Efendimizden Hayata Dair İpuçları
Efendimizden bizlere hayat ipuçları
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
Polisiye roman yazmak için kendini tüm dünyadan soyutlayan bir kız, bir gün karşısındaki apartman dairesine taşınan fazlasıyla tuhaf olan adamdan ilhamla bir dedektif karakter yaratır ve bu sebeple adamı her gün izlemeye başlar. Ve bu, peşinden fazlasıyla ilginç, komik ve romantik olayları da peşi sıra getirecektir. ...
"Öptüm. Haddime değilken, dudaklarını tattım. Kim bilir ne büyük cezası vardır o dudakları öpmenin? Ama yanmayı da göze aldım. Şimdi Adem'im. Cennet'inden kovma beni." -2 bölümlük kısa hikayedir, devamı yoktur.- Mert A. Akcan 2015
"Aslında bakarsan etrafındaki çoğu insan kimsesiz ve terk edilmiş. Sen her ilkbaharda çiçeklerle bezenen ağaçların, her sonbaharda acımasızca terk edilmediğini mi sanıyorsun? İnsanoğlu bile o çok sevdiği fani dünyayı terk edecek, bu dünyaya alışman için her şeyi öğrendiğin, zamanında onun rahminde can bulduğun anneni...
Göz bebeklerine Füruz yansırken, kadın kan ağlamaya devam etti. Hem acıyla, hem umutla aynı anda kesişti yüreğinden açılan bu yeni yol. Adam uzaktan, ufuk çizgisi kadar uzakta bir yerden ona geliyordu. Yorgundu. Her yanı bereliydi. Sağ kaşından kan akıyordu ve topallıyordu. Ama nefes alıyordu. Yaşıyordu. Ona bakıyordu...
Miae güzel bir düş gördü. Güzel bir anıya benzer... Herkesin hayatta olduğu, mutlu oldukları sıcak bir bahar günüydü. Ruth yaşıyordu. Yıldızlarla dolu bir gökyüzü gibi yaşıyordu. Gülümsedi. Füruz'un elleri ellerindeydi. Algos, Azel, Darlene, Luna, İsra, Sese, Lorns, Dave, Lunaby, Medus, Potrus... Herkes, herkes yaşıy...