SeKai Yardımcı Karakterler: Suho, Tao, Luhan Tanıtım bölümü alıntıdır* Efsaneler insanlık tarihinden bu yana her zaman hayatın bir parçası olmuştu. Dilden dile aktarılmış, abartılıp insanları etkilemişti. Peki bu anlatılanların doğruluk payı neydi? Gerçekliği var mıydı yoksa sadece duyumlardan ibaret miydi? Kai ve Sehun. Cennetten kaçmış ile terk edilmişin hikayesi. Onların büyük bir efsaneden doğan hikayeleri gerçek miydi?

Çift: Sekai/Kaihun bir şeyler oldu bazı şeyler güzel, belirsiz, zamansız. seyrettim sahnede oynanan bir oyunken hayatım çıkıp akışı değiştiremedim seyrettim oyunu yönetecek gücüm varken, oturup sahne perdelerinin alev alışını seyrettim bir kibrit de ben yaktım asıl çocuğun ayaklarının dibine fırtlattım git. ben seninle güzeldim, sen; gitmeler seninken güzelsin affet, basit bir insanım kalmanı sağlayamadım