Ne düşündüm şu başlığa be
17 historias
Siyahın Çırağı por beyzazaydin
Siyahın Çırağı
beyzazaydin
  • LECTURAS 201,744
  • Votos 12,496
  • Partes 8
"Sevgisiz büyüyen her çocuk, 'Seni seviyorum' diyen herkese inanabilecek kadar çocuk." derler. Hayatım geniş ve henüz çözülmemiş bir olay yeri gibiydi. Yaşanmamış çocukluğumun kanıtları sarı bantlarla çevirili alanda dağınık bir şekilde duruyordu. Bir yerde beyaz küçük oyuncak ayım, boğazına babamın intihar ettiği ip sarılı bir şekilde duruyordu. Diğer yerde renkli tokalar birbirine düğümlenmiş, yerin tozuyla kirlenmişti. Annemin saçımı taradıktan sonra onlarla bağlamasını hayal ederdim ama kırık tarakta tokaların hemen yanındaydı. Hiç uyumamı beklerken okunulmamış hikaye kitapları parçalanmış bir şekilde olay yerimin zeminini süslüyordu. İnsanlar acımasızdı, insanlar dışarıdaydı. Hayatımda ruhuma karşı işlenen bütün cinayetleri izliyorlardı ve beni dışlıyorlardı. "Senin annen deli!" "Senin annen seni öldürmeye çalıştı!" Sevgisiz büyüdüğüm kesindi. Ama 'Seni seviyorum' diyen hiç kimseye inanmazdım. Zaten birinin de bunu söylediği yoktu ama söyleseydi de bu cinayetlerin arasına aşk acısını da ekleyemezdim. Belki de olay yerime dışarıdan bakmak yerine bana yardım etmeye kalkışmış Barlas'ı hayatımdan çıkarmam bu yüzdendi. Kendime ayıracak vaktim yoktu. Ben sadece benden alınan kardeşimi yetiştirme yurdundan kurtarmak için gereken parayı bulacaktım. Bunun için bir hırsızlık çetesine katılıp, Siyahın Çırağı olmam gerekse bile.
NEKROKİNEZİ • Zifir por S-Mare
NEKROKİNEZİ • Zifir
S-Mare
  • LECTURAS 2,203,500
  • Votos 179,396
  • Partes 79
~Wattys2018 Modernistler kazananı~ *TAMAMLANDI* 🔥 Çok az kaldı. Benzini döktüm ve çakmağı da ateşledim. Alevlerin göğü sarmasına çok az kaldı. Hepimiz ısınacağız! Hem de iliklerimize kadar... -Ciara Archer 🔥
MEZAR por S-Mare
MEZAR
S-Mare
  • LECTURAS 642,595
  • Votos 79,914
  • Partes 52
(TAMAMLANDI) Yıkılan bir dünya... Ve vampirlerin hüküm sürdüğü bir yeraltı ülkesi... Sepulcrum... Kurt adamların işgalleri başlamışken artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. İki vampir savaşçı büyük bir görev üstlenirken yeraltı tünellerinde onları ummadıkları tehlikeli bir yolculuk bekliyordu. Avcılar... Kurt adamlar... Gri şeytanlar... Yeryüzü Koruyucuları... Cadılar... Ve kendi ırkları, belki de tehlike en yakınlarıydı. Tüm bunların üstesinden gelip görevi başarıyla tamamlayabilecekler miydi? Ya da gerçekten ortada bir görev var mıydı? ♧ °Şimdilik sizin kurallarınıza göre oynayalım. Sıra benim oyunuma da gelecek. O zaman benim oyunculuğum gözlerini kamaştıracak ve siz kurtlar dolunayda bile bu ışığı bulamayacaksınız.° ♧ Post Apokaliptik sonrası distopik bir toplumun hikayesidir. !!! Tüm hakları tarafıma aittir.
Kaçak Prenses -Ateş- por Azizegkc
Kaçak Prenses -Ateş-
Azizegkc
  • LECTURAS 11,292,968
  • Votos 705,336
  • Partes 67
Tanıtım bölümüne göz atınız...
Varoluşun Hissi por YamurYilmazlar
Varoluşun Hissi
YamurYilmazlar
  • LECTURAS 2,768,059
  • Votos 152,254
  • Partes 51
"Ruhumu cezalandır güzel adam. Bedenimin hisleri tatmasını sağla. Bir Anka kuşu misali, Önce usulca yakmaya başla beni, Daha sonra küllerimin içinde boğ bedenimi. Ruhumu cezalandır hisli adam. Hak ettiğim tüm günahların bedeli, Bedenimin üzerine usul usul bırakılsın. "Kanatlarındaki o katran karası tüyler ile, Ruhumun mürekkepini tüketen kişi ol. Ey güzel adam, Alevler ile bezenmiş cehennemin Azraili, Hak ettiğim şekilde öldür beni." Varoluşun Hissi'ne hoşgeldiniz.
