AĞRÂZ
"Ne fark eder? Ha boynuma urgan geçmiş, ha parmağıma yüzük... ikisi de hayatımın ellerimden akıp gitmesine sebebiyet veriyor. Bu yolun bir çıkışı yok, teğmen. Her iki hususta da, ben zaten ölüyüm."
"Ne fark eder? Ha boynuma urgan geçmiş, ha parmağıma yüzük... ikisi de hayatımın ellerimden akıp gitmesine sebebiyet veriyor. Bu yolun bir çıkışı yok, teğmen. Her iki hususta da, ben zaten ölüyüm."
Gökyüzünü öpmek isterdim Ömür hanım, gözlerimle değil dudaklarımla. Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan. Diziden, Game of Thrones'un kitaplardan olduğu kadar bağımsızdır yani her an kurtları öldürüp karakterlerin kafasını kesebilirim. Kafama göre işler yapabilirim. Sonra vay efendim bilmiyoduk olmasın.
"Dahası sen bir rüyasın," dedi çocuk, "neden kendine yardım etmeyi denemiyorsun?" Emily herkes kadar sıradan biri olduğunu düşünüyordu. Herkes kadar sıkıcı ve alışılagelmiş bir adı, sürekli rastlayabileceğiniz türden bir görünüşü ve bisiklet sürmek gibi yavan hobileri vardı. Ne var ki bu genç kız bir gece yarısı yatağ...