Bir yanda intikam ateşi yüzünden günah işlemeye mahkum edilmiş genç ve yakışıklı bir adam, diğer yanda ailesinin geçmişi yüzünden mutsuz olmaya mahkum edilmiş güzel ve masum bir kız. Kader bu ikiliyi çeşitli oyunlarla bir araya getirdi. Onlar bir arda durabilecek mi? "Gözlerin...gece gibi. Kapkaranlık." "Senin gözlerin de karanlık geceyi aydınlatan yıldızlar gibi" diye karşılık verirken bir adım attı genç kıza doğru. Artık aralarındaki mesafe yok denecek kadar azalmıştı. Alnını genç kızın alnına yaslayıp gözlerini kapattı. Kızdan yayılan kokuya hasret kalmışçasına içine çekti. "Benim... gecemi aydınlatan yıldız olur musun?" Genç kız duyduğu sözler karşısında irkildi. Kapalı olan gözlerini aniden açıp bir adım uzaklaştı adamdan. "S-sen çok karanlıksın. Gece gibi, dipsiz bir kuyu gibi. Yapamam... ben karanlıktan korkarım. Sen karanlığın ta kendisisin."

Annesinin ona yaptıklarından sonra tüm kadınlara olan guvenini yitirmiş olan ARAS.... ve yaşadığı şehirden, hayallerinin başkentinden istemeden Muğla' ya taşınan IŞIL... Acımasız ARAS aşık olabir miydi gerçekten? Tuz buz olmuş kalbi eriyecek mi peki ? Peki bütün bu acıları onlara yaşatan kader IŞIL ve ARAS i nasıl biraraya getirecekti???? Bütün yanıtlar kitapta Iyi okumalarrrr :-):-):-) Bütün hakları gizlidir.....