veliaht1879 adlı kullanıcının Okuma Listesi
6 stories
KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 3,505,430
  • WpVote
    Votes 226,954
  • WpPart
    Parts 64
On yıl boyunca ölü bir adama âşık olmak... Hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca toprağını öpmek... Ona en çok ihtiyacın olduğu anda mezarına sarılmak... Can verirken giydiği kanlı gömleği saklayacak kadar çok sevmek... Genç kadın bu acıların hepsini yaşamıştı. Sevdiği gittiğinde, kalbi en derinden sarsılmıştı. Hiç kimsesi kalmamış gibi hissetmiş, sevdiği adamın yokluğuna sarılmıştı. Ta ki; o silahı kafasına dayayana kadar... Alisa işte o gün yeniden doğmuştu. Defalarca rüyasında gördüğü, gözlerine bakmaya doyamadığı o adam tam karşısındaydı. Kadın yıllarca ölü bir adamı sevmişken, şimdi o adam tam karşısında duruyordu. Asıl hikâyeleri işte şimdi başlıyordu... *** © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA, ÇOĞALTILMA VE ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
KARDELEN by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 2,082,676
  • WpVote
    Votes 144,718
  • WpPart
    Parts 55
"Bırak beni, bunu yapamam Rizgar! Sana bu kötülüğü yapamam, sevmediğin biriyle evlenmene göz yumamam!" Genç adam öfkeyle duvara vurdu. "Başka çaremiz mi var? Seni de, beni de yaşatmazlar!" Kadının içine sinen korku her dakika daha da artarken bakışlarını kaçırdı. Onunla evlenemezdi, ona bunu yapamazdı. "Ben evlenmek istemiyorum!" Rizgar karşısındaki yıpranmış kadını izledi. Yeşillerindeki morluklar canını sıkarken duruşunu dikleştirdi. "Allah şahidim olsun ki; ya seni alırım, ya da bu Urfa'yı yakarım!" Adamın sesindeki netlikle birlikte genç kadın bakışlarını ona çevirdi. Utanıp bakamadığı kahvelere birden gelen cesaretle uzun uzun baktı... Aniden bir silahın patlama sesi duyuldu... Kardelen korkuyla adamın yanına gitti. "Geldiler, geldiler!" Dehşetle aynı şeyleri sayıklayıp durdu... Tesadüfen kesişmişti yolları... İsimleri bile birbirlerinin kaderleri gibiydi; Kardelen boynu bükük masum bir çiçek iken, Rizgar onun kurtuluşuydu... Genç adamın karşısına savunmasız bir hâlde çıkmıştı. Boynu bükük, acılı Kardelen'i... RİZGAR HAZNEDAROĞLU & KARDELEN DEMİRHAN © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA, ÇOĞALTILMA VE ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 14,534,567
  • WpVote
    Votes 58,546
  • WpPart
    Parts 4
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
Trabzon'a Gelin  by nuitvid
nuitvid
  • WpView
    Reads 15,059,375
  • WpVote
    Votes 520,201
  • WpPart
    Parts 63
İzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmediği bir aileye gelin giden bu kızın sonu ne olucak? Daha mı üzülecek , daha mı mutlu olucak ? Gelin beraber görelim. ••• Watpadde konu, kurgu ve isim açısından ilk kitaptır, tamamen şahsıma ait❗
BUZ KIRAĞI by bernailm
bernailm
  • WpView
    Reads 4,014,935
  • WpVote
    Votes 234,487
  • WpPart
    Parts 65
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündünüz mü ya her şey bir anda altüst olursa? Örneğin buluşmak üzere yola çıktığınız arkadaşınızın sizinle ilgili gizli bir planı varsa! Ya da bindiğiniz o otobüsün en arka koltuğunda, sizi hayatınızın dönüm noktasına götürecek olan kişi oturuyorsa! Siz her şey akışında gidiyor zannederken ya kaderiniz üstünüze yağacak buz kırağı için en uygun şartları hazırlıyorsa... Bütün bunlar bir yana, peki ya hayatınızın altı, üstünden çok daha güzelse! Baran Demiroğlu: Sıradan bir gün yaşadığını zannederken kendini cayır cayır yanan bir evin önünde buldu. Alevlerin arasında canının parçaları vardı ama o hiçbir şey hatırlamıyordu. Üstelik önünde de bir benzin bidonu vardı. Hayatı bir anda altüst oldu... Bahar Saygın: İstanbul'un en başarılı adli psikiyatrının kliniğinde staja başladığında her şey son derece normaldi. Ama bir gün kliniğe ailesini diri diri yakmakla suçlanan bir hasta getirildi. Hayatı bir anda altüst oldu... & "Ruhuna ben bulaştım. Artık kurtulamazsın..." Yayınlanma tarihi 10 Nisan 2019
Veliaht  by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 69,363,149
  • WpVote
    Votes 768,534
  • WpPart
    Parts 34
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim hemde çok ama çok sevilmişti. Söylediğinden değildi bu dediklerim. Hissettiğimdendi. O adam bana beni kocaman sevdiğini hissettirmişti. Bütün hayallerini , umutlarını , kırıklıklarını yıldız yapıp gözlerime koymuştu benim. Deniz gibi bakan kahve rengi gözlerine bende umutlarımı , hayallerimi ve kırıklıklarımı bırakmıştım. Nerede buluşuyordu adam ve kadın o zaman diye sordu bana. Ufuk'da bileşecektik biz. Yıldızlarım onun denizine düşeceklerdi. Ben onda boğulacaktım o bana karışacaktı. 'Denizi yıldızlarına talip güzelim. Düşecekler mi denize?' ------ ''Kadın kitap gibi sevmişti ama adam kitap okumayı sevmezdi'' dedim Meriç'e bakarak. Yine lanet olası gözlerim dolmuştu. Kafasını salladı acıyla gözlerime bakarken. İkimizden canı acıyordu. ''Adam okumayı değil yaşamayı seçerdi çünkü. Kadını okumak değil yaşamak isterdi...'' ------