Güzelki okunuyor mutlaka tavsiye ederim 😘😘😘
7 stories
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,185,569
  • WpVote
    Votes 722,677
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
DEMİRDEN UMUTLAR by EsraIk7
EsraIk7
  • WpView
    Reads 402,759
  • WpVote
    Votes 19,417
  • WpPart
    Parts 48
Umut (Karin) SANCAKOĞLU ve Umut SANCAROĞLU... Bu iki güçlü insanın en büyük tesadüfleriydi isimleri... Umut Karin geçmişine sünger çekmiş geleceğini dişi ve tırnaklarıyla kazıyarak inşa etmiş bir psikologtu. Sahip olduğu tek ailesi iki dostuydu ve daha fazlasına ihtiyacı yoktu. Ona göre hayatına yeni insanları almayacak kadar duygusal anlamda yetersiz ve güçsüzdü. Onun için insanlar ikiye ayrılıyordu. Zihinsel sağlığı yerinde olanlar ve olmayanlar... Ta ki 'O' karşısına çıkana kadar... Ve tüm isteksizliğine, öfkesine, alevden duvarlarına rağmen adam zorla hayatına dahil oldu. Umut geçmişindeki iki yıllık boşluk ve sürekli üzerine binen panik atakları ile yaşamayı öğrenmiş bir adamdı. Çevresindeki insanların başka başka insanlar olduğunu söyleyen iç sesi, sürekli izleniyormuş hissiyatı ve tüm deliliklerini 'mükemmel kazanova' maskesinin altında hapsetmişti. Hayatında yeni birilerini alma isteği ve güvenme lüksüyatı yoktu. Ta ki 'O' tüm kargaşasıyla hayatına bodoslama dalana kadar... Ve kadının kapalı düzlemine girmeyi onun olmayı onunla olmayı her şeyden çok istedi! Tanrı kadını yarattı! Adam kadına güvendi! ------ "İkna kabileyeti arşa çıkmış süpürgesi eksik kalmış bir psikoloğa tutuldum! Yoksa gerçekten aklımı kaçırdım mı?" "Arsızlığının arkasında kendinden büyük sorunları olan hastama tutuldum! Hiç mi profesyonel değilim?" ------ Şiddet ögeleri içermektedir!!! BU HİKAYENİN HAKLARI ŞAHSIMA AİT OLUP; KOPYA EDİLMESİ VE İZİNSİZ YAYIMLANMASI KESİNLİKLE YASAK ve YASA DIŞIDIR.
İNTİKAM by kremalikrep
kremalikrep
  • WpView
    Reads 1,896,713
  • WpVote
    Votes 79,815
  • WpPart
    Parts 47
1800'lerin İngilteresinde ailesinin intikamını almak için erkek kılığında orduya giren bir kız... Zengin ve soylu amcasının tüm itirazlarına rağmen komutan olmuş sert mizaçlı yakışıklı bir lord... Sen intikamını almaya çalışırken ya aşk senden intikamını alırsa?
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,817,757
  • WpVote
    Votes 192,880
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Kaçış - Berdelden sonra (Mafya) by siyahlitac
siyahlitac
  • WpView
    Reads 235,066
  • WpVote
    Votes 6,799
  • WpPart
    Parts 33
"Sana yirmi dört saat veriyorum. Bir saat sonra zamanın başlıyor ve bu yirmi dört saat içinde beni bulup kaçırırsan, seninim! Ama bulamazsan benden vazgeçip bir daha karşıma çıkmayacaksın!" Gülmeye başladı. "Bu kadar mı?" Kafamla onayladım ve yüz ifadesi bir saniye içinde değişip eski ve soğuk halini aldı. "Valizini hazırla o zaman. Seni yirmi dört saat içinde almaya geleceğim." ** Ben berdelden kurtuldum ama canım kuzenim o zalim töreye kurban gitti. Ama hiç ummadığım bir bela sarıldı başıma. Alaz, hayatımı cehenneme çeviren belam.
KESKİN by bernailm
bernailm
  • WpView
    Reads 22,880,331
  • WpVote
    Votes 915,711
  • WpPart
    Parts 118
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde bile ışıl ışıl parlıyordu. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. O dolgun dudakları loş ışıkta bile âdeta bir güneş gibi parlıyordu. Ona baktıkça bedenimdeki yangın beni iyice sardı ve içimden geçenleri yakarırcasına söyledim: "Yakıyorsun, Zeynep! Alev alev, cayır cayır yakıyorsun!" & Kokusunda can bulduğum, sen benim uçurumum olacaksın... Yayınlanma tarihi: 17 Aralık 2017
KURŞUN by justrespire
justrespire
  • WpView
    Reads 1,078,107
  • WpVote
    Votes 49,915
  • WpPart
    Parts 48
"Adios amigo." Söylemeyi en çok sevdiği cümlelerden biri olmuştu her zaman. Arkasında bıraktığı cesetlere bakarak söylerdi bu iki kelimeyi ve yüzündeki gülümsemesiyle uzaklaşırdı. Nedeninin ne olduğunu sorgulamadan yerine getirdiği emirler yüzünden ölen onlarca insanın hepsine söylemişti. Kısa bir zamanda nam salmıştı. Acımasızlığıyla, yalanlarıyla, mükemmel saklanışıyla ve elbette ardında bıraktığı cesetlerle. Şu ana kadar her emri sorgusuz sualsiz yeri ne getirmiş ve en ufak bir hata yapmamıştı. Ama ne yazık ki bu durum değişecekti. Sonunda biri, gözlerini açacaktı. * Toplantı odasına girmeden kıyafetimi son kez düzelttim ve derin bir nefes aldım. Heyecanlı sayılmazdım onlarla tanışacağım için ama insanların bir kadın olduğumu öğrendiklerinde verdikleri tepkiyi izleyemeye bayılıyordum. Kapıyı yavaşça itip içeri girdim ve onlarla karşılaştım. Ama en önemlisi, onunla. Hayatımda bu kadar yer edineceğini ve gözlerimi açacağını bilmeden etkileyici bakışlarımı göndermiştim o gözlere. Hemen de çekmiştim. İçeridekiler bana anlamadan bakarken hafif sıska genç adam yanıma geldi ve yüzümdeki sırıtışı genişletecek cümleyi mırıldanarak karşımdaki adamların ağızlarını açık bıraktı. "Tanıştırayım, Kurşun." Akıllarından geçen soruları biliyordum. Bu kadar ceset buna mı ait? O nasıl bir katil olabilir? O meşhur Kurşun, bir kadın mı?