Bazen çok sevmek lazım bazende çok severken vazgeçmek.

Bir gülüşü vardı azizim. Hem bağımlısı yapıyordu kendine. Hem bitiriyordu içten içe. Hala afallıyor gözlerim. Cenneti görüp de cehenneme düşmüşcesine. Fark edemedim azizim. Çöldeki seraptan ibaret...

Adam gitti bir gece yarısı.. Ve sabahında, denizin dibinde ölü bulundu deniz kızı..

giden birini neden bekler ki insan ? neden hala sever ? bilmediği bir kokuyu neden özler insan ? neden hiç sarılamadığın bi adama deli gibi sarılmayı özler? çok özlüyorum seni CANİÇİM♡♡ yokluğun ya da gidişin her ne diyorlarsa üzmez sanıyordum beni ,yıkmaz! ! hep çok güçlü olduğumu iddia ediyordu insanlar... gidişinle anladım CANİÇİM çok çabuk yıkıldım kalamadım ayakta ... nefes aldırmıyor yokluğun... uykularım da terketmeeek seninle beraber... uyusam uyandığım günün sabahında senden gelen bi <<günaydın >>mesajı olmayacak.. hadi uyudum ... uyandığımda her aklıma düştüğün de ya da sesini özlediğim de seni arayamayacağım ihtimali ile nasıl yaşayacağım... öyle yoruldum ki yokluğunda ... gidişinin ağırlığı bindi omuzlarıma... sen olmadan devam etmek çok zor ... sesini duymadan... hiç bir söz teselli etmiyor beni CANİÇİM♡♡... Ama türlü bahanelerle avutmaya çalışıyorum kendimi ... ama olmuyor...adın dehşet dilime iyice kazanıyor yüreğime sevdam !! oysa çok büyük hayallerim vardı <<BİZ'E>> dair ne CANİÇİM... uzak bi şehirde huzur dolu ev sonra küçük bi kız çocuğu adını senin koyacağını tıpkı bana benzeyen ve annesi gibi babasına aşık bi kız... BİZİM KIZIMIZ... yine başladı gözlerimin yağmuru esir aldı tüm bedenimi .. gidişine hala akıl sır erdiremiyorum... keşke dönücemm deseydin o zaman beklemek daha kolay olurdu o zaman... dönmeyeceğin gerçeğini bile bile beklemek çok zor....

Hep Aynı Başlıyor, Bitiyor ve İki Kişiden Biri Vazgeciyor be Biri Hep Daha Çok. Çok Seviyor be!!!

Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?

Annesinin doğumda öldüğünü sanan Hira peşine düşen sapığından kurtulmak için rol yaptığı çocuğa aşık oldu. Hayattaki tek öncelikleri bira, uyku ve kadınlar olan Barış hayatındaki tek masum şeye aşık oldu. Yaşanmışlıklar, anılar, dostluklar, verilen sözler ve hayaller... Tüm bunların birer yalan olduğunu öğrendiğinizde siz yine sevdiğiniz adama gider miydiniz?

Küçük bir kasaba da kasabanın güzeli olarak tanınan Esra, görücü usulü evlendirilecekti. Evleneceği kişinin, sert sinirli ve hiç kimseye benzemeyen tarafını tanıyacak ve ona geri dönülmez bir şekilde âşık olacaktı. Yusuf ve Esra herkesten, hepsinden farklıydı... •••• *©Tüm telif hakları EPSİLON yayınevine aittir. *Bu kitap, 18 NİSAN 2016 tarihinde yayınlanmaya başlamıştır. *Romantizm popüler arasında on beş kere, birinci sıraya yükseldi.