iriscagiran adlı kullanıcının Okuma Listesi
48 stories
YARA İZLERİ VE ÖPÜCÜKLER by vesperalov
vesperalov
  • WpView
    Reads 421,443
  • WpVote
    Votes 29,082
  • WpPart
    Parts 26
❝Sen ve beni, birbirimizden başka kimse iyileştiremez. Çünkü biz yaralarımızı nereden öpeceğimizi biliyoruz.❞ Otuz üç yaşında basit bir terzi olan ama zorunluluktan bir fabrikada çalışan Gülendam, yaşadığı mahallede adı çoktan 'evde kalmış kız kurusu' diye çıkmıştı. Başında şeytandan hallice olan üvey annesi ve onun kızı, arkasından yaptıkları oyun ile Gülendam'ı, mahallenin yıllarca arkasından konuştuğu bir adamla zorunlu evliliğe sürükler. 10.05.2024 -
ALACAKAN by yazalven
yazalven
  • WpView
    Reads 2,580,895
  • WpVote
    Votes 117,438
  • WpPart
    Parts 22
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır. ... Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı askerlerinden biridir. Bir gece vakti timiyle gittiği Kafes operasyonunda timdeki dostlarını acı bir şekilde kaybeder. Her şeyini kaybettiği o zifiri karanlık gecede, kan dolu toprağa bakıp, toprağı avuçlayarak korkunç bir intikam yemini eder. Ve her şeyi ardında bırakıp şehre geri döndüğünde, hiçbir şey aynı kalmayacaktır. Özellikle de General'in kızıyla tanışıp, onunla aynı intikam yoluna başkoyduktan sonra... ALACAKAN.
Topal.... by zahirrr23
zahirrr23
  • WpView
    Reads 8,163
  • WpVote
    Votes 463
  • WpPart
    Parts 10
"Elif, hırçınlığıyla köye nam salmış bir güzel" Karşı köyün topal beyi Aslana gelin gitmesini konu alan bir kitaptır. ...................... Osman bey oğlu Aslana şöyle bir baktı. -Sana denk bir kızdır oğlum demişti. Aslan babasının sözlerinden sonra tam tatmin olmayarak topallayan ayağına bakıp -Onun kusuru nedir baba ....demişti. Babası aslanın sözlerine üzülmüştü.Oğlunun kendini kusurlu görmesi adamı içten içe üzdü.Kızın görünürde bir kusuru yoktu.Ama deliliği taaaa onların köyüne kadar nam satmıştı. Osman bey oğluna bakıp -Biraz aklı kıt dedi. Aslan babasının sözlerinden sonra şöyle bir baktı.Aklı kıt birisiyle ne yapacaktı.Onun gibi ayağı ,kolu ,kulağı, gözü sorunlu olsaydıya. -Baba beni niye deli biriyle evlendiriyorsun.Benim gibi ayağı sakat olsaydı ya. Hem ben ne yaparım deli biriyle .... (Sevgili okuyucular...Kitabım daha yeni olduğu için okunma sayısı az.Okuyanlar pişman olmayacaktır.Gelin Elif ve Aslana bir şans verin);)
Kül Kapanı | Mahalle Kurgusu by yamurblog
yamurblog
  • WpView
    Reads 4,556,841
  • WpVote
    Votes 192,695
  • WpPart
    Parts 31
Bir mahalle hikâyesidir.
HAZAN  by simiyyiii
simiyyiii
  • WpView
    Reads 268,675
  • WpVote
    Votes 13,716
  • WpPart
    Parts 27
Hazan, Annesinin ölümünden sonra dayısının zulmünden kaçıp bir eve sığındı. O eve girmesiyle hayatı tamamen değişti...
Çiçek  by EliptikBisiklet
EliptikBisiklet
  • WpView
    Reads 34,607
  • WpVote
    Votes 3,000
  • WpPart
    Parts 28
"Hayatımda açan ilk Çiçeksin sen. Tamda bu sebepten ben bu kapıyı çalar dururum." Gözlerimi açmaya cesaretim yoktu. Dışarıya hart hurt olan adam bana gelince şair oluyordu sanki. Böyle konuşmasın bana böyle bakmasın istiyordum. Sonra parmağının ucu değse ağzından çıkacak her kelimeyi merakla bekliyordum. Elimi göğsünden indirmeye çalıştığımda önce direndi sonra izin verdi. Bakışlarımı gözlerine kaldırmadım ki beni ikna edemesin. "Sağır birisinin kapısını sonsuza kadar çalsan ne olur Kutay?" Bir soru değildi bu. O da elbet farkındaydı ona söylemek istediklerimin. İncilerini gözüme sokarcasına güldü yine. Ayşem'inki gibi olmasada o küçük gamzeler belirdi dudaklarının kenarında. "Belki çöp atmaya çıkarsın be Çiçek. Bendeki bu umut var ya yapay çiçeği bile sulatır bana." 🌼🌼 "Bahar dalı narin olur be Çiçek. Bırak da ehil eller sevsin olmaz mı?"
