24
Karanlıkta kaybolmuştum.
Size, burda okumanız için hiçbir açıklama bırakmadım. Çünkü bazı kitaplar birkaç cümle veya bir kaç paragrafla açıklanamayacak kadar derin ve özeldir. Şimdi, durma ve bu kitabı okumayı dene. Pamuk şeker ile karışık gözyaşını hissedersen devam et. Eğer hissetmezsen lütfen geçme diğer bölüme. Bu bir gerçeklik değil, fak...
Bir kadın özgürlüğünü teslim etmiş. Bir adam, kadını gökyüzünde asılı bulmuş. O gün bugündür, gökyüzü hep özgürlük kokmuş.
"Kimseye güvenim kalmadı benim." dedi kuru bir sesle. "Yanından gitmem için mi söylüyorsun bunu bana?" Sesimi onunki kadar ifadesiz tutmaya çalışmıştım ancak boğazıma oturan yumru buna engel olmuştu. "Yanımda kalman için söylüyorum." diye itiraf ettiğinde sesi acı çekiyormuş gibi çıktı. Yıkılmaz Doğu Keskin'i ilk def...
Gözlerimi sımsıkı kapatarak derin bir nefes aldım. Yapmak üzere olduğum şey benim için bile deliceydi. Sadece birkaç dakika sonra yüzyıllar öncesine gidebilecektim. Ve bu çok tehlikeliydi. Ama buna mecburdum. Başarmam gereken bir görevim vardı. Yanımdaki adam son kontrollerini yaparken aklımdan geçenleri okumuş gibi...
"Bir acı var kalbimin tam sol köşesinde. Hemen sen kokan satırların arasında beliriveren çok fazla acı var, sevgilim."