Melissatess's Reading List
23 stories
SAKALLI  by feristahwatpad
feristahwatpad
  • WpView
    Reads 1,479,365
  • WpVote
    Votes 66,927
  • WpPart
    Parts 38
Elindeki yüzüğe baktı genç kız. Mahallede her zaman dalga geçtiği, adını insandan bozma koyduğu, yıllarca aşağıladığı adam ile nişanlıydı artık. Bol ve uzun pantolonu, dede kazağı ve uzun sakalları ile ilgiyi nasıl üzerine çektiğini anlamıyordu. Mahalledeki kızların dalga geçtiği içten içe hayranlık duyduğu biri olduğunu biliyordu. Feriştah ise mahallede bakanın bir daha baktığı, idealleri olan fakat bir üniversite bile tutturamayan, burnundan kıl aldırmayan bir kızdı. İkisi bir o kadar zıt, bir o kadar aynı idi. Bir o kadar yarım, bir o kadar tamdı. !!! Kesinlikle zengin acımasız güçlü erkek karakter ve masum, saf kız hikayesi değildir.!!! 2.KİTAP :KAHKÜLLÜ
+13 more
ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2) by askyakarmi
askyakarmi
  • WpView
    Reads 14,073,479
  • WpVote
    Votes 550,740
  • WpPart
    Parts 63
Kamuflajlı kollarının kızın sarı bukleleriyle oluşturduğu tezata gülümsedi. Sonra gözlerini aşağıya indirdi. Bedeniyle duvar arasında küçücük kalan bir kız. Beyaz dantelin örtemediği göğüslerin arasındaki muhteşem vadi. Kızın kokusuyla sarhoş olmuş burnunu o çukura gömmemek için kıvranırken mırıldandı. "Ben askerim. Barut kokarım." Kızın inip kalkan göğüslerinden gözünü ayıramadan devam etti. "Sen dantelsin, parfümsün." Kendini güçlükle bir adım geri çekip o mavi gözlere baktı. "Bizden bi sikim olmaz. Şimdi git, o ütülü pantolonla evlen."
ALAYINA İSYAN by askyakarmi
askyakarmi
  • WpView
    Reads 365,028
  • WpVote
    Votes 19,219
  • WpPart
    Parts 3
Savaşma seviş serisi 4. Kitap. Alihan, bir efsane bordo bereli Dicle, bir kürt kızı azıcık deli Onlar için hep birlikte Alayına isyan demeli. Sınır çizenlerin inadına Nifak ekenlerin inadına Savaş biçenlerin inadına Alayına alayına alayına İSYAN!
Aşk Engel Tanımaz |TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 3 by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 3,087,793
  • WpVote
    Votes 183,979
  • WpPart
    Parts 51
Genç kız burnunu çekti ve ağlamamak için direndi. Onu neyin bu kadar üzdüğünü bilmiyordu. Onun farklı olduğunu sanmıştı. Diğer erkeklerin yaptığı gibi yarı sakat bir kızı görünce arkasına bakmadan kaçmamıştı. Kalmıştı. O kalmıştı. Zeynep kendini bu fikre alıştırmamaya çalışıyordu ama Efe onunla ilgileniyor, ona nazik davranıyordu. Yavaş yürümesini ya da yavaş konuşmasını hatta bazen konuşamamasını dert etmiyor gibi görünüyordu. Ama hepsi birer aldatıcı davranıştan ibaretti. Efe sadece ablası ve eniştesini kırmamak için ona ilgili davranmıştı.Zeynep'i asıl üzen şey, bunu gözüne sokmadıkça anlamamış olmasıydı. Ve şimdi Efe'nin arkadaşına söylediği sözler kulaklarında çınlıyor canını yakıyordu. "O sakat dostum," demişti. "Zaten pek de güzel değil. Vaktini harcamaya bile değmez. Ben de ablamlara onu kırmayacağıma söz verdiğim için onunla takılıyorum. Yoksa çok istediğimden değil yani." Zeynep istemeden kulak misafiri olduğu bu konuşmayı kendisi için bir işaret saymıştı. Bir daha hiçbir erkeğe, ona güvendiği kadar kolay güvenmeyecekti.Evet Zeynep sakattı, evet bazen kekeliyor konuşmakta güçlük çekiyordu ve evet, beş dakikalık yolu yirmi dakikada yürüdüğü doğruydu ama Zeynep asla çaresiz değildi.Efe'nin sahte ilgisine, onun o müthiş gülümsemesi ile kendisini büyülemesine ihtiyacı yoktu. Bu doğum günü partisine de neden gelmişti bilmiyordu. Tek istediği onunla zaman geçirebilmekti. Kabul etmek istemese de, Efe ona iyi geliyordu ama bundan sonra böyle bir şeye ihtiyaç duymayacaktı. Efe arkadaşı ile konuşurken, ağır hareketlerle geri döndü ve doğrudan çıkışa yöneldi. Bacakları titriyor, sinirden dişleri birbirine vuruyordu.Bacaklarına dolanan beyaz elbisesine bakarken gözyaşlarını daha fazla tutamadı.Bir de süslenmişti.Tek istediği şu sakat haliyle Efe'ye güzel görünmekti. Ne kadar aptaldı!
