İnsanlar. Özenli giyimleri, bakımlı vücutlarıyla amansızca gerçek görüntülerini gizlemeye çalışan ve kendi reklamını yapmak gibi muazzam bir yeteneğe sahip olan, ilk teknolojinin son ürünleri. İnsanlar. Dünya isimli çöplükte amaçsızca dolaşan, kimi zaman dudaklarına tebessüm, kimi zamansa yüzlerine hüzün maskeleri takan var olmuş en büyük sahtekarlar. Ve bir insan. Diğerlerinden hiçbir farkı olmayan, gerçeği gizlemek için giyebileceği tüm kostümleri giymiş mükemmel oyuncu. Kendini gizlemek için her şeyi yapmasına rağmen perdenin altından sızan fikirleriyle bir çocuk. Yine de, üstüne giydiği kostümleri, yüzündeki maskeleriyle o da bu çöplükte yaşayan bir insan. Kendisinin de tam olarak istediği gibi; Sıradan. Her bölümün sonunda verilen iki seçenekten birini seçerek ilerleyişini sizin belirlediğiniz, hayatta yaptığınız seçimler gibi geri dönüşü olmayan ve yaptığınız tercihlerin hayatınızı nasıl etkilediğini bir kez daha farketmenizi sağlayacak bir hikaye.

Bir doğum lekesi. Dört Zamancı. Ben sıradan biriydim. Hayatım boyunca büyük beklentilerim olmadı. Kalabalıkları sevmeyen, sessiz, kendi içine kapanık biriydim. En iyi arkadaşım Essie dışında neredeyse kimseyle konuşmazdım. Kitaplar dünyam, müzik ise sığınağımdı. Ama bir gecede hayatım altüst oldu. Artık zaman doğrusal değil. Günün 25. saatinde, çürümekte olan Kara Delik adlı paralel bir boyutta, başka kimsenin göremediği yaratıklarla savaşıyoruz. Gölgeden, kâbuslardan ve açlıktan doğmuş canavarlarla. Ve tüm bu karanlığın kalbinde açılmak için fısıldayan bir kapı. Ama o kapı açılırsa? Her şeyin sonu gelecek. Biz, Zamancılarız. Dört seçilmiş. Dört zincirle birbirine bağlanmış kader. Ve içimizden biri; dünyanın son umudu, ışığın kendisi. ********** HİKAYEM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR. BOŞUNA YAZMAYIN SİLİYORUM. ☆ ZAMANCILAR ADINDAKİ İLK VE TEK HİKAYEDİR.

Macera içinde #149 Başlangıç Tarihi: 25/09/2017 Bitiş Tarihi: ../../.... Ben bir gençtim. Hayatında biraz olsun macera arayan ama evden okula gitmekten başka hiçbir macerası olmayan, genelde güleryüzlü, sempatik ama yine de arkadaşı olmayan sıradan bir gençtim ben... Sabahları güne mutlu başlar, otobüsü kaçıracağımı farketmemle koşmaya başlar, kılpayı okula yetişirdim. Akşama kadar derslerin sıkıcılığı ile ilgili kendi kendime söylenir, dönüş yolunda ise otobüs parası vermedikleri için ailem kızardım. Şu ana kadar yaşamış olduğum kısa ömrüm böyle geçmişti. Böylede devam edecek diye düşünürdüm. Ta ki hayatım birden, ben bile daha ne olduğunu anlamadan değişene kadar. Bir gün okuldan eve dönerken karşılaştığım, uzun maceramda tek yoldaşım olacak can dostumla, para ve güç uğruna kaçtım evimden, memlektimden, vatanımdan. Amaçlarıma ulaşmak için kötülüğün basamaklarını hızla tırmandım. Kendi amaçlarım uğruna kaç kişiyi öldürdüm, kaç aileyi dağıttım, kaç zengini iflas ettirip sömürdüğü kişiye dilenci yaptım sayısını hatırlamıyorum. Ama bildiğim tek birşey var: PİŞMAN DEĞİLİM! "Bu hikaye sokakta tanıştığı arkadaşıyla kötü yolu tercih etmiş bir gencin, yan kesicilikten mafya babası olana kadar yaşadıklarının hikayesi." Bu benim hikayem; bir MAFYANIN YÜKSELİŞ hikayesi

• Dünya, daha önce hiç görmediği ya da öyle sanılan yeni bir zeki yaşam formu ile tanışıyor. Devasa uzay gemisi fark edileli tam 50 yıl geçti. Bu uzun yolculuğun sonundaysa dünya tarihinde görülmemiş, vicdanların, umutların ve ırkların çarpıştığı sıra dışı bir savaş yaşanacaktı. Hayatlarını ülkelerine, savaşlara ve silahlara adamış ve bu uğurda her şeylerini kaybeden 5 mükemmel asker bu görev için seçildiler. Arayıcılar! Kaybedecek hiçbir şeyleri yoktu, birbirlerini tanıyana kadar... Sadakat, Vicdan, Sevgi, Aşk... İnsanlığa dair tüm duygular sınanacak, tüm dünya vazgeçtiğinde umut bir kez daha fısıldayacaktı. •