Kara Zümrüt(+18) by eyazizim
eyazizim
  • WpView
    Reads 95,423
  • WpVote
    Votes 4,552
  • WpPart
    Parts 19
Dul Zümrüt ile Deli Ömer in zor sevdası. "Nasıl kıydılar sana kara Zümrüt. Bu incecik parmaklarına nasıl kına yaktılar. Çocuk yaşında bu narin tene nasıl beyazları sardılar?" "B-ben kara değilim ki ... neden bana kara Zümrüt diyorsun?" "Senin bahtın kara ...yoksa bana gelin olmazdın sen."
VUSLAT  by buskrdnz
buskrdnz
  • WpView
    Reads 482,429
  • WpVote
    Votes 29,254
  • WpPart
    Parts 22
"Ben..." diye kekeledim avcumun içinde tuttuğum künyeyi bırakıp geriye çekilmeye çalıştığımda. "Asya," diyerek tuttu elimin üzerini. Künyesini tutan ben, benim elimi tutan Yavuz'du şimdi. "Sen de hissediyor musun?" "Neyi?" dedim kısık çıkan sesimle. "Bunu," dedi bakışlarını ikimizin arasındaki zaten çok az olan boşlukta dolaştırarak. "Çekiliyorum sana, görmüyor musun? Elim uzak dursa gözlerim, gözlerim uzak dursa nefesim karışıyor sana." Cevap veremedim ancak bir cevap beklediği de söylenemezdi. İkimizde aramızdaki bu çekimi hissediyorduk. Yoksa ne ben durduk yere onun kafasını karıştırırdım ne o benim. Ortada söze dökülmemiş saf duyguların gücü hakimdi ve biz o an buna boyun eğdik, kabullendik. "Yavuz..." diye fısıldadım adını. Kara gözleri nasıl bu kadar aydınlık olurdu aklım almıyordu. "Doğru söylüyormuşsun." O neyi der gibi bakınca avcumun içinde tuttuğum künyeyi daha sıkı kavradım. Sanki tenimi yarsın, kanıma karışsın istercesine. "Karışanın yalnızca kafam olmadığını..." Künyeyi asıldığımda aramızda kalan o küçücük boşluğu da yok ettim ve hiç düşünmeden benim için aralanan dudaklarının arasına sızdım.
BÜLBÜL by papatyakorusu
papatyakorusu
  • WpView
    Reads 189,278
  • WpVote
    Votes 15,769
  • WpPart
    Parts 23
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere bakarken gözlerinde kararlı bir ifade vardı. Kurşuni bulutlar, karşıdaki binaların silüetlerin üzerine yığılmışlardı ve akşamın alacasına güneşin son kızıllıkları karışıyordu. Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Sesi, bulanıklıktan uzak, net ve kendinden emindi. Hiç tereddütleri olmamıştı zaten. Şimdi oturduğumuz bu tenhalıkta, gözleri yerdeki ateşin kızıllığındayken düşen yüzümü, incinen kalbimi nasıl fark etmiş, nasıl sezmişti bilemiyordum. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kemikli yüzündeki kararlı ifadeye baktım. Gözleri ateşten uzaklaşıp bana döndüğünde yanağında şimdi sakalların gizlediği yara izini ve sebebini düşünüyordum. Yaralar her zaman görünür değildi, olamazdı ama sanki onun yaraları gördüğümden daha derinlerde bir yerlerde gibi geliyordu bana. Gözleri, uysal bir kuştan uzak, gelip gözlerime ilişti. Bakışları karanlık bir orman gibiydi ama tekinsiz değildi. Alaz alaz bir ifade vardı. Hummalı, sert ve kendinden emindi. Kaşlarının arasındaki çukurlar inen akşamla karanlık çizgilere dönmüştü. Garip bir şekilde yanında kendimi hiç olmadığı ölçüde güvende hissettiğimi fark ediyordum. Bana bakarken gözünü bile kırpmıyor, bakışlarındaki bir şey beni gözlerimi kaçırmaya hatta buradan çıkıp ardıma bile bakmadan kaçmaya zorluyordu. Ama direniyordum. Ne gözlerimi mızrak gibi saplanan bakışlarından çekebiliyordum ne de koşup uzaklaşmaya derman bulabiliyordum. " Dökmedim." dedim inkar ederek, az önceki sözünü esasında kendime hatırlatmak için. Elindeki uzun çubukla ateşi karıştırırken tüylerimi diken diken eden ifadesini de çekip almıştı üzerimden. " Döktün. Ama sen yine de dökme yüzünü. O yüz, dökülecek yüzlerden değil."