PERİ ve KUZGUN by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 4,348,437
  • WpVote
    Votes 59,398
  • WpPart
    Parts 16
"Ona bir bak! Onunla beni bir arada düşünebiliyor musun gerçekten?" ☙ ❧ "Onu istemiyorum! Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Onu görmek bile istemiyorum ama sen ikimizi bir araya getirmek için canla başla çabaladığından onu sürekli görmek zorunda kalıyorum!" ☙ ❧ "Beni hayata döndürecek kadın o mu? Ona dönüp bir baksana! Hiç bana benziyor mu? Birbirimizin ne kadar farklı olduğunu göremiyor musun?" ● O Kuzgun'du. Kuzgunlar gece gibi siyah olurdu. Gecenin karasını kanatlarında taşır, yüreğini de siyaha boyayan duygular gözlerinden okunurdu. Asla acısını belli etmez, asla gün ışığına aldanmazlardı. Aşkın varlığını dahi bilmezler, onu görmek ve solumak istemezlerdi. Karanın rengini almış ruhları, bir sis gibi hareketlerine yayılırdı. Kuzgun yakardı; siyahıyla, gecesinin acısıyla, sevişiyle ve acısıyla. O ne kadar siyahsa, ben o kadar beyazdım sanki.Gece gibi kara bakışlarına bakıyor ve görsün istiyordum. O kadar derin, o kadar koyu ve o kadar çok şey anlatan bir bakıştı ki, içim titredi. Peri'si olarak ona tutunmak, o bakışlardaki acıyı ve çaresizliği ondan alıp sonsuza kadar yok etmek istedim. Bana ihtiyacı vardı ve bunu dile getiremiyordu. Çünkü çok gururluydu. Çünkü gururun onu koruduğunu düşünüyordu. Oysa gurur, bizi hayattaki güzel şeylerden alıkoyuyordu: cesaretli olmaktan, korkusuz olmaktan, sevmekten. Ona, "Yeter artık," diye fısıldamak istedim. "Görmelisin artık beni. Ve teslim olmalısın..." Ama hiçbir şey diyemedim. Biz kelimeler hakkında ne bilirdik ki? Ve duygular hakkında? Konuşamayacak kadar yoğun duygular boğazımızda düğümlenirken titrerdik ancak dil kemiğe bürünüp de söze gelmezdi. Su bütün sızıları dindirirdi ama suyun sızladığını kimse bilmezdi. Gözlerimi kapatmak istedim. Suyun sızısını içimde hissetmek istedim. Sızılarımı dindirebilseydi, ona ne derdim? AŞK SERİSİ 4. KİTAP
TÖREymiş... by EsraaEroll
EsraaEroll
  • WpView
    Reads 3,837,341
  • WpVote
    Votes 143,039
  • WpPart
    Parts 60
"Sen hastahanedeyken hiç yanımda yattın mı?" Genç adam karşısında ki asi kadına,karısına baktı. Cevabı gerçekten merak ediyordu. "-Oo ağam bunu o kadar mı düşündünüz?" O ağam lafını... "Aksine sana dair bir şey düşünmüyorum ama gözlerine ne zaman baksam çok tanıdık geliyor. Silüetin de öyle..." Genç kız buna alaylı bir şekilde güldükten sonra açmıştı yine o mübarek ağzını. "Bunlar hepsi beyninizin bir oyunu ağam " dedi kinayeli bir şekilde. Bedirhan ağa sinirlerini zar zor zapt ettikten sonra kızın arkasına geçti. Şuan nefesi kızın saçına vuruyordu. Bir elini kızın beline yerleştirip kendine çekti. Burnunu kızın bahar gibi kokan saçlarına daldırdıktan sonra mırıldandı... "Peki bu koku? Bu kokuyu da mı beynim uydurdu ?"
