Gözlerinin hep boş baktığını düşünürdüm. Meğer hep aynı yere baktığını hiç fark edememişim. Saçlarını kesmesini hep kötüye yorardım. Meğer ona huzur verirmiş. Dudakları hep kururdu. Ben hep susuz kaldığı için olur zannederdim. Meğer her gün göz yaşlarından kana kana su içermiş.. Meğer ben yaşamak isteyen bir kadının h...
PERESTİŞ: Delicesine sevmek Ben siyahım ve siyahımda beyaz istemiyorum. Sen bende göze çarpan bir parça değil ben ol istiyorum. Bütün aynaları kırıp sadece sende kendimi görmek istiyorum. Ben siyah istiyorum. Peki ya siyahl...
CANHIRAŞ: Yürek parçalayan, dayanılmayacak derecede keder veren anlamındadır. Acısını, yalnızlığını, dertlerini içinde yaşayan bir kızdı Nefes. Hayatı boyunca istediği tek şey kimseye bulaşmadan kimseyi sevmeden ölüp gitmekti. Aslında her gün ölüyordu ama son kez annesiyle ölmüştü. O günden sonra çekti her şeyden...
Geçmişin tozlu kırıntıları rüzgarda savrulup kaybolmuştu.Her bir kırıntısı acı dolu,hatırlanmak istenmeyecek kadar kasvetliydi.Unutmuştu unutmasına ama geçmişin yaşantıları geleceğe tutunmuş, Evren'i gitgide dibe çekiyordu...Ya hatırlayıp yüreğini kavuran gerçeklikle tanışacaktı ki bu ardından dayanılmaz bir acıyla da...
"Ruhum kanlı ellerimde can çekişirken, aldın ellerimi avuçlarına..Usulca açtın birbirine kenetlenen kan içindeki parmaklarımı..Buldun yok olmaya yüz tutmuş olan ruhumu kuytu köşede..Sevdin..Öyle güzel sevdin ki, ruhuma dokunduğun yerden hayat buldu bedenim.. Vazgeçme ne olursun..Yok olacağımızı bilsen bile vazgeçme."...
İlk aşkın acısını hala duyumsayan bir kalp tekrar aşık olabilir miydi? Arya, kendine bu soruyu sorduğunda iş işten çoktan geçmişti... Genç kızın tamiri zor kırık bir kalbi, yara almış ve ikiye bölünmüş ruhu, içinde büyük kasırgaların döndüğü gürültülü bir zihni vardı. 10 yıl önce, henüz bir çocukken ayrılmak zorund...