"Selam güzelim." Güzelim? cidden mi? pardon nerden tanışıyorduk çıkaramadımda?
"Biraz fazla samimi sanki?" diye mırıldandığımda anlamamış bir şekilde bana bakıyordu.
Yapmacık bir gülümsemeyle "Selam" dedim.
Kafasını aşağı eğerek beni süzdükten sonra tekrar gözlerime baktı.
"Akşam ne yapıyorsun güzelim?" e yok artık şimdi tanıştık? yok yok kesin buda uçkuruna düşkün olanlardan.
"İlk olarak bana güzelim demekten vazgeç. Sonra akşam ne yaptığım seni ilgilendirmez."
"Aa neden öyle diyorsun ki? Bak akşam için benden iyisini bulamazsın." yuuuh! resmen bana yatalım diyor. Sinirle ayağa kalktığında oturduğun sıandalye yere düştü. Ellerimi masaya koyarak yüzümü onunkine yaklaştırdım.
"Şimdi beni iyi dinle! Ben Sürtük değilim. Ve onlarla kıyaslanmaktan da hiç hoşlanmam! Ayrıca sana şu aval aval bakan kızlardan da değil. Ben hiçbir kıza benzemem beni kimseyle karıştırma!"
Böyle bir şey beklemediği için afallamıştı bende bunu bir fırsat olarak gördüm ve masada ki suyumu alarak sınıfa çıktım
"Elimi tut"
dedi sakin bir tonla. Elimi uzattım. Yavaşça tuttu. Beni kendine çekti. O an kalbim duracaktı sanki. Kokumu içine çekti.
"Çok güzel kokuyorsun"
Gözlerinin içine baktım. Benim ol diyordu bana.
"Seni-"
Kalbim canlandı. O hiç söyleyemediği cümleyi söyleyecekmiydi.
"Seviyorum" dedim
"Seviyorum" dedi.
10.08.2016
İlayda Topaloğlu
Bu benim ilk kitabim hatalarim yanlislarim tabiki olucak bende hatalarimi yanlislarimi gormeniz ve beni uyarmaniz icin yaziyorum insallah kitabimi begenirsiniz....
"Neden buraya gelirsin hep? Neden UÇURUM?" dedi.
"Çünkü canımı yakmadan beni dinleyen, düşücek olsam dallarından el uzatıp kurtarıcak tek varlık uçurum. UÇURUM insanoğlu gibi arkadan bıçaklamaz, o el uzatır."