TÖRE  -Töre Serisi 1- by ipekceviz
ipekceviz
  • WpView
    Reads 13,251,508
  • WpVote
    Votes 331,433
  • WpPart
    Parts 70
Bir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruydu? Yeni bir sayfa açılmıştı, Buke için. Ancak bu sayfa bembeyaz değil, kapkaranlıktı.
Kırmanşah (Düzenleniyor!) by Hikaray
Hikaray
  • WpView
    Reads 1,649,740
  • WpVote
    Votes 54,781
  • WpPart
    Parts 47
"İstersem seni bu konağın altına gömerim! Sesini bile çıkartmaya hakkın olmaz!" "Karşında Serkan Kırmanşah var! Haddini aşarsan, hayatını zehir ederim." Ablasının hatasını ödemek zorunda bırakılan genç bir kızın hikayesidir... © Tüm hakları yazara aittir. 15 Nisan 2016'de yayınlanmaya başlanmıştır. Okuyucularıma sonsuz teşekkürler... Not: Bu kitap yazılır iken, Wattpadte 'Kırmanşah' adında hikaye/kitap/soyisim bulunmamaktaydı. Bu ismi kullanan ilk kitabtır. (!)
SİYAHIN YANSIMASI by evrem_65
evrem_65
  • WpView
    Reads 8,024,110
  • WpVote
    Votes 250,035
  • WpPart
    Parts 73
Manevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul'da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur. Kaan Erdinç ile yolları kesişir. Kaan Erdinç'in geçmişi açığa çıkmasıyla beraber Berra kendini siyah beyaz dünyasında bulur. Bu dünyadan kendini uzaklaştırmak isterken Kaan'ın eli Berra'nın hep üstünde olur. ALINTI "Gideceksin dedim!" Dudağının arasından tısladı. Sinirli hali beni korkutuyordu. Fakat gitmemi istiyordu. Burasının benim için tehlikeli olduğunu söylüyordu. Beni mi düşünüyordu? Sanırım bu son soruyu bin defada tekrarlasam usanmayacaktım. Çünkü söz konusu bendim. "Benim hakkımda hiç bir şeye karar veremezsin anladın mı?" Yüzüne avazım çıktığı kadar bağırdım. İki ellerimle omzuna bastırdım. "Hiç bir yere gitmiyorum, bunu o taş kafana sok!" Kaan'ı omzundan iterek odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdan "Berra!" Diye kükredi. Asansörün kapısı açılınca '0' düğmesine bastım. Kapının hızlı kapanması için düğmeyi zorladım. Kapı yavaş yavaş kapanırken gözlerimi kapattım. Rahat bir nefes verip gözlerimi açtım. Asansör kapısının arasında el görünce çığlık attım. Tek eliyle asansörü durdurdu! "Sen manyaksın!" Yüz ifadesi beni çok ürkütüyordu. Üstüme doğru gelince kendimi kapana sıkışmış gibi hissettim. Hızlı bir hareketle herhangi bir asansör düğmesine bastı. Asansör ani bir çekimle durdu. Işıkların sönmesiyle gözlerimi kapattım. "Kes şunu!" Soğuk ve güçlü elini çenemde hissettim. Çenemi sıktığında acıyla inledim. Refleks olarak iki elimle, çenemi sıktığı elini tuttum. İtmeye çalışıyordum fakat gücüne karşı gelemiyordum. Ne yaptığını idrak etmeye çalışırken nefesini tenimde hissettim.
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2) by BiCeruVar
BiCeruVar
  • WpView
    Reads 11,185,919
  • WpVote
    Votes 406,114
  • WpPart
    Parts 107
Kılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan tabular yıllar arasında kaybolurken hatırlamazdı evlat denen mahlukat kendi kurallarını. Bir gün bir ormanda veya bir çöp konteynırında göğsünde bir kurşun yarası, cildinde ufak tefek morarmayı bekleyen kızarıklık ve karın boşluğundaki bıçak darbeleri insanın hayatının bittiği değil başladığı yerdi. Hiç olmadı bir çatıda son alınan nefes olduğu zannedilen oksijen yeni bir güne bambaşka nedenler için uyanmak demekti. Ve bir adam için o başlangıç Hera Amine'nin berbat geçen günü ile karşı karşıya gelirdi. ---- Hera Amine & Aren Rollas