Veliaht  por filizpuluc
Veliaht
filizpuluc
  • LECTURAS 69,348,871
  • Votos 768,309
  • Partes 34
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim hemde çok ama çok sevilmişti. Söylediğinden değildi bu dediklerim. Hissettiğimdendi. O adam bana beni kocaman sevdiğini hissettirmişti. Bütün hayallerini , umutlarını , kırıklıklarını yıldız yapıp gözlerime koymuştu benim. Deniz gibi bakan kahve rengi gözlerine bende umutlarımı , hayallerimi ve kırıklıklarımı bırakmıştım. Nerede buluşuyordu adam ve kadın o zaman diye sordu bana. Ufuk'da bileşecektik biz. Yıldızlarım onun denizine düşeceklerdi. Ben onda boğulacaktım o bana karışacaktı. 'Denizi yıldızlarına talip güzelim. Düşecekler mi denize?' ------ ''Kadın kitap gibi sevmişti ama adam kitap okumayı sevmezdi'' dedim Meriç'e bakarak. Yine lanet olası gözlerim dolmuştu. Kafasını salladı acıyla gözlerime bakarken. İkimizden canı acıyordu. ''Adam okumayı değil yaşamayı seçerdi çünkü. Kadını okumak değil yaşamak isterdi...'' ------
BENİMLE YAN (3.KİTABI ÇIKTI!) por beyzazaydin
BENİMLE YAN (3.KİTABI ÇIKTI!)
beyzazaydin
  • LECTURAS 152,236,156
  • Votos 3,967,769
  • Partes 86
EPSİLON YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLDU. KİTAPLIĞINIZDA BULUNMASI DİLEĞİYLE <3 "Bizim bir hikayemiz yok" diye geçistirdim. "Sen, seni yakıp kül edecek bir aşk istiyorsun Masal. Normal tanışmalarda gözün yok. 'Seni seviyorum'ları önemsemiyorsun aslında. Herkesin bildiği sevgi sözcüklerini istemiyorsun. Sen herkesin olduğu bir salonda sahnede oyun sergilemek istemiyorsun. Herkes karanlık salonda oyunu izlerken sen arkada ışıklar saçarak kendi oyununu yasamak istiyorsun. Sen ne Mert'i ne de Atalay'ı istiyorsun. Sen bu oyunda kendin gibi normalle yetinmeyen birini istiyorsun. Cesaretinizle ateşte yürümeyi göze aldığınız bir aşk istiyorsun." Bu sensin diye düşünsem de"Bunları neden anlatıyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak. Başını bana çevirip omuz silkti ve sırıttı. "ÇÜNKÜ BU BİZİM HİKAYEMİZ."
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) por SumeyyeDemirkan
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)
SumeyyeDemirkan
  • LECTURAS 6,628,846
  • Votos 503,422
  • Partes 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
SERZENİŞ (KİTAP) por sumeyyelkoc
SERZENİŞ (KİTAP)
sumeyyelkoc
  • LECTURAS 15,934,912
  • Votos 193,619
  • Partes 13
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim. O iki yabancı ruhtan biri benim. Ve ben bir zamanlar, yolunda giden bir hayata sahiptim. Bir gün o çıkageldi ve içinde sadece doğruların olduğu dünyamı yanlışlarıyla altüst etti. Gözlerime bir kez bakması bile beni düşürmeye, düştüğüm yerde darmadağın etmeye yetti. Beni tehditlerle örülü bir kafese hapsetti, o kafesin kilidini ve anahtarını elime verdi. Gitmek de, kalmak da senin seçimin dedi. Ama ne kalabildim ne gidebildim. Yalnızca bekledim. Benim de onu düşüreceğim bir gün elbet gelecekti ve ben intikam almayı severdim. O gün geldi. Bir leyl vaktinde, ay gecenin koynunda dalgalanırken, hakikati sırtından vurdu kirli parmakları. Artık bu saçma hikâyemizde bizden başkaları da vardı. Zaman aktı... Kendiliğinden kırıldı hapsolduğum kafesin kapakları. Dışarıya adım attığım an hislerim pervasızca tökezledi. Zira sevdayı puslu gecelerde yüreğime kazıyan adamın ruhu artık içime işlemişti. "Haklıymışsın," dedi beni öldürmek ister gibi. "Senin hikâyenin esas adamı ben değilmişim."
DÜŞÜŞ por rengin
DÜŞÜŞ
rengin
  • LECTURAS 455,036
  • Votos 27,200
  • Partes 29
"Ben öbürleri gibi değilim," dedi Joce ona doğru tehditkar adamlarla yaklaşırken, Jane titriyordu ama bu soğuktan değildi, çocuk ürkütücü görünüyordu sadece. "Sorgusuz sualsiz hiç tanımadığım birine yardım etmem." "O zaman etme," dedi Jane ifadesiz bir sesle. Çocuk, kızın sesini ikinci defa duyduğunda tepkisiz kalmıştı. Joce, birden kızın havlusunu çektiğinde Jane engel olamadı ve ıslak elbisesiyle kaldı. Elbisesi vücuduna yapışmıştı, ince beyaz kumaşından dolayı teni bile görünüyor olabilirdi. "Kimse burada böyle bir elbise giymez. Çok pahalı olduğu her halinden belli," sonra gözlerini kıstı, "sen nereden geldin?" "Cennetten," dedi Jane çocukla dalga geçercesine, "ben bir meleğim." Ama dalga geçme fikri iyi bir fikir olmayabilirdi. Joce kızmış gibi kızın dirseğinden tuttu ve kendine çekti. "O zaman kanatların nerede küçük melek?" Jane, her an korkudan bayılabilirmiş gibi hissediyordu. Karşısındaki çocuğun ölümcül bir güzelliği vardı. Kızarken, sinirlenirken bile tapılasıydı. "Düşerken kırıldılar," dedi Jane titrek bir sesle.